• Forum vBulletin altyapısından Xenforo altyapısına geçirildi, bu sebeple eski şifreleriniz ile foruma giriş yapamayacaksınız, parolamı unuttum adımından mailiniz ile şifre sıfırlayarak giriş yapabilirsiniz.

    Üyeliklerinde geçerli bir mail adresi olmadığı için sıfırlama yapamayacak kullanıcılar forum kullanıcı adlarını ve yeni şifrelerini yazarak info@maxigame.org adresine şifre sıfırlamak istediklerine dair bir mail göndersinler şifrelerini sıfırlayıp mail adreslerini güncelleyeceğiz. Şifreniz sıfırlandıktan sonra foruma giriş yapıp tekrar istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.

Assassin's Creed: Revelations ve günümüz hikayesi

FReeWaLKeR!

Daimi Üye
Aktiflik
K.Tarihi
21 Nis 2009
Mesajlar
38
Puanı
0
Ezio ve Altair'i tanıyoruz, peki ya Desmond?

Assassin’s Creed serisi daha ilk oyundan gönüllere taht kurmuş ve son oyunu olan Brotherhood ile bu daha da pekişmişti. Şimdilerde ise serinin yeni halkası Revelations ile birlikte özellikle Türk oyucusunun gönlünü feth etmeyi başardı. Oyunun İstanbul’da geçecek olması ve daha önceki oyunlardaki şehirlerin detaylarından fazlasına sahip olacak olması herkesin heyecanını on kat daha arttırmıştı.

Bugüne kadar AC: Revelations ile ilgil pek çok bilgiyisi sizlere sunduk. İstanbul’un nasıl olacağını, Ezio’Nun durumunu, Altair’in oyuna katkısını ve Desmond’u. Ancak bütün bu konular içerisinde Desmond çok az bir yere sahip olmuştu. Her ne kadar olayların büyük bir kısmı 1400 ile 1500’Lü yıllar arasında geçse de günümüzün kahramnı Desmond’ın ve onun aşık olduğu Lucy’nin de hikayede öneli bir yeri olduğu kesin.


1.jpg


Nitekim Brotherhood’un sonunda bu ikili arasında yaşanan olaylar bizleri şok etmiş ve bundan sonra neler olacağını merkal beklemiştik. İşte şimdi bu sorulara cevap bulma vakti gelid. Game Informer dergisi AC: Revelations için özel olarak hazırladığı dosya konusunda bu sefer günümüz olaylarına değinmiş. “Back to the Present” adlı makalede pek çok yararlı bilgi mevcut. Dilerseniz gelin şimdi bunlara bir göz atalım.

Desmond hiç iyi bir durumda değil

Brotherhood’un sonunda Desmond, Lucy’i bıçakladıktan hemen sonra bayılır. Shaun, Rebecca ve muhtemelen gizli tapınağa o sırada varmış olan diğer Assassin üyeleri bu iki müttefiğini tapınaktan çıkartır. Desmon’ı Animus’a bağlarlar fakat işler hiç iyi gitmemektedir. Nihayetinde insanlar durup duruken komaya girmezler.

Peki acaba Lucy’e yaptığı bu saldırının yükü mü ona ağır gelmiştir? Maalesef durum bu kadr kolay açıklanabilecek gibi değil. McDevitt konu hakkında şöyle diyor “Desmond’ı parçalayan bu şok oldu. Ama bunun birsüredir gelmesi bekleniyordu zaten. Tıpkı Subject 16 ve ondan önceki deneklerde olduğu gibi Animus’a giren ve bu kırılgan anıları canlandırılan kişilerin kafalarında sorunlar meydana geliyor. Çoklu kişilik bozukluğu gibi hastalıklar oluşmaya başlıyor ve yavaş yavaş deliriyorsunuz. Desmond’ı Animus’a geri koymak basitçe bütün işi Animus’a bırakmak olacak.”

Revelations’da Animus bir nevi Desmond için yaşam destek ünitesi görevini yapacak ve zihninin içerisindeki kişiliklere karşı koruyup kırılmamasını sağlayacak. Daha da kötüsü eğer Desmond uyanırsa, uyandığında bu problemin çözümlüş olması gibi kesin bir sonuç da bulunmuyor.

Lucy’nin kaderi belli değil

Revelations boyuca Desmond’ın komada olacağını biliyoruz, ancak Brotherhood’un sonunda jeneriklerden önce ekip Lucy’e ne olduğuna dair bir bilgi vermiyor. Hatırlarsanız seride pek çok kişiye yaptığımız gibi Lucy’e de gilzi bıçağımızı saplıyoruz, lakin Lucy’nin karakterini bu kadr geliştirip Desmond ile duygusal bir bağ kurduktan sonra yarı yolda ölmesine izin vermek oldukça garip olur.


18.jpg


Revelations’taki bilgilerimiz ışığında söyleyebileceğimiz şey Brotherhood’un sonundaki Juno adlı kadının Desmond’ın kontrolünü ele geçirdiğinde esas amacının Lucy’i öldürmekten çok Desmond’a bir şok yaşatmak olduğunu söyleyebiliriz. Desmond’ın Lucy’i bıçaklamasından sonra Juno’nun son söylediği söz “Oldu. Yol artık önünde uzanıyor. Tek bulunması gereken o kız kaldı. Altıncıyı uyandır. Git. Tek başına” olmuştu. Belki de Juno’nun planı Desmond’ın Lucy için olan duygularını alıp ona yaptırdığı saldırının Desmond’ın beyninde büyük bir şok etkisi yaratmasını sağlamaktı. Böylece Desmond’ın zihni kapanacaktı. Juno büyük bir olasılıkla Desmond’ın Animus’da bilincini geri kazanmaya çalışırken onun “altıncı” dediği bulmacanın önemli bir parçasını da bulacağını düşünüyordu. Peki acaba neyin altıncısı?
İlk uygarlığın fazladan bir duyusu daha var

Minerva ve Juno gibi ilk medeniyetin üyeleri Assassin’s Creed mitolojisinin en değerli parçaları içerisinde bulunuyor. Yeni oyun büyük olasılıkla bu çok uzun yıllar önce yok olup gitmiş ırk hakkındaki tüm sorularınızı cevaplamayacak, ancak yine de bu oyunda da çok önemli roller oynayacaklar. Bu arada McDevitt onların uzaylı ırkı olmadığını da açıklıyor. Zaten Juno “Sana kendimizi yüz yıl boyunca anlatsam da anlayamazsın. Siz beş duyuya sahipsiniz. Biz altı duyuya. Altıncıyı sizden sakladık. Güvenlik gereği” dediğinde “altıncı”nın ne olduğunu bize de açıklıyor.

Fakat nasıl bir duyu olduğunu henüz bilmiyoruz.McDevitt’e göre buradan çıkartacağımız anlam şu: “Junoaçıkça kendilerinin altıncı bir duyuya sahip olduklarını söylüyor. Bu da oyunumuzda ve Altair’in anılarına ulaşmakta büyük önem taşıyor.”Altıncı his büyük olasılıkla Eagle Vision ile alakalı, elbette bunun yanında geçmiş anıların günümze zarar vermesine neden olan “bleeding effect” de var. Bu konuların Revelations’da ne kadar merkeze oturduğunu düşünürseniz, Desmond’ın uyandığında doğa üstü bir bilinçle uyanabileceğini düşünebiliriz.

Assassins – Templar çekişmesi bir süre bekleyecek

Günümüz hikayesi bir açı haricinde tarihe paralellik olarak karşıtlar. Tek benzerlik ise Assassn’lerin Templar’lar ile olan kavgası. Ancak Desmond’ın etkisi hale gelmesi yeni oyunda durumu, iki grup arasındaki mücadeleye katılmak yerine kendisini kurtarmaya yönelecektir.

“Günümüz Assassin – Templar çatışmasının çok derinlerine inmeyecek, ye ada günümüzde geçen bir kılıç dövüşü izlemeyeceksiniz. Ancak yine de karakter geliştirme imkanları halen mevcut. Desmond, Animus’un içinde olduğundan bizim de bu çatışmaya bir ara verme imkanımız doğdu. Günümüz hikayesinde halen biraz hareketlilik mevcut ancak şimdilik duraklatma düğmesine daha sık basmalı ve Desmond’a bir geçmiş hikayesi hazırlamalıyız.”



19.jpg


Desmond’ın bir geçmişi var

İlk oyunda Desmond ile karşılaştığımızda Templar’lar tarafından tutsak alınmıştı. Peki bunun öncesinde Desmond neler yapıyordu?

“Bu hikayeyi açığa çıkartmak için anlatılabilecek pek çok şey var. Desmond’ın Ac serisindeki ilk diayloğunda Vidic ona ‘Senin ne olduğunu biliyoruz. Sen bir suikastçısın’ diyor. Bunun üzerine Desmond artık bir suikastçı olmadığını belirtiyor. İşte işin kırılma noktası da bu zaten. Evet Desmond bunun bir parçasıydı ancak bir noktada kaçmayı başardı ve barmenlik yapmaya başladı.”

İlk başlarda Desmond’ın az yükünün olması onu AC evrenini oyunculara tanıtmak için ideal bir karakter konumuna sokuyordu, lakin Brotherhood’dan sorna Desmond’ın rolünün basit bir gözlemciden çok daha fazlası olduğunu da gördük. Niyeti yeni oyunda daha da belirgin bir hale gelecek ve bu şekilde geçmişi ve ailesi ile olan bağın bir kısmı ortaya çıkacak. Sonuçta bu oyunda en önemli unsur ata kanı.
“Onun neyin içinde büyüdüğünü göreceksiniz ve Templar’lar tarafından kaçırılarak Animus’a oturtulmasının sebebini anlayacaksınız” diyor McDevitt.

“Yeni oyunda Aniöus ile geçirdiği zaman boyunda onun annesi ve babası ile olan ilişkisini daha iyi anlayacağız. Çünkü koma durumu, size çok farklı bir hikayeyi çok farklı bir şekilde anlatma imkanı sunar.”
Desmond ile ilgili pek çok şey halen bilinmezlikte. Geçmişi, ilk uygarlıkla olan bağlantısı, Assassin’lerin savaşındaki rolü, bunların hiçbiri tam olarak net değil. Revelations’da bu sorunları çözerken başımıza gelecekler için McDevitt bizlere “Amacımız sizi sorulardan çok cevaplar ile karşılamak” diye telkinde bulunuyor.
 
Geri
Üst