AZERBAYCAN CUMHURİYETİ
28 Mayıs 1918'de bağımsızlığına kavuşmuştur.
Yüzölçümü : 86.400 km2
Nüfusu : 7.500.000
Başkenti : Bakü
Tarihi
Azerbaycan'ın adı konusunda değişik görüşler bulunmaktadır. Burayı (M.Ö. 323) yöneten komutanlarından Atropates'ten geldiği öylendiği gibi "Od" anlamındaki azer sözcüklerinden geldiğide Belirtilmektedir. Ancak, bu yer adının etimolojisi yapılırken, bu bölgede egemenlik Süren Kasar (Hazar) Türkleri'nin ismi de gözönüine alınmalıdır ve kaynaklara göre gerçek payıda büyüktür.
Türklerin Azerbaycan'a gelişleri tahminini ve M.Ö. Saka-îskit döneminde başladığı savunulmaktadır. M.S. 395 te Hun Türkleri Balkanlar'a inerken bir kısmının Kafkaslar yoluyla Anadolu'ya ve Azerbaycan'a sarktıkları bilinmektedir.
Selçuklu Türkleri'nin Azerbaycan'da görülmeleri ise 1015-1021 yılları arasındadır. Sultan Alpaslan zamanında Azerbaycan'da Türkmenler sayesinde Azerbaycan'ın Türkleşmesi kolay gerçekleşmistir. Azerbaycan daha sonra Ilhanilerin egemenliğine girmiş ve bir süre "Altınordu" devletinin hakimeyitinde kalmış, Akkoyunlu ve Kara Koyunlular döneminde Türk nüfusu bakımından en yoğun dönemini yaşamıştır. Daha sonra Azerbaycan'da Safeviler, Afşar ve Kaçarlar hükiim sürmüşlerdir.
Bundan sonra, sırasıyla Şeki, Gence, Bakü, Derbent, Kuba, Nahcivan, Revan, Tebriz, Urmiye, Erdil Hanlıkları dönemi başlamıştır.
Azerbaycan toprakları Rusların egemenliğine girdikten sonra Revan'a ve Karabağ'a Ermeniler yetiştirilmeye başlanılmıştır.
Azerbaycan Türkleri 1918-1920'de Kafkasya kurultayını toplamış ve 28 Mayıs 1918'de de ulusal Azerbaycan devletini kurmuşlardır. Ancak 1920 de Kafkasya ötesi Sosyalist Sovyet Cumhuriyet-lerine katılmak zorunda kalmış, 30 Eylül 1991 de SSCB çöküşüyle bağımsızlığını yeniden ilan etmiştir.
Azeriler Kafkasya bölgesinin en büyük Türk bölümünü oluşturmaktadır. Asya'da ve Kafkasya'daki Türk halklannın en okumuş ve kültürlüleridir.
Bugüne kadar Kafkaslarda ulusal ve ırksal uyanışın merkezi hep Bakü olmuştur. Bu düşüncenin isim babaları Hüseyni Zade Ali, Ağaoğlu Ahmed, Ali Merdem Topçu Beydir.
COĞRAFİ KONUMU
Azerbaycan 38°-25 kuzey enlemleri ile 44°-50 doğu boylamları arasındaki coğrafı bölgeye yerleşmiştir. Sınırların uzunluğu 3600 km dir. Azerbaycan 657 metre deniz seviyesinden yüksektir ve topraklarının % 50 si dağlık alanlardır. Dağlık alanlar Büyük Kafkasya, Küçük Kafkasya ve Talış dağlarından meydana gelmektedir. En yüksek yeri Tufandağı 4489 metredir. Hinal dağı, Delidağı, Kedidağı önemli dağlandır. Kur-Aras Ovası en büyük düzlüktür.
Azerbaycan iklimi dünyadaki 11 iklim çeşidinden 9 una sahiptir. Yıllık ortalama sıcaklığı 10 C'nın üzerindedir. En biiyük gölü 17,5 km2 ile Hacıkabul gölüdür. Sarısu, Candakar, Açınonur, Büyük Sur ve Göygöldür.
Azerbaycan'ın en uzun nehri ise 1364 km Hazar denizine dökülen (Kura) Kür Nehridir. Kür'ün bir kolu olan Aras ise 1072km dir.
Azerbaycanda, Mingeçevir, Sarsank,Ceyranbatan ve Arapçay barajları bulunmaktadır.
Başkenti Bakü'dür. Dilleri Batı Oğuzcadır ve %98!i dillerine sahiptir.
Demografik Durumu:
1989 yılı verilerine göre Azerbaycan nüfusunun %82.6'sı ,Azeri Türküdür.
Azeri Türkleri 5805000 %82.6
Ruslar 392300 %5.5
Ermeniler 390500 %5.5
Lezgiler 171000 %2.4
Avar Türkleri 44100 %0.6
Yahudiler 30800 %0.4
Tatar Türkleri 28600 %0.4
Ukraynalılar 32300 %0.4
Gürcüler 14200 %0.2
Kaynak : Devlet İstatistik Komitesi
Ocak 1990 olaylarından sonra ülkede bulunan Ruslar ve Ermeniler'in göçü yoğunlaşmıştır.Bunun sonucu olarak toplam nüfus içinde Türklerin oranının %90'ı aştığı tahmin edilmektedir.Diğer Türk gruplarıda dikkate alındığında Azerbaycan'ın Türk kimliği daha da güçlenmektedir.
Toplam nüfusun %62.1'i 30 yaşın altındadır. Nüfusun önemli bir bölümünün genç olması Azerbayacan'a dinamizm kazandırmaktadır.
Yaş grubu Toplam nüfustaki payı
0-14 %33.0
15-29 %28.9
30-44 %17.7
45-59 %12.0
60 + %8.4
Yukarı Karabağ Özerk Bölgesi:
Yüzölçümü: 5500km2
Nüfusu: 295.000
Başken: Nahçıvan
Azeri toprağı olan Karabağ bugün Ermeni işkali altındadır ve bir milyom Azeri yurtsuz bırakılmıştır. Bu büyük sorun bir an önce çözülmelidir. Azeri Türkleri yurtlarına dönmelidir.
Siyasal ve Sosyal Yapılanmalar:
Azerbaycan'da kendilerini parti olarak adlandıran fakat hukuken böyle bir kimliği olmayan çeşitli partiler mevcuttur.Bunlardan en büyükleri şunlardır:
1-Birlik Partisi
2-Anavatan Partisi
3-Milli Müsavat Partisi : Turancı bir partidir.
4-Halk Cephesi : 51 partinin desteklediği bir koalisyon.
5-Milli İstiklal Partsi: Milliyetçi ve Türkçüdür
6-Sosyal Demokrat Parti
7-Bağımsız Demokrat Parti
8-Milli Muhabbet Partisi
9-Tövbe Partisi: İran yanlisi
10-Halk partisi
11-Yesiller Partisi
EKONOMİK ve SOSYAL YAPI
1991 de bağımsızlığını aldıktan sonra, özellikle geçiş döneminin ilk yıllarında ekonomik alanda düşüşler olmıış ve para birimi olarak manat'a bağlı kalmıştır. Ancak, Azerbaycan verimli tarım arazileri, doğalgaz, petrol ve demir cevheri bakıırnndan zengin kaynaklara sahip bulunmaktadır.
Ham petrol üretimi 1991 de 12 milyon tona yaklaşmıştır.
Doğal gaz üretimi ise 1991 de 11 milyon m3 dur. Toplam doğalgaz rezervi 118.65 milyar metreküp, petrol rezervlerin de 8 milyar varil olduğu savunulmaktadır. Ayrıca, petrokimya, yiyecek, giyim gibi hafif sanayide vardır.
Tarım ve Hayvancılık:
Azerbaycan'ın yüzde 7'si tarıma elverişli topraklara sahiptir. Bu tarım topraklannın büyük bölümü de Kura ve Aras nehirleri etrafındadır ve ülkede, tarım büyiik ölçüde sulamaya dayanmaktadır. Yetiştirilen başlıca ürüııler tahıl, meyva, pamuk, çay, tütün, üzümdür. Ayrıca, dut ağacından yılda 5000 ton ipek kozası elde edilmektedir.
Azerbaycan tarımında ve ekonomisinde hayvancılığın da önemli yeri bulunmaktadn. En son verilere göre Azerbaycan'da 1.5 milyon sığır, 5 milyon koyun, 30 milyon kümes hayvanı bulunmaktadır.
Sanayi:
Azerbaycanda sannyi sektörü net maddi üretimin % 48.3 (1992 tahmıni) oluşturmaktadır.
Ağır Sanayi: Enerji, Metalurji, Makina, îmal, Kimya, Orman Ürünleridir.
Hafif Sanayi: Dokuma, dikiş, deri, kürk, kunduradır.
Ulaşım: Azerbaycan gelişmiş bir ulaştırma sistemiııe sahiptir.
Demiryolu: 2090 km.
Kara Ulaştırması: Karayolu 30.400 km.
Deniz Ulaştırması: Hazar Denizi yoluyla yapılır.
Hava ulaştırması: Bakü hava limanından yapılmakta olup İstanbul, Paris, Moskova, Taşkent, Astana, Bişkek, Pekin gibi dünyanm diğer bölgeleriyle bağlantılıdır.
Turizm potansiyeli yüksek bir cumhuriyettir. Bankacılık ve sigortacılık gelişme süreci göstermektedir.
En önemli ihracat gıda ürünleridir. Petrol ve petro-kimya ürün-eri de ihracatta önemli yer tutmaktadır.
Para birimi, manat'tır.
Sosyal yapı: Azerbaycan da Aile bağları çok güçlüdür ve genç nüfusa sahiptir. Erkeklerde yaş ortalaması 65.7, kadınlarınki de 73.5'dir. Ortalama yaşam 69.9 dur.
Eğitim:
Azerbaycanda eğitimin diğer Türk devlet ve topluluk-larına karşı çok ileri olduğu görülür. 1991 istatistiki verilere göre 4775 okulda 1.503.000 öğrenci okumaktadır. Bugün okul sayısı 5.000'e, öğrenci sayısı 1.600.000'e ulaşmıştır.
Azerbaycan da 6.500 kültür tesisi, 4.605 adet kütüphane, 125 müze, 125 müzik okulu, 43 halk tiyatro salonu, 3.680 kültür evi bulunmaktadır. Ve okuma yazma oranı yüzde yüzdür.
Bakü-Azerbaycan Devlet Üniversitesi ve buna bağlı Enstitüler bütün bilimsel, teknik, sağlık, sanat kollarını içerir boyutlardadır.
Sağlık:
Azerbaycan da sağlık hizmetleri verilirken üçlü bir sistem uygulanmaktadır.
1. îlk müdahale sağlık memurlarıyla yapılmakta,
2. Bunların yetersiz kalması halinde hastalar, hastahanelere gönderilmekte,
3. Hastahanelerin yetersizliği durumunda ise hastalar üniversitelerdeki araştırma hastahanelerine yollanmaktadır.
Böylece Azerbaycan halkı eşit hiçimde sağlık hizmetlerinden yararlanmaktadır.
Sosyal Güvenlik:
Burada sosyal güvenlik ağı maliyetleri oldukça yüksek olup, GSMH % 18'ini tutmaktadır. Emeklilik yaşı olarak kadınlarda 55 yaş, erkeklerde ise 60 yaş koşulu aranmaktadır.
Bugün Azerbaycan Cumhuriyeti ekonomik bağımsızlık kavramını benimsemiş ve 1991'den sonrada serbest piyasa ekoııomisine geçerek dünyayla bütünleşmek istemiştir.
Ayrıca, özel mülkiyete izin verilmiş, borsa yasası çıkarılmış, devlet tahvilleri hazırlanmış, toprak kanunu ile topraksız çiftçiler topraklandırılmıştır. Kendi merkez bankasını kurmuş, düzenli bir vergilendirmeyi getirmiş ve ülkeye yabancı sermaye akışını sağlamıştır.
Bugün; Azerbaycan Cumhuriyeti Dünya siyasal ve ekonomik yapısı içinde yerini bağımsız bir devlet olarak almıştır.
Birleşmiş milletler, Agîk, IMF, gibi kuruluşların da üyesidir.
Azerbaycan Cumhuriyeti, kardeş ve dost Türkiye Cumhuriyetiyle ekonomik, sosyal, kültürel ve diğer alanlarda iyi ilişkiler içindedir ve önemli anlaşmalar yapılmıştır.
KIRGIZISTAN CUMHURIYETI
31 Ağustos 1991 tarihinde bağımsızlığına kavuşmuştur
Yüzlçümü : 198.500 km2
Nüfusu : 4.700.000
Başkenti : Bişkek
Tarihi
Dört büyük Orta Asya Türk halklarının en küçük grubünu Kırgızlar oluşturur. Orta Asya'da yaşayan Kırgızlar, tüm Kırgızların yüzde 90'ını kapsar. Doğu Türkistan'da 80.000, Afganistan'da 25.000 Kırgızın yaşadığı tahmin edilmektedir. Kuzey Türkleri ya da Doğu Hun grubuna ait bir dili konuştukları bilinmektedir.
Çin kaynaklarına bakıldığında Kien-Kun, Ki-Ku gibi adlandırmalar, Kök Türk metinlerinde Kırkız, Tibetçe'de gir-Kiz şeklinde geçtiği görülür. Söylencelere göre Kırgızlar "Kırk Kiz" ya da "Kır-ları (Dağları) gez" anlamına gelen Kırgız'dan geldiği varsayımı MÖ:2-l asırlarda Hunlarla ilgili anlatılan olaylarda görülür. Kırgızlar Tanrı Dağlannın doğusu ile Tannu-Ola arasında ortaya çıkmışlardır. Tarihi kaynaklara göre ise Kırgızlar 13. yüzyıldan sonra da bugünkü yurtlarına gelmişlerdir. Kırgızlann mezar taşlan üzerinde ve Yenisey Irmağı boylarında yapılan kazılarda yukarı Yenisey Irmağı bölgesinde yaşadıkları görülmektedir.
Kırgızlar 9. yüzyılda Uygur Kaanı'nı öldürerek Türk devletinin başına geçmişler, önce Özbek hakimiyetini daha sonrada Kazak egemenliğini kabul ederek birlikte yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Arkasından da Kalmukların egemenliğine girmişler ve Tanrı Dağlarının batısına göç etmişlerdir. 1207 de Cengiz Han Moğalistanı hakimiyeti altına aimıştır. Kırgizlar 1700 yıllarınc:a Hokand Devletinin egemenliğine girmişler ve çoğunluğu alarak devlete elkoymuşlardır. 1876 yılında Hokand Rusların eiine geçmiş, 1924 te Kara Kırgız Özerk Oblast'ı kurulmuş, 1926'da Özerk Cumhuriyet, 1936'dadaSSCB katılmışlardır. Kırgızlar, 15Ağustos 1990'da egemenliklerine, 31 Ağustos 1991'de de bağımsızlıklarına kavuşmuşlar ve tarihin her döneminde dillerini korumuşlardır. Kırgızlar % 98 dillerine bağlı olmuşlardır.
Bu konuda Manas Destanı'nın büyük yararını ve etkilerini görmüşlerdir. Zaten Kırgız dilinin bu denli sağlam kalmasınının nedenide Manas Destanı'dır.
MANAS DESTANI
Kırgız türkleri'nin millie destanı,500.000 beyte yakındır. Dünyanın en büyük destanıdır.Kırgızların aşamalardan geçerek bütünlük kazanmasını anlatır.
Hükümdarları Karahan ölünca, Kırgızlar Kamlukların egemenliği altına girerler. Karahan'ın oğullarından Çakıp,Altaylara göçer,Kırgız Türkleri'nin bağımsizlığını sağlayacak çalışmalara başlar.Bir gece Kırgızları kurtaracak kahramanın yeni doğacak oğlu olduğunu rüyasında görür.Bir süre sonra doğan oğluna Manas adını verir. Çocuğun bazı olağanüstü özellikleri olduğu görülür.Çevresinde toplanan halk ile birlikte kamluklara karşı başarılı saldırılar düzenler.
Altaylarda yaşayan Kırgızlar Manas'nın bu olğanüstü başarılarını duyunca ona katılırlar.Manas Kırgız bağımsızlık savaşının önderi olur ancak yapılan üyük savaşta ölür.Halk oğlu semeteyi başkanlığa seçer.Burada destana yeni bir olay eklenir.Semetey, Afgan hanının kızı Ayçürek'i sever. Han kızını vermek istemez.Bu yüzden kanlı çarpışmalar olur.Semetey savaşta üstün gelir. Ayçürek ile evlenir.
Destanın üçüncü konusu aile içi çarpışmalardır. Sonunda Manas'ın torunu Seytek birçok kahramanlık göstererek Kırgız hanı olur. Kırgızlar bağımsızlıklarını kazanırlar.
Dil bakımından zengin bir kaynak olan Manas destanı , folklor bakımından da önemlidir. Şamanizmin derin etkisinde olan destan Sayakbay Karalay tarafından toplanarak düzenlenmiştir.
Coğrafi Konumu
Kırgizistan'ın yüzölçümü 198.000 km2 dir. Kuzeyde Kazakistan Güneydoğu ve doğusunda Çin Halk Cumhuriyeti, Batısında Özbekistan ve Güneybatısında da Tacikistan bulunmaktadır.
Kırgizistan coğrafi konum olarak 71°-80° doğu boylamları ile 39*-43* Kuzey enlemleri arasındadır. Kırgızistan'ın yüzey şekilleri gencllikle dağlıktır ve ekili alanları azdır.
Kırgizistan'ın Başkenti Bişkek (450.000) dir, önemli şehirleri ise Calabibad, Karagöl, Talas, Narin, Çolpan Ata, Karahol, Issık Köl'dur.
Önemli nehirleri, Narin, Kursab. Talas, Kızılsu, Kursab'dır. Kırgizistan adeta bir göller ülkesidir ve üçbine yakın göl bulunmaktadır. Dünyanın ikinci en büyük krater gölü "Issık" gölü buradadır.
Kırgızistan'da yer yer değişik iklim tipleri görülürse de genelde yazları sıcak ve kurak, kışları sert-karasal iklim özelliklcri egemendir.
Kırgizistan'ın nüfusu 4.500.000'dır. Bu nüfusun dağılımı ise.
Kırgız % 50
Rus % 24
Özbek % 16
Diğer (Tatar ve Ukraynalı) % 10 dur.
Kent nüfusu % 40
Kırsal Kesim % 60'dır ve nüfus artış hızı 1.8 dır. Km' 22 kişi düşmektedir.
Dili Kırgız Türkçesidir. Para birimi, Kırgız Som'udur.
Ortalama yaşam 68.5 yıldır. Çalışabilir nüfusun % 80'i istihdam edilnıislir.
Ekonomi
Ülkenin büyük bölümü dağlık alanlarla kaplıdır. Topraklarının ancak %7'si tarıma uygundur. Başlıca tarımsal ürünleri pamuk, tütün, buğday, şeker kamışı, şeker pancarı; haşhaş, mısır, kenevir, yağ'ı tohumlardır. Ekilebilir toprakların % 72 si sulanabilmektedir.
Tarım yapılabilen arazinin % 90 vadilerde'dir.
1992 yılından itibaren özelleştirme ve özel mülkiyet girişimleri hızlandırılmış ve bu yolda önemli ilerlemeler olmuştur.
Kırgızların göçebe bir yaşamdan gelmiş olmalan ve ülkenin dağlık bulunması nedeniyle hayvancılık çok yaygın olarak yapılmaktadır. Ayrıca hayvancılık Kırgızistan'ın önemli gelir kaynaklarından birini oluşturmaktadır. 1.1 milyon büyiikbaş hayvan, 10.5 milyonun üzerinde koyun vardır ve yılda 38.600 ton yün üretimi yapılmaktadır. Çalışan nüfusun % 34'ii tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Bu hayvancılık 343 solkoz ve 204 kolhoz dan ibarettir. Arıcılık gelişmiştir. Milli Gelirin % 66'sını bu sektör getirmektedir.
Sanayi
Kırgizistanda ağır sanayi gelişmemiştir. Ancak hafif sanayi gelişmiştir. Bunlar da metalurji, pctrol, doğalgaz, elektronik, elektrik motorları, deri, mobilya, konservecilik. et ve şeker sanayi alanlarında toplanmıştır.
Kırgızistan yeraltı zenginlikleri bakımından diğer Türk Cumhuriyetlerine oranla daha yoksuldur. Önemli yeraltı kaynakları, kömür, altın, uranyum, cıva, çelik, antimuan, tungsten, çinko, kalay, kurşun madenleridir.
Akarsuların zengin olması sonucunda önemli ölçüde hidrolik santrallara sahiptir. Ürettiği elektrik enerjisini de diğer ülkelere satmaktadır. Ülkenin toplam hidrolik kapasitesi yıllık 142.500 milyon KW/saattir. Şu anda 659.000 KW lık termik santral ve 2.713.000 kw. lık 18 adet hidroelektrik santralleri vardır.
Petrol ve Doğalgaz
Kırgızisatn'ın petrol ve doğalgaz yataklarının yüksek rezervde olduğu varsayılmaktadır.
Ulaştırma
Ulaştırma sektörü oldrkça gelişmiştir. Özellikle karayolu taşımacılığı ihtiyacı karşılamaktadır. Şehir içi ve şehir dışı karayolu ağı 23.000 km dir. Demiryollarının uzunluğu ise 340 km dir. Ülkede hava taşımacılığı gelişmiş olup iki ayrı uluslararası havaalanı vardır (Bişkek ve Oşh).
Kırgızistan'ın telekomünikasyonu ülkenin ve dış dünyanın ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. Uluslararası haberleçme Moskova'ya bağlıdır. Kırgızistan'da 325.000 abone telefona sahiptir ve süratle yeniden yapılaşma sürmektedir ve bu konuda önemli anlaşmalar yapılmıştır.
Turizm
Kırgizistan'da özelsektör kurallarına bağlı bir turizm varlığı yoktur. Ancak, kış sporlan, dağ yürüyüşleri, avcılık, su kanyonculuğu, termal tesislerinden sağlanan sağlık turizmi sayılabilir.
Toplam kapasitenin 1990 yılından itibaren 4280 yatağa sahip ol-duğu bilinmektedir. Issık gölü etrafı önemli konaklama merkezidir.
Bankacılık ve sigortacılık gelişme göstermekte olup Kırgız Merkez Bankası kurulmuştur.
Eğitim
İlk dönemlerde, göçebe olan Kırgızlar arasında eğitim yaptırmak oldukça zor olmuştur.
Ancak, diğer Türk Cumhuriyetlerinde olduğu gibi îsmail Gaspırali'nin etkileri, Kırgızistan'da da görülmüştür. Modem anlamda eğitime ise Sovyet döneminde başlanmışdır. Yedi yıllık ilköğretim bitirme zorunluluğu 1934 de konmuş ve 1950 lerde ancak gerçekleştirilebilmiştir.
1991-1992 verilerine göre ise okul sayısı 2000, öğrenci sayısı ise 1.000.000 dır.
Ülkede bir Kırgız Devlet Üniversitesi bulunmaktadır ve burada 13.370 öğrenci okumaktadır. Bu üniversiteye bağlı Enstitüler vardır. Dünyanın en uzun ve doğal (tabii) destanı olan ve Birleşmiş Milletler tarafında 1000. yıl kutlamalan yapılan Manas Destanını Kırgızlar yaratmışlardır.
Sağlık
Kırgızistanda sağlık hizmetleri devlet eliyle yürütülmektedir. Kamu yatırımları, sağlıklı ulus için Devlet Programı, reform stratejisi ve politikalan yeniden oluşturulmuştur.
Sağlık yönünden Kırgızistan 7 ayrı bölgeye bölünmüştür. Ülkede toplam 900 sağlık ocağı, kırsal bölgelerde sağlık merkezleri, her kentte, kent hastahaneleri bulunmaktadır.
Doktor sayısı: 13.354'dır. poliklinik sayısı: 588'e ulaşmışlır.
Kırgız Merkez Bankasını kurmuştur. Parabirimi : som' dur.
Kırgızistan; BM. AGÎK'e ve diğer dünyu teşkilatlarına girerek Cumhuriyet kendini kabul ettirıniştir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyetiyle birçok alanda anlaşmalar yapmıştır.
1.PÎRAMİDA
2. ALMAZ
3.VOSST
4. NBT TV-6
5. Ayrıca bir devlet televizyonu bulunmaktadır.
KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ
16 Aralık 1991 tarihinde hağınısızlığına kavuşmuştur.
Yüzölçümü : 2.717.000 km2
Nüfusu : 17.000.000
Başkenti : Astana
Tarihi:
Türkçe'de "Kazak", sözcüğü özgür, bağımsız, yiğit, cesur anlamına gelmektedir. Kazakların kullandığı dil; Kazak Türkçesi Tatar, Başkut, Nogay, Kırgız, Kıpçak lehçeleri arasında yer alır. Kazak Türkçesinin gelişmesi ise Ibray Altınsanın, Çokan Velihanou'un ve Abay Kuranbaydı'nın çalışmalanyla gelişmiş ve Kazaklar arasında konuşma ve yazı dili gelişme göstermiştir. Ayrıca Arapça ve Farsçadan daha az etkilenmiştir.
Kazakistanda yapılan kazılarda elde edilen buluntuların Yenisey motiflerine benzediği dikkat çekıniştir ve özellikle Kök Türkçe mezar kitabeleri üzerinde bilim adamlarının yapıtkları araştırmalarda Kazakistandaki Türk varlığıyla ilgili önemli belgeler çıkarmışlardır. Altaylarda bulunan demir eritme ocaklarına Kazakistanda da rastlanmış, Güney Kazakistanda, ok uçları, kama sapları, bulundğu görülmüştür.
Ancak Kazaklann ortaya çıkışları çok eskilere gitmesine karşın tarihi kaynak'ara göre Ccngiz Han'ın torunları zamanına rastlamaktadır. Kazaklar kendilerinin Alaş-Alaç adlı Ata'dan geldiklerine inanırlardı. Bu Ata'nın üç oylu olduğu bıınların dn üç kazak boyunu meydana getirdiklcrini kabul ederlerdi.
Geleneksel olarak göçebe olan kazakların tarih sahnesinde etkili olmaları ise Özbek Hanları devrinde olur. Bu dönemde Kazaklar Canı Bel'in Oğ!u Kasım Han İdaresinde Balkaç bölgesinde yaşarlarken, bir kısmı da Burunduk Yönetiminde Urallarda yaşıyordu. Daha sonra Kasım Han, Bütür. Kazaklaı- kendi egemenliği altına alır (1520). 17. yüzyılda ise Tevka Han, Kazak Türklerinin yasal kurallara bağlar. Ancak 17. ve 18. yüzyıllarda Ruslar Türkistan'da önemli işgallerde bulunur. Bu olaya Kazaklar büyük tepki gösterir. 1783'te Sırım Batur önderliğinde Kazaklar bir ayaklanma başlatırlar.
Kazak önderler 1906 da halkta ulusal (milli) bilincin uyanmasını sağlarlar. 1916 da harekete geçerler ve 1917 de Umumi Kazak Kongresini toplayarak Orenbur'u Başkent yaparlar. 1924 de otonom olarak başkentlerini Ak-Mescit'e taşırlar ve 1936 da Sovyetlerin bir üyesi statüsünü kazanırlar.
Kazakistan 1990'da egemenliğini, 1991 tarihiııde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kazakistan Cumhuriyeti Birleşmiş Milletlerin bir üyesi olmuştur. Kazakistan Cumhuriyetinde sosyal demokrat azat hareketi, milliyetçi Alaş Hareketi, Ulusal Demokrat Parti bulunmaktadır.
KAZAKİSTAN'IN COĞRAFİ KONUMU
Kazakistan yüzölçümü 2.717.300 km2 dir. Kuzeyde ve Batıda Rusya Federasyonu, Doğuda Doğu Türkistan, güneyde Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızisatn ile çevrilidir. 45*-87* doğu boylamları ile 41°-57° kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Kazakistan geniş bozkırlarla kaplı olup geriye kalan tüm arazinin yarısı çöldür.
îklimi yazları kurak ve sıcak, kışları sert geçen karasal iklim özelliklerini taşımaktadırlar.
Kazakistan, Aral, Balkaş, Alakol, Tengiz, Zaysan, Selatitengiz Gölleri ve Ural, Emba, Seyhun(Siriderya), Sarısu, îli, îrtiş Nehirleri önemli su kaynaklarıdır.
Kazaklar Ortaasyanın en kalabalık Türk-Kazak milletidirler ve toplam nüfus 17.000.000. dur. Bu nüfusun % 48 Kazak % 34 Rus, % 6 Ukraynalı, % 4 Alman, % 8 de diğer uluslardır. Ayrıca, Doğu Türkistan'da 650.000, Moğolistan Halk Cumhuriyeti'nde 40.000, Afganistanda 3.000 Kazak'ın yaçadığı kaynaklarda verilmektedir.
1950 deıı sonra Çin'den SSCB. önemli bir kazak göçü olmuştur. Bunlann dışında 590.000 Sovyet Kazağı'nın Volga, Ural ve Batı Sibirya bölgesinde yaşadığı bilinmektedir.
Ortalama nüfus yaşam siiresi 69 yıldır. Km2ye 2.6 kişi düşmektedir. Sehirleşme oranı % 57 dır. Çalışabilir nüfusun % 81'i istihdam edilmiştir.
1926-1989 dönemideki nüfus artışındaki çarpıklık açıkıça gözükmektedir. 1926'da 3.713.000 olan Kazak Türkünün 1939'a kadar artmadığı gibi bir milyonda eksilirken, yine 1926'da 1.280.000 olan rus nüfusunun 1959'da 3.972.000'e ulaştığı görülmektedir.
En iyimser tahminlere göre otuz üç yıllık süreçte enaz beş milyon Kazak Türkünün imha edildiğini ifade etmek haksız bir yaklaşım değildir.
Kazak Türkleri tarih boyunca asimile edilmeye çalışmış ancak Kazak Türk'ünün içindeki hürriyet ve Türklük ateşi hiçbir zaman söndürülememiştir. Bugünde Kazakistan aydınları,özellikle Türk-İslam devleti kurarak Turan'ı gerçekleştirme idealini taşıyan genç Kazak Türkleri bozkurtu,hialali ve yıldızı kendilerine amblem seçmişler,"Kazakistan'da Rusları istemiyoruz." diyorlar.
Önemli şehirleri Alma-Ata, Karakanda, Çimkent, Petropavlosk, Sempalatinsk ve Astana'dır. Başkent Astana'ya 1998 yılında taşınmıştır. Kazaklar 19.yy da müslümanlaşmışlar ancak Orta Asya Türk Cumhuriyetleri içinde en az islamlaşmış olanıdırlar.
Ekonomik ve Sosyal Yapı
Kazakistan işlenebilir geniş topraklara sahiptir. Önemli ölçüde tarım ürünü ihracatçısı ve üreticisidir. Aynca bölgenin en zengin maden kaynaklarını elinde tutmaktadır. Geniş ölçüde maden çıkarma ve bunları işleme durumundadır. Ülkede metalurji, makine, petro kimya, tekstil, tarımsal ürünleri işleme sanayi'yi gelişmiştir.
Ülkenin ekonomik yaşamında devlet sektörü ağırlığını korumakta (% 90), özel sektörde ve kollektif şirketlerde ise % 10 bir pay bulunmaktadır. Ancak bu oranlar hergün özel girişim yönünde değişmektedir. 1991 ve 1992 de Kazak Hükümeti özelleştirmeye, mülkiyet ve serbest pazar ekünomisine girmeye başlamış ve ileri boyutlar kazanmıştır.
Ülkenin zengin petrol ve gaz rezervleri bulunmakta olup Chevron, Agip, Elf-Aquitaine, British Gaz Şirketleriyle anlaşmalar imzalanırııştır. Uu aradu Kazakistan ekonomisi canlanmaya başlamıştır. Para birimi Tenge'dir.
Türk Cumhuriyetleri içerisinde en zengin yeraltı kaynaklarına Kazakistan sahip bulunmaktadır. Başlıca yeraltı kaynakları; bakır, kurşun, çinko, krom, alüminyum, astbest, barıt, bizmut, krom, fosfat, titanyum, kömür, petrol ve bor'dur. Kazakistan Tungesten'de dünya dördüncüsüdür. Bu oranlar varolan rezervler anlamındadır. Bunların yanında demir-çelik gibi ağır sanayi işletmeleri de bulunmaktadır.
Ayrıca yirminin üzerinde termik santral günde 300 bin ton kömür tüketerek Urallar, Batı Sibirya ve Orta Asya'ya elektrik enerjisi sağlamaktadır.
Kazakistan'ın 160 bölgesinde 2.1 milyar ton pertrol rezervi bulunmaktadır ve Hazar Petrolleriyle birlikte ve tahmini toplam 4.5 milyar tona ulaştığı saptanmıştır.
1993 yılından sonra petrol üretimi 23 milyon tonu doğalgaz üretimide 6,7 milyar m3'e ulaşmıştır. Kazakistan'da Hazar Gaz yataklarıyla birlikte toplam rezervin 6 trilyon metre küpe ulaşacağı hesap edilmektedir.
Tarım ve Hayvancılık
Kazakistanda geniş ve ekilebilir tarım alanlan bulunmakta, başta buğday, tütün, şekerpancarı, pirinç, arpa ve diğer tarım ürünleri yetiştirilmektedir.
Kazakistan Cumhuriyetinde resmi açıklamalara göre 1993-94 yılında 2055 Sovhoz, 452 Kolhoz (Devlet Tarım tşletmeleri) 837 Tarım Kooperatif, 622 küçük tarım işletmeleri vc 9262 çiftlik bulunmaktadır. Arazi yanında üretim makineleri ve araçları devlete aittir.
Kazakistanda büyük çaplı sulama projeleriyle endüstri ve yem bitkileri üretimine ağırlık verilmiştir. Denebilir ki, bugünkü Kazakistan tarımı otuz yıl önceki Türkiye tarımını andırnıaktadır. Ayırıca,yapılan inceleınelerde tarım lopraklarından alınan üretim verimi düşüktür ve Kazakistan'daki 220 milyon hektar tarım alanının yaklaşık yüzde 82'si çayır ve mera alanıdır.
Hayvancılık
Geleneksel olarak göçebe olan Kazaklar hayvancılığa her zaman büyük önem vermiş ve onları yaşamlarının bir parçası saymışlardır. Ayrıca geniş Kazakistan topraklarının çayır-mera ve otaklarla ve yaylaklarla kaplı olması da hayvancılığa özendirmiştir. Ancak, hayvancılık daha çok sığır ve küçükbaş hayvan ağırlıklıdır. Küçükbaş hayvanlar koyun ve keçidir. Hayvancılıkta sığır önemli yer tutmakta ve kişi başına düşen sığır sayısında birinci sırada yer almaktadır.
Sanayi
Kazakistan Sanayii incelendiğinde bu sanayinin Sovyet ekonomisinin gereksinimlerine göre ve onları karşılamak üzere planladığı görülür. Özellikle imalat, madencilik, enerji, metalurji, kimya ve petro kimya, inşaat malzemeleri önemli yer tutar.
Kazakistanda biri batıda ikisi doğuda üç petrol rafinerisi, dokuma endüstrisi, makina sanayii (traktörler, ziraat makineleri) ve gelişmiş kimya sanayiyi yer alîrken yılda 770.000 ton asbest, 9.4 milyon ton çimento üretmekte, taş ve toprağa dayalı sanayi gelişme göstermektedir.
Ulaştırma
Çok geniş toprakları bulunan Kazakistan'da ulaştırma ağının en büyük temelini demiryolları oluşturmaktadır. Bu demiryolları Kazakistan ekonomisi için büyük önem taşımaktadır. Ve yük taşımacılığının % 50'sini karşılamaktadır. Yolcu taşımanın % 50'sini Kara, % 30 demir ve % 2 ise hava yoluyla yapılmaktadır. Demiryolları ağı 13.600 km uzunluktadır. Kazakistan 400.000 taşıtlık bir karayolları filosuna ve taşımacılığına sahipti. Verilere göre her 100 kişiden sadece 13'ü telefon kullanmaktadır. Türk-Kazak ortaklığıyla (Netaş.Teletaş, HES Grubu) Telekomünikasyon alanında üretim ve montaj için çalışmalarını bitirmek üzeredir.
Bankacılıkta ise Kazak Merkez bankası kurulmuştur.
Sosyal Yapısı
Eğitim: Göçebe olarak doğan ve 19. yy.'ın sonunda yerleşik yaşama geçen Kazaklar XVIII. ve XIX yy. başlarından itibaren sağlıklı bireğitim çalışmalarına başlamışlardır.
İlk kez 1823 te Cihangir Han cami ve okullar açılmasını sağlamış, 1841'de de Kazak Lise'si kurulmuştur. Kazaklar bütün yaşamları boyunca Rusların, Ruslaştırma ve Hristiyanlaştırma politikalarına şiddetle karşı koymuşlardır. Büyük Türkçü îsmail Gaspiralı'nın bu konuda ve Kazakistan'da ileri anlamda çalışmaları olmuştur.
Böylece 1958'de Kazak okullarında Kazak tarihi okutulmaya başlanmıştır. 1988 de alınan bir kararla "Kazakça" resmi dil olarak kabul edilmiştir.
Bugün Kazakistan'da Kazak Devlet Üniversiteleri, Kazakistan Bilimler Akademisi, El Farabi Üniversitesi, Ahmet Yesevi Üniversitesi bulunmaktadır.
Türk Dünyasının büyük düşünürü Ahmet Yesevi'nin türbesi buradadır.
Kazakistan'da Sağlık hizmetleri devlet eliyle yürütülmekte olup, ölüm ve hastalık oranlarının yüksek olduğu. bilinmektedir ve çağdaş anlamda bir sosyal güvenlik sistemi yoktur.
Turizm ise istenilen düzeyde gelişmemiştir.
Kazakistan nükleer silahlara sahip bir ülkedir. Sovyetlerin Uzay çalışmalarını yaptığı Baykonur Uzay merkezi de Kazakistan Cumhuriyetindedir.
Bugün Kazakistan egemen ve bağımsız bir devlet olarak BM, AGIK ve diğer uluslararası kuruluşlarda yerini almış ve hızla kalkınma sürecine girmek istiyen bir ülkedir ve Türkiye Cunıhuriyeti ile çok sıcak, dostane ilişkiler içinde önemli anlaşmalar yapmıştır.
- TAN -TV
-31.KANAL-TV
- KTK -TV
- TOTEM -TV
- RAHAT -ATV
-KAZAKÎSTAN-1
- ALATAU -TV, kanalları vardır.
Tacikistan
Resmi adı: Tacikistan Cumhuriyeti
Başkenti: Duşanbe (Nüfusu: 612.000)
Diğer önemli şehirleri: Hocent, Kul'ab, Novabad.
Yüzölçümü: 143.100 km2
Nüfusu: 5.710.000 (1993 tahmini). Nüfusun % 33'ü şehirlerde yaşamaktadır. Ortalama ömür 67 yıldır. Çocuk ölümlerinin oranı binde 41'dir. Nüfusun % 43'ünü 14 yaşın altındakiler oluşturmaktadır.
Km2 başına düşen insan sayısı: 39.9
Nüfus artış hızı: % 2.6
Etnik yapı: Tacikistan'ın yerlisi olan Tacik Türkleri ülke nüfusu içinde % 62.2'lik bir oranı oluşturmaktadırlar. Ülkedeki ikinci büyük etnik grup % 23.5 orana sahip olan Özbeklerdir. Diğer etnik unsurlar ve genel nüfusu içindeki oranları ise şöyledir: Rus (% 9.6), Tatar (% 1.4), Kırgız (% 1.25). Bunların dışında kalan etnik unsurların hiçbirinin oranı % 1'i bulmamaktadır. Onların da başında gelenler Ukraynalılar, Almanlar ve Türkmenlerdir. Tacikler, Farisi soyludurlar ve Farsça'nın bir şivesini konuşurlar. Afganistan'da yaşayan Taciklerin sayısı Tacikistan'da yaşayanların sayısından çoksa da burada ülke nüfusunun % 24'ünü oluştururlar. (Afganistan'ın etnik yapısına bkz.) Tacikler Özbekistan, Rusya ve Kazakistan'a da yayılmışlardır. İranlılar genellikle Şii olmakla birlikte onlarla aynı soydan gelen Taciklerin büyük çoğunluğu özellikle Orta Asya Tacikleri sünni ve hanefidir. Ruslar, Ukraynalılar ve Almanlar dışında kalan diğer etnik unsurlar Türk kökenli ve Müslümandırlar. (Bunlar hakkında Türk cumhuriyetlerinin etnik yapılarına bkz.)
Dil: Resmi diller Tacikçe, Özbekçe ve Rusça'dır.
Din: Tacikistan nüfusunun % 90'ı Müslümandır. Müslümanların büyük çoğunluğu sünni ve hanefi, az bir kısmı Şiidir. Geriye kalan nüfus hıristiyan ve çoğunluğu ortodoks, az bir kısmı protestandır.
Coğrafi durumu: Orta Asya ülkelerinden olan Tacikistan, doğudan Çin, güneyden Afganistan, batıdan ve kuzey batıdan Özbekistan, kuzeyden Kırgızistan ile çevrilidir. En yüksek yeri Komünizm Tepesi (7483 m.)'dir. Topraklarının % 93'ü dağlıktır. Ancak dağlık alanlarda da tarım arazisi veya otlak olarak kullanılan araziler mevcuttur. Topraklarının % 7'si tarım alanı, % 23'ü otlaktır. Ülkeye sert bir iklim hâkimdir. Kışlar çok soğuk yazlar çok sıcak geçer. Sıcaklık kışın dağlık bölgelerde bazen - 60 dereceye kadar düşmekte, yazın ise vadilerde + 48 dereceye kadar çıkmaktadır.
Yönetim şekli: Tacikistan bağımsızlık sonrasında çok partili demokratik düzene geçtiyse de iç çatışmalar sonrasında Rusya'nın askeri desteğiyle yeniden eski komünistlerin hâkimiyetinde bir diktatörlük rejimi hâkim kılındı. Hükümet muhalefet partilerini kapatarak 80 kişilik bir ara dönem parlamentosu oluşturdu. Tacikistan, BM, BDT (Bağımsız Devletler topluluğu) ve IMF (Uluslararası Para Fonu) gibi uluslararası örgütlere üyedir.
Siyasi partiler: Tacikistan yönetimi muhalefet partilerini anayasal düzene karşı silahlı ayaklanma başlatmakla suçlayarak kapattıysa da bu partilerin halk arasındaki etkisi devam etmektedir. Bu partilerin başta gelenleri şunlardır: İslâmi Diriliş Partisi: (İslâmi Hareket kısmına bkz.) Demokrasi Partisi: Liberal anlayışa sahip ve komünizm karşıtı bir partidir. Komünistlere karşı İslâmi Yenilik Partisi'yle işbirliğine girmiştir. Rastohez Milli Cephesi: Gelenekçi bir İslâmi anlayışa sahip ve Tacik milliyetçiliğini savunan muhafazakâr bir partidir. Sosyalist Halk Cephesi: Eski Komünist Parti'nin devamıdır.
İdari bölünüş: 3 idari bölgeye ayrılır.
Tarihi: (Tacikistan'ı da içine alan Türkistan bölgesinin yani Orta Asya'nın Rus hâkimiyetine kadarki genel tarihi hakkında Özbekistan tarihine bkz.) Tacikistan 1920'de Sovyet askerleri tarafından işgal edildi ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra 9 Eylül 1991'de bağımsız bir devlet oldu. Bağımsızlıktan sonra Kasım 1991'de gerçekleştirilen hileli seçimlerde eski komünist ve eski başkan Rahman Nabiyev cumhurbaşkanlığına seçildi. Resmi açıklamalara göre Nabiyev oyların % 58'ini İslâmi Diriliş Partisi ise % 33'ünü almıştı. Muhalif partiler hile karıştırıldığı gerekçesiyle seçimlerin yenilenmesini istediler. Ancak Yüksek Seçim Kurulu bu isteği reddetti ve seçimleri geçerli saydı. Bunun üzerine muhalif gruplar Mart 1992'den itibaren yönetimin istifası isteğiyle gösteriler düzenlemeye başladılar. Zamanla gösteriler ülkenin her tarafına yayıldı ve 2 Eylül 1992'de Nabiyev istifa etmek zorunda kaldı. Ardından İslâmi Diriliş Partisi genel başkan yardımcısı Devlet Osman'ın başbakan yardımcısı olduğu ve bütün siyasi partilerin temsil edildiği bir milli ittifak hükümeti kuruldu. Nabiyev'in yerine de eski meclis başkanı Ekber Şah İskenderov geçirildi. Ancak komünistler bu hükümete karşı çıktılar ve Sosyalist Halk Cephesi adında bir milis cephesi oluşturarak güneydeki Kul'ab bölgesine ve kuzey kesimlere yığınak yapmaya başladılar. Çok geçmeden de silahlı saldırılar başlattılar. Öte yandan Tacikistan'da İslâmcıların da katıldığı bir milli ittifak hükümeti kurulması Rusya'yı ve Tacikistan'a komşu Türk cumhuriyetlerini endişeye sokmuştu. Bu cumhuriyetlerin yöneticileri İslâmi uyanışın kendi ülkelerini de etkilemesinden korkuyorlardı. Rusya, Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan 7 Eylül 1993'te Tacikistan'a asker gönderme kararı aldı. Bu karar doğrultusunda 24 Ekim 1992'de 201. Rus zırhlı tümeni Tacikistan'ın başkenti Duşenbe'ye girdi. Daha önce istifa ettiğini bildiren Rahman Nabiyev de Rus askerlerinin ve Sosyalist Halk Cephesi milislerinin desteğiyle Duşenbe'ye döndü. Nabiyev 7 Kasım 1992'de Rusya cumhurbaşkanı Boris Yeltsin'le Tacikistan'a gönderilen askeri birliklerin bu ülkede konuşlandırılması üzere bir anlaşma imzaladı. Nabiyev kısa bir süre iğreti bir şekilde devletin başında tutuldu ve arkasından İmamali Rahmanov cumhurbaşkanlığına getirildi. Nabiyev ise 11 Nisan 1993'te hayatını kaybetti. Tacikistan halkı komünistlerin yeniden yönetimi ele geçirmelerine ve Rus işgaline karşı çıktı. Bunun üzerine işgal kuvvetleri ülke genelinde bir temizlik hareketi başlattı. Çıkan çatışmalarda 100 binden fazla Tacikistanlı hayatını kaybederken 500 bin kişi de ülkesini terk ederek Afganistan'a sığınmak zorunda kaldı. Muhalefet liderleri de ülkelerini terk etmek zorunda kaldılar. İşgal kuvvetlerinin desteğiyle işbaşına geçen hükümet ülkelerini terk eden muhalefet liderlerini anayasal düzene karşı silahlı ayaklanma başlatmakla suçlayarak haklarında gıyabi davalar açtı. Muhalefet partilerini de aynı ithamla kapattı. Afganistan'a sığınan muhalif milisler zaman zaman Tacikistan içlerine girerek askeri mevzilere saldırılar düzenlemeye devam ettiler. Bu saldırılarda çok sayıda Rus askeri hayatını kaybetti. Buna karşılık Rus uçakları da Afganistan sınırını geçerek Tacik mültecilerin yaşadığı bazı bölgeleri bombaladılar. Rusya, Tacikistan'daki yönetimi İslâmi Diriliş Partisi, Demokrasi Partisi ve Rastohez Cephesi'nin oluşturduğu ortak cepheye karşı korumak için bu ülkeye çok sayıda asker yerleştirdi.
Dış problemleri: Rusya ve Tacikistan'a komşu BDT üyesi ülkeler, Tacikistan'da halk iradesinin yönetime aksetmesini askeri güçleriyle önlemektedirler. Yani bu ülke bağımsızlığına kavuşmuş görünse de bu fiilen gerçekleşmemiştir. (Ayrıca Tarih ve Yönetim kısımlarına bkz.)
İç problemleri: Ülkenin en önemli iç problemi bağımsızlıktan buyana yaşanan yönetim sorunu ve yüzbinlerce Tacik Müslümanın Afganistan'a iltica etmesine yol açan gelişmelerdir. Yönetimin mültecileri geri çekmek için yaptığı güven vaadleri inandırıcı olmadı. Yönetim bu mültecilerin Afganistan'daki İslâmi çalışmalardan etkilenmelerinden endişe etmekteydi. (Bu konuda Tarih, İslâmi Hareket ve Yönetim kısımlarına bkz.)
İslami Hareket: Tacikler Farisi olmakla birlikte genellikle sünnidirler ve dinlerine bağlılıklarıyla bilinirler. Bu yüzden Tacikistan'da İslâmi Hareket daha Sovyetler Birliği dağılmadan önce başlamıştır. Bunda Afgan mücahitlerle doğrudan bağlantı içinde olmalarının da etkisi olmuştur. Eski Sovyet cumhuriyetleri içinde siyasi kimliğe sahip ve İslâm'ı devlete hâkim kılmayı amaçlayan ilk hareket Tacikistan'da başladı. Bu harekette öncülüğü İslâmi Diriliş Partisi yaptı. Bu partinin genel başkanlığına Muhammed Şerif Himmetzade getirilmişti. Parti, hükümetin baskıcı tutumu karşısında bir de milis güçleri oluşturdu. Çıkan iç çatışmalardan sonra Rusya'nın askeri desteğiyle yönetime el koyan hükümet bu partiyi kapattı ve İslâmi faaliyetleri de büyük ölçüde engelledi. Ancak halk arasında İslâmi uyanış tamamen durmuş değil. Özellikle Afganistan'a sığınan ve ülke nüfusunun yaklaşık % 10'unu oluşturan mültecilerin vatanlarına dönmeleri halinde önemli bir İslâmi potansiyel oluşturacakları sanılıyor. (Ayrıca "Tarih" kısmına bkz.)
Ekonomi: Diğer Orta Asya cumhuriyetlerinde olduğu gibi Tacikistan'da da ekonomi birinci derecede tarım ve hayvancılığa dayanır. Bu sektörlerden elde edilen gelirin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı % 37'dir ve çalışan nüfusun % 43'ü bu alanlarda iş görmektedir. Üretilen tarım ürünlerinin başında pamuk, tahıl ve çeşitli meyve ve sebzeler gelir. 1992'de 320 bin ton tahıl, 170 bin ton yer bitkileri, 10 bin ton baklagiller, 250 bin ton meyve, 800 bin ton sebze üretilmiştir. Hayvancılık da ülke ekonomisinde önemli bir yer tutar. 1992'de ülkede 1 milyon 400 bin baş sığır, 2 milyon 650 bin baş koyun, 100 bin baş domuz bulunuyordu. Tacikistan'da birçok aile de geçimini ipekçilikle sağlamaktadır.
Para birimi: Ruble.
Gayri safi milli hasılası: 5 milyar 995 milyon dolar. (Yıllık safi artış: % 1.8)
Kişi başına düşen milli gelir: 1050 dolar.
Dış ticaret: İhraç ettiği ürünlerinin başında bazı gıda maddeleri, çeşitli tarım ürünleri, tekstil ürünleri, deri, ipek, maden cevherleri ve bazı kimyasal maddeler gelir. İthal ettiği malların başında da ulaşım araçları ve yedek parçaları, makineler, petrol ürünleri, ilaç, elektrikli ve elektronik araçlar, bazı kimyasal maddeler ve dayanıklı tüketim eşyaları gelir. 1991'deki dış ticaret açığı yaklaşık 2.5 milyar dolar olmuştur.
Sanayisi: Tacikistan'da en çok tekstil, halıcılık, deri ve konfeksiyon sektörü gelişmiştir. Bu sektörlerle ilgili sanayi kuruluşları tüm sanayi kuruluşlarının % 48'ini oluşturmaktadır. Bunun dışında gıda, meşrubat, ağaç işleri, kimyasal maddeler ve inşaat malzemeleri üretimi, toprak ve madeni eşya imalatı ve bazı küçük ev ve büro eşyaları üretimi alanlarıyla ilgili sanayi kuruluşları bulunmaktadır. Ağır sanayisi yoktur. İmalat sanayisinin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı yaklaşık % 15'tir. Çalışan nüfusun yaklaşık % 13.5'i sanayi sektöründe iş görmektedir.
Enerji: 1991'de 17.5 milyar kw/saat elektrik üretilmiş ve tamamı yurtiçinde tüketilmiştir. Kişi başına yıllık elektrik tüketimi ortalama 3.235 kw/saattir.
Ulaşım: Ülkenin tek havaalanı başkent Duşenbe'deki uluslararası trafiğe açık havaalanıdır. 5136 km. demiryoluna, 12.460 km'si asfaltlanmış olmak üzere 13.400 km. karayoluna sahiptir. Bu ülkede ortalama 27 kişiye bir motorlu ulaşım aracı düşmektedir.
Eğitim: Eğitim ücretsizdir. İlkokulların ve tüm ortaöğretim kurumlarının sayısı yaklaşık 3200'ü bulmaktadır. Tacikistan'ın en önemli yüksek öğretim kurumu 18 araştırma enstitüsü bulunan Tacikistan İlimler Akademisi'dir. Bunun yanı sıra 1 üniversitesiyle 7 yüksek okulu mevcuttur. Okuma yazma bilenlerin oranı ise % 90 civarındadır.
Sağlık: Tacikistan'da 375 hastane, toplam olarak 14.500 doktor ve diş doktoru, 44 bin ebe ve hemşire mevcuttur. Ortalama 394 kişiye bir doktor düşmektedir. (Buna diş doktorları da dahildir.)
TÜRKMENÎSTAN CUMHURİYETİ
Yüzölçümü : 448.000 km2
Nüfusu : 4.500.000 (1991 Verilerine göre)
Başkenti :Aşgabat
Türkmenler daha çok Güneybatı Türk ya da Oğuzca gurbuna giren ve Azeri Türkçesiyle Türkiye Türkçesine yakın bir dil kullanmaktadırlar. Bu dumm onları Orta Asya Türk halklarından ayırır.
Türkmen Türkçesi Türk dilleri ailesinin güneybatı yada Oğuz grubundandır. Oğuz grubu , Türk dili ve lehçeleri iki alt gruba ayrılır.
a) Doğu Oğuzcası
b) Batı Oğuzcası
Türkmen Türkçesi ; Doğu Oğuzcasını bugün tek başına temsil eder. Batı Oğuzcası ise Türkiye Türkçesi, Azeri türkçesi ve Gökoğuz yazı dilinden oluşur.
Türkmen Türkçesi, Selçuklu Oğuzları gibi Batıya göç etmeyip anayurtta kalan Oğuz Türklerinin dili olarak gelişmiştir. Türkmen adına ilk olarak Kaşkarlı Mahmudun sözlüğünde rastlanır.
Türkmen Türkçesi , bugün Türkmenistan dışında Özbekistan, Kazakistan ve Tacikistan Cumhuriyetleri ile Karakalpak Özerk Bölgesinde ve Kuzey Kafkasya'da Stravropol bölgesinde konuşulur.
Bazı kaynaklara göre "Türkmen" "Ben Türk" anlamına geldiği savunulmakla beRaber Iran, Irak, Suriye, Anadolu Türkmen boylarma ait olanlar içinde "Türkmen" deyimi kullanılır. Türkmenler, Türklerin Oğuz soyundadırlar. Ancak, Türkmenleri diğer Ona Asya Türklerinden ayrı tutmak elbetteki olanaksızdır.
Özellikle Safevi Türk hükümdarı Nadır Şah'tan sonra tranlıların saldırılarına uğrayan Türkmenler 1835 ten sonra Merv bölgesine doğru yayılmaya başlamışlardır. 1860'da da Kuşid Han'ın önderliğinde FARSLARI yenilgiye uğratmışlar ve bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir.
Ancak, 1873 te Ruslar Hive'yi işgal etmişler ise de daha sonra Ruslar yenilgiye uğramışlardır. 1916 da başlayan Türkistan ulusal ayaklanması devam etmiş, 1920'de de Hiveyi tamamen işgal etmişlerdir. 1924'te de Türkmenistan SSCB kurulmuşlur.
7 Ocak 1990 Tarihinde ise Türkmenistanda, seçimler yapılmış, resmi dil Türkmence kabul edilmiş, 22 Haziran 1990 tarihinde Türkmenistan egemenliğine, 27 Ekim 1991 tarihinde de bağımsızlığına kavuşmuştur.
Coğrafi Konumu
Bağımsız Türkmenistan 488.100 km2 yüzölçümüne sahiptir. Türkmenistan 35-43. Kuzey enlemleri ile 53°-67° doğu boylamları arasında yer almaktadır.
Türmenistan, Iran, Afganistan, Özbekisıan, Kazakistan ve Hazar Denizi ile çevrilidir.
Başkenti Aşgabad'dır. Nüfusu (1993): 4.254.000 dır. bu nüfusun:% 72Türkmen, % 8 Rus, % 9 Özbek,% 11 KAZAK-TATAR'dır. Nüfusun % 48 şehirlerde, % 52'side köylerde yaşamaktadır. Nüfus artışı 1.17 dır. Ortalama yaş seviyesi 68-70 civarındadır. Türkmenistan'da km2'ye 111 kişi düşmektedir.
Bugün dünyada yaşayan Türkmenlerin 2,5 milyonu Türkmenistan'da,400.000 Afganistanda, 500.000 iranda, 500.000 üzerinde Irak'ta, 600.000'e yakın da Türkiye'de bulunmaktadır.
Türkmenler dillerinin korunmasına yüzde 99 bağlıdırlar.
Ekonomi
Türkmenistan topraklannın büyük bölümü çöldür. Tarıma elverişli toprakları sadece % 3'tür. Türk Cumhuriyetleri arasında Özbekistandan sonra ikinci pamuk üreticisi ülke durumundadır. Bitki örtüsü yönünden yoksuldur. Ancak zengin maden yataklarına sahiptir. Buğday, sebze, üzüm, kavun, karpuz, yetiştirmektedir.
Bu ülkenin başlıca doğal kaynaklan; doğal gaz, krom, sodyum sülfat, sülfür, kurşun, galyum, krom, bentonit, petrol. Enerji üretimi doğal gaz çevrimli santrallarla yapılmaktadır. Yıllık üretim 15 milyar kwh dır.
Tarım ve Hayvancılık
Türkmenistan milli gelirin % 48'ini tarım sektöründen alır. Bu nedenle bir tarım ülkesi görünümündedir.Ceyhun (Amu Derya) Irmağının getirdiği alüvyonlu topraklarda tarımın yapılmasına elverişlidir. Özellikle toprak ve iklim koşulları sulamayı zorunlu kılmaktadır.
Türkmenistan'da tarımsal üretimin büyük bölümü kolhoz ve sohvozlarda (devlet kuruluşları) yapılır. En çok pamuk üretimidir ve onu tahıllar ve yem bitkileri izlemektedir. Şeker pancarı, seracılık da önemli yer tutar. Hazar kıyıları subtropik iklime sahip olup meyvecilik önemlidir. Ve ülkede gıda sanayi %14 paya yükselmiştir. Türkmenistan'da küçükbaş hayvan yetiştiriciliği gelişmiş olup Astragan Kürk yapımı ileridir.
Sanayi
Türkmenistanda ağır sanayii merkezi planlama yürütmekte olup, silah ve ağır sanayiye öncelik verilmektedir. Özellikle 1994-1995 sonrası, petrol rafinerileri, gaz çıkarılnıası, kimya sanayii ve makine imalatı, gübre, tekstil ürünleri ve Hazar Denizinde sülfür endüstrisi gelişme göstermiştir. Bu sektör genelde doğal kaynaklara, enerji ve Pamuk'a dayaldır. İki büyük petrol rafınerisinin yıllık kapasitesi 55 milyon tondur. Çimento, suni gübre, bira, konserve, meşrubat, et sanayi, süt sanayi, yem sanayi önemli gelişmeler göstermiştir. Makine endüstrisi, petrol makinaları, vantilatör ve buldozer'dir.
Ulaştırma
Türkmenistan ulaşımını, demiryolu, karayolu, havayolu ve deniz yoluyla yapmaktadır. Demiryolları, ağının uzunluğu 2.138 km dir. Yük taşımacılığı demir yollarına kaydırılmış olup bu yolların hir hölümü de çift hatlıdır. Türkmenistan demiryolları İngiltere Rusya-Çin hattı üzerinde önemli bir bağlantı noktalarınını, ileride oluşturacaktır. Karayolu: Türkınenistanda 21.400 km uzunluğunda bir karayolu ağı bulunmaktadır. Deniz yolu olarak Hazar Denizi kıyısındaki Krasnovodsk (Türkmenbaşı) limanı önemli bir ulaşım merkezidir. îleride nehiryollarıy'a Avrupa'ya bağlanması düşünülmektedir. Havayolu ulaşımı ise Aşgabat Türkmenbaşı hava limanından yapılmaktadır.
Eğitim
12 Nisan 1993 tarihinden itibaren Kiril harfleri bırakılarak belli bir süreç sonra Latin harflerine (alfabesine) geçilmesi kararlaştırılmıştır.
Türkmenistan'da 8 yıllık zoruıılu eğitim bulunrnaktadır. Ayrıca 8 yıllık meslek okulları ve bunlara bağlı 4 yıllık yüksek eğitim okulları vardır.
Ülkede Makdum Kulu Devlet Üniversitesi ve Türkmenistan Bilimler Akadenıisi mevcuttur.
Mahdum Kulu :18. asırda yaşamış milli şair ve düşünür. Türkmenlerin en büyük şairi kabul ediliyor. Bütün Türkmenler onun üzerine titriyorlar.Şiirleri , 18. yüzyıldaki Türkmen hayatının aynası durumunda. Şiirlerinde çağın iç ve dış sorunlarını , Türkmen halkının çektiği sıkıntıları işlemiş.
Sağlık ve Sosyal Güvenlik
Sağlık hizmctleri tamamen devlet tarafınndan verilmekte olup, askeri ve demiryolu personeli kendi kurumları tarafından bıı hizmeti almaktadır.
Sağlık sektörü dört bölümde yürütülmckledir.
a- Araşıtrma hastahaneleri,
b- îl şehir düzeyinde sağlık kuruluşları, doğumevi ve dispan.serleri
c- îlçe düzeyinde sağlık kuruluşları
d- Köylerde, köy hastalıaneleri, doğumevleri
Bunlann yanında koruyucu sağlık hizmetleri de sağlık sektöründe önemli yer tutar.
Türkmenistanda sosyal yardımın büyük çoğunluğu emekli fonundan karşılanmaktadır.
Emekli ve Sosyal Güvenlik fonları çalışırken Maliye Bakanlığının kestiği kesintilerle ödenmektedir.
Para birimi Manat'tır. Yönetim şekli cumhuriyettir.
Türkmenistan'a T.C. tarafından büyük yatırımlar ***ürülmüştür. Türkmenistan, BM'e diğer uluslararası kuruluşlara üyedir.
Devlet Televizyon Kuruluşu vardır. Özel televizyon yayını bulunmaktadır.
28 Mayıs 1918'de bağımsızlığına kavuşmuştur.
Yüzölçümü : 86.400 km2
Nüfusu : 7.500.000
Başkenti : Bakü
Tarihi
Azerbaycan'ın adı konusunda değişik görüşler bulunmaktadır. Burayı (M.Ö. 323) yöneten komutanlarından Atropates'ten geldiği öylendiği gibi "Od" anlamındaki azer sözcüklerinden geldiğide Belirtilmektedir. Ancak, bu yer adının etimolojisi yapılırken, bu bölgede egemenlik Süren Kasar (Hazar) Türkleri'nin ismi de gözönüine alınmalıdır ve kaynaklara göre gerçek payıda büyüktür.
Türklerin Azerbaycan'a gelişleri tahminini ve M.Ö. Saka-îskit döneminde başladığı savunulmaktadır. M.S. 395 te Hun Türkleri Balkanlar'a inerken bir kısmının Kafkaslar yoluyla Anadolu'ya ve Azerbaycan'a sarktıkları bilinmektedir.
Selçuklu Türkleri'nin Azerbaycan'da görülmeleri ise 1015-1021 yılları arasındadır. Sultan Alpaslan zamanında Azerbaycan'da Türkmenler sayesinde Azerbaycan'ın Türkleşmesi kolay gerçekleşmistir. Azerbaycan daha sonra Ilhanilerin egemenliğine girmiş ve bir süre "Altınordu" devletinin hakimeyitinde kalmış, Akkoyunlu ve Kara Koyunlular döneminde Türk nüfusu bakımından en yoğun dönemini yaşamıştır. Daha sonra Azerbaycan'da Safeviler, Afşar ve Kaçarlar hükiim sürmüşlerdir.
Bundan sonra, sırasıyla Şeki, Gence, Bakü, Derbent, Kuba, Nahcivan, Revan, Tebriz, Urmiye, Erdil Hanlıkları dönemi başlamıştır.
Azerbaycan toprakları Rusların egemenliğine girdikten sonra Revan'a ve Karabağ'a Ermeniler yetiştirilmeye başlanılmıştır.
Azerbaycan Türkleri 1918-1920'de Kafkasya kurultayını toplamış ve 28 Mayıs 1918'de de ulusal Azerbaycan devletini kurmuşlardır. Ancak 1920 de Kafkasya ötesi Sosyalist Sovyet Cumhuriyet-lerine katılmak zorunda kalmış, 30 Eylül 1991 de SSCB çöküşüyle bağımsızlığını yeniden ilan etmiştir.
Azeriler Kafkasya bölgesinin en büyük Türk bölümünü oluşturmaktadır. Asya'da ve Kafkasya'daki Türk halklannın en okumuş ve kültürlüleridir.
Bugüne kadar Kafkaslarda ulusal ve ırksal uyanışın merkezi hep Bakü olmuştur. Bu düşüncenin isim babaları Hüseyni Zade Ali, Ağaoğlu Ahmed, Ali Merdem Topçu Beydir.
COĞRAFİ KONUMU
Azerbaycan 38°-25 kuzey enlemleri ile 44°-50 doğu boylamları arasındaki coğrafı bölgeye yerleşmiştir. Sınırların uzunluğu 3600 km dir. Azerbaycan 657 metre deniz seviyesinden yüksektir ve topraklarının % 50 si dağlık alanlardır. Dağlık alanlar Büyük Kafkasya, Küçük Kafkasya ve Talış dağlarından meydana gelmektedir. En yüksek yeri Tufandağı 4489 metredir. Hinal dağı, Delidağı, Kedidağı önemli dağlandır. Kur-Aras Ovası en büyük düzlüktür.
Azerbaycan iklimi dünyadaki 11 iklim çeşidinden 9 una sahiptir. Yıllık ortalama sıcaklığı 10 C'nın üzerindedir. En biiyük gölü 17,5 km2 ile Hacıkabul gölüdür. Sarısu, Candakar, Açınonur, Büyük Sur ve Göygöldür.
Azerbaycan'ın en uzun nehri ise 1364 km Hazar denizine dökülen (Kura) Kür Nehridir. Kür'ün bir kolu olan Aras ise 1072km dir.
Azerbaycanda, Mingeçevir, Sarsank,Ceyranbatan ve Arapçay barajları bulunmaktadır.
Başkenti Bakü'dür. Dilleri Batı Oğuzcadır ve %98!i dillerine sahiptir.
Demografik Durumu:
1989 yılı verilerine göre Azerbaycan nüfusunun %82.6'sı ,Azeri Türküdür.
Azeri Türkleri 5805000 %82.6
Ruslar 392300 %5.5
Ermeniler 390500 %5.5
Lezgiler 171000 %2.4
Avar Türkleri 44100 %0.6
Yahudiler 30800 %0.4
Tatar Türkleri 28600 %0.4
Ukraynalılar 32300 %0.4
Gürcüler 14200 %0.2
Kaynak : Devlet İstatistik Komitesi
Ocak 1990 olaylarından sonra ülkede bulunan Ruslar ve Ermeniler'in göçü yoğunlaşmıştır.Bunun sonucu olarak toplam nüfus içinde Türklerin oranının %90'ı aştığı tahmin edilmektedir.Diğer Türk gruplarıda dikkate alındığında Azerbaycan'ın Türk kimliği daha da güçlenmektedir.
Toplam nüfusun %62.1'i 30 yaşın altındadır. Nüfusun önemli bir bölümünün genç olması Azerbayacan'a dinamizm kazandırmaktadır.
Yaş grubu Toplam nüfustaki payı
0-14 %33.0
15-29 %28.9
30-44 %17.7
45-59 %12.0
60 + %8.4
Yukarı Karabağ Özerk Bölgesi:
Yüzölçümü: 5500km2
Nüfusu: 295.000
Başken: Nahçıvan
Azeri toprağı olan Karabağ bugün Ermeni işkali altındadır ve bir milyom Azeri yurtsuz bırakılmıştır. Bu büyük sorun bir an önce çözülmelidir. Azeri Türkleri yurtlarına dönmelidir.
Siyasal ve Sosyal Yapılanmalar:
Azerbaycan'da kendilerini parti olarak adlandıran fakat hukuken böyle bir kimliği olmayan çeşitli partiler mevcuttur.Bunlardan en büyükleri şunlardır:
1-Birlik Partisi
2-Anavatan Partisi
3-Milli Müsavat Partisi : Turancı bir partidir.
4-Halk Cephesi : 51 partinin desteklediği bir koalisyon.
5-Milli İstiklal Partsi: Milliyetçi ve Türkçüdür
6-Sosyal Demokrat Parti
7-Bağımsız Demokrat Parti
8-Milli Muhabbet Partisi
9-Tövbe Partisi: İran yanlisi
10-Halk partisi
11-Yesiller Partisi
EKONOMİK ve SOSYAL YAPI
1991 de bağımsızlığını aldıktan sonra, özellikle geçiş döneminin ilk yıllarında ekonomik alanda düşüşler olmıış ve para birimi olarak manat'a bağlı kalmıştır. Ancak, Azerbaycan verimli tarım arazileri, doğalgaz, petrol ve demir cevheri bakıırnndan zengin kaynaklara sahip bulunmaktadır.
Ham petrol üretimi 1991 de 12 milyon tona yaklaşmıştır.
Doğal gaz üretimi ise 1991 de 11 milyon m3 dur. Toplam doğalgaz rezervi 118.65 milyar metreküp, petrol rezervlerin de 8 milyar varil olduğu savunulmaktadır. Ayrıca, petrokimya, yiyecek, giyim gibi hafif sanayide vardır.
Tarım ve Hayvancılık:
Azerbaycan'ın yüzde 7'si tarıma elverişli topraklara sahiptir. Bu tarım topraklannın büyük bölümü de Kura ve Aras nehirleri etrafındadır ve ülkede, tarım büyiik ölçüde sulamaya dayanmaktadır. Yetiştirilen başlıca ürüııler tahıl, meyva, pamuk, çay, tütün, üzümdür. Ayrıca, dut ağacından yılda 5000 ton ipek kozası elde edilmektedir.
Azerbaycan tarımında ve ekonomisinde hayvancılığın da önemli yeri bulunmaktadn. En son verilere göre Azerbaycan'da 1.5 milyon sığır, 5 milyon koyun, 30 milyon kümes hayvanı bulunmaktadır.
Sanayi:
Azerbaycanda sannyi sektörü net maddi üretimin % 48.3 (1992 tahmıni) oluşturmaktadır.
Ağır Sanayi: Enerji, Metalurji, Makina, îmal, Kimya, Orman Ürünleridir.
Hafif Sanayi: Dokuma, dikiş, deri, kürk, kunduradır.
Ulaşım: Azerbaycan gelişmiş bir ulaştırma sistemiııe sahiptir.
Demiryolu: 2090 km.
Kara Ulaştırması: Karayolu 30.400 km.
Deniz Ulaştırması: Hazar Denizi yoluyla yapılır.
Hava ulaştırması: Bakü hava limanından yapılmakta olup İstanbul, Paris, Moskova, Taşkent, Astana, Bişkek, Pekin gibi dünyanm diğer bölgeleriyle bağlantılıdır.
Turizm potansiyeli yüksek bir cumhuriyettir. Bankacılık ve sigortacılık gelişme süreci göstermektedir.
En önemli ihracat gıda ürünleridir. Petrol ve petro-kimya ürün-eri de ihracatta önemli yer tutmaktadır.
Para birimi, manat'tır.
Sosyal yapı: Azerbaycan da Aile bağları çok güçlüdür ve genç nüfusa sahiptir. Erkeklerde yaş ortalaması 65.7, kadınlarınki de 73.5'dir. Ortalama yaşam 69.9 dur.
Eğitim:
Azerbaycanda eğitimin diğer Türk devlet ve topluluk-larına karşı çok ileri olduğu görülür. 1991 istatistiki verilere göre 4775 okulda 1.503.000 öğrenci okumaktadır. Bugün okul sayısı 5.000'e, öğrenci sayısı 1.600.000'e ulaşmıştır.
Azerbaycan da 6.500 kültür tesisi, 4.605 adet kütüphane, 125 müze, 125 müzik okulu, 43 halk tiyatro salonu, 3.680 kültür evi bulunmaktadır. Ve okuma yazma oranı yüzde yüzdür.
Bakü-Azerbaycan Devlet Üniversitesi ve buna bağlı Enstitüler bütün bilimsel, teknik, sağlık, sanat kollarını içerir boyutlardadır.
Sağlık:
Azerbaycan da sağlık hizmetleri verilirken üçlü bir sistem uygulanmaktadır.
1. îlk müdahale sağlık memurlarıyla yapılmakta,
2. Bunların yetersiz kalması halinde hastalar, hastahanelere gönderilmekte,
3. Hastahanelerin yetersizliği durumunda ise hastalar üniversitelerdeki araştırma hastahanelerine yollanmaktadır.
Böylece Azerbaycan halkı eşit hiçimde sağlık hizmetlerinden yararlanmaktadır.
Sosyal Güvenlik:
Burada sosyal güvenlik ağı maliyetleri oldukça yüksek olup, GSMH % 18'ini tutmaktadır. Emeklilik yaşı olarak kadınlarda 55 yaş, erkeklerde ise 60 yaş koşulu aranmaktadır.
Bugün Azerbaycan Cumhuriyeti ekonomik bağımsızlık kavramını benimsemiş ve 1991'den sonrada serbest piyasa ekoııomisine geçerek dünyayla bütünleşmek istemiştir.
Ayrıca, özel mülkiyete izin verilmiş, borsa yasası çıkarılmış, devlet tahvilleri hazırlanmış, toprak kanunu ile topraksız çiftçiler topraklandırılmıştır. Kendi merkez bankasını kurmuş, düzenli bir vergilendirmeyi getirmiş ve ülkeye yabancı sermaye akışını sağlamıştır.
Bugün; Azerbaycan Cumhuriyeti Dünya siyasal ve ekonomik yapısı içinde yerini bağımsız bir devlet olarak almıştır.
Birleşmiş milletler, Agîk, IMF, gibi kuruluşların da üyesidir.
Azerbaycan Cumhuriyeti, kardeş ve dost Türkiye Cumhuriyetiyle ekonomik, sosyal, kültürel ve diğer alanlarda iyi ilişkiler içindedir ve önemli anlaşmalar yapılmıştır.
KIRGIZISTAN CUMHURIYETI
31 Ağustos 1991 tarihinde bağımsızlığına kavuşmuştur
Yüzlçümü : 198.500 km2
Nüfusu : 4.700.000
Başkenti : Bişkek
Tarihi
Dört büyük Orta Asya Türk halklarının en küçük grubünu Kırgızlar oluşturur. Orta Asya'da yaşayan Kırgızlar, tüm Kırgızların yüzde 90'ını kapsar. Doğu Türkistan'da 80.000, Afganistan'da 25.000 Kırgızın yaşadığı tahmin edilmektedir. Kuzey Türkleri ya da Doğu Hun grubuna ait bir dili konuştukları bilinmektedir.
Çin kaynaklarına bakıldığında Kien-Kun, Ki-Ku gibi adlandırmalar, Kök Türk metinlerinde Kırkız, Tibetçe'de gir-Kiz şeklinde geçtiği görülür. Söylencelere göre Kırgızlar "Kırk Kiz" ya da "Kır-ları (Dağları) gez" anlamına gelen Kırgız'dan geldiği varsayımı MÖ:2-l asırlarda Hunlarla ilgili anlatılan olaylarda görülür. Kırgızlar Tanrı Dağlannın doğusu ile Tannu-Ola arasında ortaya çıkmışlardır. Tarihi kaynaklara göre ise Kırgızlar 13. yüzyıldan sonra da bugünkü yurtlarına gelmişlerdir. Kırgızlann mezar taşlan üzerinde ve Yenisey Irmağı boylarında yapılan kazılarda yukarı Yenisey Irmağı bölgesinde yaşadıkları görülmektedir.
Kırgızlar 9. yüzyılda Uygur Kaanı'nı öldürerek Türk devletinin başına geçmişler, önce Özbek hakimiyetini daha sonrada Kazak egemenliğini kabul ederek birlikte yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Arkasından da Kalmukların egemenliğine girmişler ve Tanrı Dağlarının batısına göç etmişlerdir. 1207 de Cengiz Han Moğalistanı hakimiyeti altına aimıştır. Kırgizlar 1700 yıllarınc:a Hokand Devletinin egemenliğine girmişler ve çoğunluğu alarak devlete elkoymuşlardır. 1876 yılında Hokand Rusların eiine geçmiş, 1924 te Kara Kırgız Özerk Oblast'ı kurulmuş, 1926'da Özerk Cumhuriyet, 1936'dadaSSCB katılmışlardır. Kırgızlar, 15Ağustos 1990'da egemenliklerine, 31 Ağustos 1991'de de bağımsızlıklarına kavuşmuşlar ve tarihin her döneminde dillerini korumuşlardır. Kırgızlar % 98 dillerine bağlı olmuşlardır.
Bu konuda Manas Destanı'nın büyük yararını ve etkilerini görmüşlerdir. Zaten Kırgız dilinin bu denli sağlam kalmasınının nedenide Manas Destanı'dır.
MANAS DESTANI
Kırgız türkleri'nin millie destanı,500.000 beyte yakındır. Dünyanın en büyük destanıdır.Kırgızların aşamalardan geçerek bütünlük kazanmasını anlatır.
Hükümdarları Karahan ölünca, Kırgızlar Kamlukların egemenliği altına girerler. Karahan'ın oğullarından Çakıp,Altaylara göçer,Kırgız Türkleri'nin bağımsizlığını sağlayacak çalışmalara başlar.Bir gece Kırgızları kurtaracak kahramanın yeni doğacak oğlu olduğunu rüyasında görür.Bir süre sonra doğan oğluna Manas adını verir. Çocuğun bazı olağanüstü özellikleri olduğu görülür.Çevresinde toplanan halk ile birlikte kamluklara karşı başarılı saldırılar düzenler.
Altaylarda yaşayan Kırgızlar Manas'nın bu olğanüstü başarılarını duyunca ona katılırlar.Manas Kırgız bağımsızlık savaşının önderi olur ancak yapılan üyük savaşta ölür.Halk oğlu semeteyi başkanlığa seçer.Burada destana yeni bir olay eklenir.Semetey, Afgan hanının kızı Ayçürek'i sever. Han kızını vermek istemez.Bu yüzden kanlı çarpışmalar olur.Semetey savaşta üstün gelir. Ayçürek ile evlenir.
Destanın üçüncü konusu aile içi çarpışmalardır. Sonunda Manas'ın torunu Seytek birçok kahramanlık göstererek Kırgız hanı olur. Kırgızlar bağımsızlıklarını kazanırlar.
Dil bakımından zengin bir kaynak olan Manas destanı , folklor bakımından da önemlidir. Şamanizmin derin etkisinde olan destan Sayakbay Karalay tarafından toplanarak düzenlenmiştir.
Coğrafi Konumu
Kırgizistan'ın yüzölçümü 198.000 km2 dir. Kuzeyde Kazakistan Güneydoğu ve doğusunda Çin Halk Cumhuriyeti, Batısında Özbekistan ve Güneybatısında da Tacikistan bulunmaktadır.
Kırgizistan coğrafi konum olarak 71°-80° doğu boylamları ile 39*-43* Kuzey enlemleri arasındadır. Kırgızistan'ın yüzey şekilleri gencllikle dağlıktır ve ekili alanları azdır.
Kırgizistan'ın Başkenti Bişkek (450.000) dir, önemli şehirleri ise Calabibad, Karagöl, Talas, Narin, Çolpan Ata, Karahol, Issık Köl'dur.
Önemli nehirleri, Narin, Kursab. Talas, Kızılsu, Kursab'dır. Kırgizistan adeta bir göller ülkesidir ve üçbine yakın göl bulunmaktadır. Dünyanın ikinci en büyük krater gölü "Issık" gölü buradadır.
Kırgızistan'da yer yer değişik iklim tipleri görülürse de genelde yazları sıcak ve kurak, kışları sert-karasal iklim özelliklcri egemendir.
Kırgizistan'ın nüfusu 4.500.000'dır. Bu nüfusun dağılımı ise.
Kırgız % 50
Rus % 24
Özbek % 16
Diğer (Tatar ve Ukraynalı) % 10 dur.
Kent nüfusu % 40
Kırsal Kesim % 60'dır ve nüfus artış hızı 1.8 dır. Km' 22 kişi düşmektedir.
Dili Kırgız Türkçesidir. Para birimi, Kırgız Som'udur.
Ortalama yaşam 68.5 yıldır. Çalışabilir nüfusun % 80'i istihdam edilnıislir.
Ekonomi
Ülkenin büyük bölümü dağlık alanlarla kaplıdır. Topraklarının ancak %7'si tarıma uygundur. Başlıca tarımsal ürünleri pamuk, tütün, buğday, şeker kamışı, şeker pancarı; haşhaş, mısır, kenevir, yağ'ı tohumlardır. Ekilebilir toprakların % 72 si sulanabilmektedir.
Tarım yapılabilen arazinin % 90 vadilerde'dir.
1992 yılından itibaren özelleştirme ve özel mülkiyet girişimleri hızlandırılmış ve bu yolda önemli ilerlemeler olmuştur.
Kırgızların göçebe bir yaşamdan gelmiş olmalan ve ülkenin dağlık bulunması nedeniyle hayvancılık çok yaygın olarak yapılmaktadır. Ayrıca hayvancılık Kırgızistan'ın önemli gelir kaynaklarından birini oluşturmaktadır. 1.1 milyon büyiikbaş hayvan, 10.5 milyonun üzerinde koyun vardır ve yılda 38.600 ton yün üretimi yapılmaktadır. Çalışan nüfusun % 34'ii tarım ve hayvancılıkla uğraşmaktadır. Bu hayvancılık 343 solkoz ve 204 kolhoz dan ibarettir. Arıcılık gelişmiştir. Milli Gelirin % 66'sını bu sektör getirmektedir.
Sanayi
Kırgizistanda ağır sanayi gelişmemiştir. Ancak hafif sanayi gelişmiştir. Bunlar da metalurji, pctrol, doğalgaz, elektronik, elektrik motorları, deri, mobilya, konservecilik. et ve şeker sanayi alanlarında toplanmıştır.
Kırgızistan yeraltı zenginlikleri bakımından diğer Türk Cumhuriyetlerine oranla daha yoksuldur. Önemli yeraltı kaynakları, kömür, altın, uranyum, cıva, çelik, antimuan, tungsten, çinko, kalay, kurşun madenleridir.
Akarsuların zengin olması sonucunda önemli ölçüde hidrolik santrallara sahiptir. Ürettiği elektrik enerjisini de diğer ülkelere satmaktadır. Ülkenin toplam hidrolik kapasitesi yıllık 142.500 milyon KW/saattir. Şu anda 659.000 KW lık termik santral ve 2.713.000 kw. lık 18 adet hidroelektrik santralleri vardır.
Petrol ve Doğalgaz
Kırgızisatn'ın petrol ve doğalgaz yataklarının yüksek rezervde olduğu varsayılmaktadır.
Ulaştırma
Ulaştırma sektörü oldrkça gelişmiştir. Özellikle karayolu taşımacılığı ihtiyacı karşılamaktadır. Şehir içi ve şehir dışı karayolu ağı 23.000 km dir. Demiryollarının uzunluğu ise 340 km dir. Ülkede hava taşımacılığı gelişmiş olup iki ayrı uluslararası havaalanı vardır (Bişkek ve Oşh).
Kırgızistan'ın telekomünikasyonu ülkenin ve dış dünyanın ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. Uluslararası haberleçme Moskova'ya bağlıdır. Kırgızistan'da 325.000 abone telefona sahiptir ve süratle yeniden yapılaşma sürmektedir ve bu konuda önemli anlaşmalar yapılmıştır.
Turizm
Kırgizistan'da özelsektör kurallarına bağlı bir turizm varlığı yoktur. Ancak, kış sporlan, dağ yürüyüşleri, avcılık, su kanyonculuğu, termal tesislerinden sağlanan sağlık turizmi sayılabilir.
Toplam kapasitenin 1990 yılından itibaren 4280 yatağa sahip ol-duğu bilinmektedir. Issık gölü etrafı önemli konaklama merkezidir.
Bankacılık ve sigortacılık gelişme göstermekte olup Kırgız Merkez Bankası kurulmuştur.
Eğitim
İlk dönemlerde, göçebe olan Kırgızlar arasında eğitim yaptırmak oldukça zor olmuştur.
Ancak, diğer Türk Cumhuriyetlerinde olduğu gibi îsmail Gaspırali'nin etkileri, Kırgızistan'da da görülmüştür. Modem anlamda eğitime ise Sovyet döneminde başlanmışdır. Yedi yıllık ilköğretim bitirme zorunluluğu 1934 de konmuş ve 1950 lerde ancak gerçekleştirilebilmiştir.
1991-1992 verilerine göre ise okul sayısı 2000, öğrenci sayısı ise 1.000.000 dır.
Ülkede bir Kırgız Devlet Üniversitesi bulunmaktadır ve burada 13.370 öğrenci okumaktadır. Bu üniversiteye bağlı Enstitüler vardır. Dünyanın en uzun ve doğal (tabii) destanı olan ve Birleşmiş Milletler tarafında 1000. yıl kutlamalan yapılan Manas Destanını Kırgızlar yaratmışlardır.
Sağlık
Kırgızistanda sağlık hizmetleri devlet eliyle yürütülmektedir. Kamu yatırımları, sağlıklı ulus için Devlet Programı, reform stratejisi ve politikalan yeniden oluşturulmuştur.
Sağlık yönünden Kırgızistan 7 ayrı bölgeye bölünmüştür. Ülkede toplam 900 sağlık ocağı, kırsal bölgelerde sağlık merkezleri, her kentte, kent hastahaneleri bulunmaktadır.
Doktor sayısı: 13.354'dır. poliklinik sayısı: 588'e ulaşmışlır.
Kırgız Merkez Bankasını kurmuştur. Parabirimi : som' dur.
Kırgızistan; BM. AGÎK'e ve diğer dünyu teşkilatlarına girerek Cumhuriyet kendini kabul ettirıniştir. Ayrıca Türkiye Cumhuriyetiyle birçok alanda anlaşmalar yapmıştır.
1.PÎRAMİDA
2. ALMAZ
3.VOSST
4. NBT TV-6
5. Ayrıca bir devlet televizyonu bulunmaktadır.
KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ
16 Aralık 1991 tarihinde hağınısızlığına kavuşmuştur.
Yüzölçümü : 2.717.000 km2
Nüfusu : 17.000.000
Başkenti : Astana
Tarihi:
Türkçe'de "Kazak", sözcüğü özgür, bağımsız, yiğit, cesur anlamına gelmektedir. Kazakların kullandığı dil; Kazak Türkçesi Tatar, Başkut, Nogay, Kırgız, Kıpçak lehçeleri arasında yer alır. Kazak Türkçesinin gelişmesi ise Ibray Altınsanın, Çokan Velihanou'un ve Abay Kuranbaydı'nın çalışmalanyla gelişmiş ve Kazaklar arasında konuşma ve yazı dili gelişme göstermiştir. Ayrıca Arapça ve Farsçadan daha az etkilenmiştir.
Kazakistanda yapılan kazılarda elde edilen buluntuların Yenisey motiflerine benzediği dikkat çekıniştir ve özellikle Kök Türkçe mezar kitabeleri üzerinde bilim adamlarının yapıtkları araştırmalarda Kazakistandaki Türk varlığıyla ilgili önemli belgeler çıkarmışlardır. Altaylarda bulunan demir eritme ocaklarına Kazakistanda da rastlanmış, Güney Kazakistanda, ok uçları, kama sapları, bulundğu görülmüştür.
Ancak Kazaklann ortaya çıkışları çok eskilere gitmesine karşın tarihi kaynak'ara göre Ccngiz Han'ın torunları zamanına rastlamaktadır. Kazaklar kendilerinin Alaş-Alaç adlı Ata'dan geldiklerine inanırlardı. Bu Ata'nın üç oylu olduğu bıınların dn üç kazak boyunu meydana getirdiklcrini kabul ederlerdi.
Geleneksel olarak göçebe olan kazakların tarih sahnesinde etkili olmaları ise Özbek Hanları devrinde olur. Bu dönemde Kazaklar Canı Bel'in Oğ!u Kasım Han İdaresinde Balkaç bölgesinde yaşarlarken, bir kısmı da Burunduk Yönetiminde Urallarda yaşıyordu. Daha sonra Kasım Han, Bütür. Kazaklaı- kendi egemenliği altına alır (1520). 17. yüzyılda ise Tevka Han, Kazak Türklerinin yasal kurallara bağlar. Ancak 17. ve 18. yüzyıllarda Ruslar Türkistan'da önemli işgallerde bulunur. Bu olaya Kazaklar büyük tepki gösterir. 1783'te Sırım Batur önderliğinde Kazaklar bir ayaklanma başlatırlar.
Kazak önderler 1906 da halkta ulusal (milli) bilincin uyanmasını sağlarlar. 1916 da harekete geçerler ve 1917 de Umumi Kazak Kongresini toplayarak Orenbur'u Başkent yaparlar. 1924 de otonom olarak başkentlerini Ak-Mescit'e taşırlar ve 1936 da Sovyetlerin bir üyesi statüsünü kazanırlar.
Kazakistan 1990'da egemenliğini, 1991 tarihiııde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kazakistan Cumhuriyeti Birleşmiş Milletlerin bir üyesi olmuştur. Kazakistan Cumhuriyetinde sosyal demokrat azat hareketi, milliyetçi Alaş Hareketi, Ulusal Demokrat Parti bulunmaktadır.
KAZAKİSTAN'IN COĞRAFİ KONUMU
Kazakistan yüzölçümü 2.717.300 km2 dir. Kuzeyde ve Batıda Rusya Federasyonu, Doğuda Doğu Türkistan, güneyde Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızisatn ile çevrilidir. 45*-87* doğu boylamları ile 41°-57° kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Kazakistan geniş bozkırlarla kaplı olup geriye kalan tüm arazinin yarısı çöldür.
îklimi yazları kurak ve sıcak, kışları sert geçen karasal iklim özelliklerini taşımaktadırlar.
Kazakistan, Aral, Balkaş, Alakol, Tengiz, Zaysan, Selatitengiz Gölleri ve Ural, Emba, Seyhun(Siriderya), Sarısu, îli, îrtiş Nehirleri önemli su kaynaklarıdır.
Kazaklar Ortaasyanın en kalabalık Türk-Kazak milletidirler ve toplam nüfus 17.000.000. dur. Bu nüfusun % 48 Kazak % 34 Rus, % 6 Ukraynalı, % 4 Alman, % 8 de diğer uluslardır. Ayrıca, Doğu Türkistan'da 650.000, Moğolistan Halk Cumhuriyeti'nde 40.000, Afganistanda 3.000 Kazak'ın yaçadığı kaynaklarda verilmektedir.
1950 deıı sonra Çin'den SSCB. önemli bir kazak göçü olmuştur. Bunlann dışında 590.000 Sovyet Kazağı'nın Volga, Ural ve Batı Sibirya bölgesinde yaşadığı bilinmektedir.
Ortalama nüfus yaşam siiresi 69 yıldır. Km2ye 2.6 kişi düşmektedir. Sehirleşme oranı % 57 dır. Çalışabilir nüfusun % 81'i istihdam edilmiştir.
1926-1989 dönemideki nüfus artışındaki çarpıklık açıkıça gözükmektedir. 1926'da 3.713.000 olan Kazak Türkünün 1939'a kadar artmadığı gibi bir milyonda eksilirken, yine 1926'da 1.280.000 olan rus nüfusunun 1959'da 3.972.000'e ulaştığı görülmektedir.
En iyimser tahminlere göre otuz üç yıllık süreçte enaz beş milyon Kazak Türkünün imha edildiğini ifade etmek haksız bir yaklaşım değildir.
Kazak Türkleri tarih boyunca asimile edilmeye çalışmış ancak Kazak Türk'ünün içindeki hürriyet ve Türklük ateşi hiçbir zaman söndürülememiştir. Bugünde Kazakistan aydınları,özellikle Türk-İslam devleti kurarak Turan'ı gerçekleştirme idealini taşıyan genç Kazak Türkleri bozkurtu,hialali ve yıldızı kendilerine amblem seçmişler,"Kazakistan'da Rusları istemiyoruz." diyorlar.
Önemli şehirleri Alma-Ata, Karakanda, Çimkent, Petropavlosk, Sempalatinsk ve Astana'dır. Başkent Astana'ya 1998 yılında taşınmıştır. Kazaklar 19.yy da müslümanlaşmışlar ancak Orta Asya Türk Cumhuriyetleri içinde en az islamlaşmış olanıdırlar.
Ekonomik ve Sosyal Yapı
Kazakistan işlenebilir geniş topraklara sahiptir. Önemli ölçüde tarım ürünü ihracatçısı ve üreticisidir. Aynca bölgenin en zengin maden kaynaklarını elinde tutmaktadır. Geniş ölçüde maden çıkarma ve bunları işleme durumundadır. Ülkede metalurji, makine, petro kimya, tekstil, tarımsal ürünleri işleme sanayi'yi gelişmiştir.
Ülkenin ekonomik yaşamında devlet sektörü ağırlığını korumakta (% 90), özel sektörde ve kollektif şirketlerde ise % 10 bir pay bulunmaktadır. Ancak bu oranlar hergün özel girişim yönünde değişmektedir. 1991 ve 1992 de Kazak Hükümeti özelleştirmeye, mülkiyet ve serbest pazar ekünomisine girmeye başlamış ve ileri boyutlar kazanmıştır.
Ülkenin zengin petrol ve gaz rezervleri bulunmakta olup Chevron, Agip, Elf-Aquitaine, British Gaz Şirketleriyle anlaşmalar imzalanırııştır. Uu aradu Kazakistan ekonomisi canlanmaya başlamıştır. Para birimi Tenge'dir.
Türk Cumhuriyetleri içerisinde en zengin yeraltı kaynaklarına Kazakistan sahip bulunmaktadır. Başlıca yeraltı kaynakları; bakır, kurşun, çinko, krom, alüminyum, astbest, barıt, bizmut, krom, fosfat, titanyum, kömür, petrol ve bor'dur. Kazakistan Tungesten'de dünya dördüncüsüdür. Bu oranlar varolan rezervler anlamındadır. Bunların yanında demir-çelik gibi ağır sanayi işletmeleri de bulunmaktadır.
Ayrıca yirminin üzerinde termik santral günde 300 bin ton kömür tüketerek Urallar, Batı Sibirya ve Orta Asya'ya elektrik enerjisi sağlamaktadır.
Kazakistan'ın 160 bölgesinde 2.1 milyar ton pertrol rezervi bulunmaktadır ve Hazar Petrolleriyle birlikte ve tahmini toplam 4.5 milyar tona ulaştığı saptanmıştır.
1993 yılından sonra petrol üretimi 23 milyon tonu doğalgaz üretimide 6,7 milyar m3'e ulaşmıştır. Kazakistan'da Hazar Gaz yataklarıyla birlikte toplam rezervin 6 trilyon metre küpe ulaşacağı hesap edilmektedir.
Tarım ve Hayvancılık
Kazakistanda geniş ve ekilebilir tarım alanlan bulunmakta, başta buğday, tütün, şekerpancarı, pirinç, arpa ve diğer tarım ürünleri yetiştirilmektedir.
Kazakistan Cumhuriyetinde resmi açıklamalara göre 1993-94 yılında 2055 Sovhoz, 452 Kolhoz (Devlet Tarım tşletmeleri) 837 Tarım Kooperatif, 622 küçük tarım işletmeleri vc 9262 çiftlik bulunmaktadır. Arazi yanında üretim makineleri ve araçları devlete aittir.
Kazakistanda büyük çaplı sulama projeleriyle endüstri ve yem bitkileri üretimine ağırlık verilmiştir. Denebilir ki, bugünkü Kazakistan tarımı otuz yıl önceki Türkiye tarımını andırnıaktadır. Ayırıca,yapılan inceleınelerde tarım lopraklarından alınan üretim verimi düşüktür ve Kazakistan'daki 220 milyon hektar tarım alanının yaklaşık yüzde 82'si çayır ve mera alanıdır.
Hayvancılık
Geleneksel olarak göçebe olan Kazaklar hayvancılığa her zaman büyük önem vermiş ve onları yaşamlarının bir parçası saymışlardır. Ayrıca geniş Kazakistan topraklarının çayır-mera ve otaklarla ve yaylaklarla kaplı olması da hayvancılığa özendirmiştir. Ancak, hayvancılık daha çok sığır ve küçükbaş hayvan ağırlıklıdır. Küçükbaş hayvanlar koyun ve keçidir. Hayvancılıkta sığır önemli yer tutmakta ve kişi başına düşen sığır sayısında birinci sırada yer almaktadır.
Sanayi
Kazakistan Sanayii incelendiğinde bu sanayinin Sovyet ekonomisinin gereksinimlerine göre ve onları karşılamak üzere planladığı görülür. Özellikle imalat, madencilik, enerji, metalurji, kimya ve petro kimya, inşaat malzemeleri önemli yer tutar.
Kazakistanda biri batıda ikisi doğuda üç petrol rafinerisi, dokuma endüstrisi, makina sanayii (traktörler, ziraat makineleri) ve gelişmiş kimya sanayiyi yer alîrken yılda 770.000 ton asbest, 9.4 milyon ton çimento üretmekte, taş ve toprağa dayalı sanayi gelişme göstermektedir.
Ulaştırma
Çok geniş toprakları bulunan Kazakistan'da ulaştırma ağının en büyük temelini demiryolları oluşturmaktadır. Bu demiryolları Kazakistan ekonomisi için büyük önem taşımaktadır. Ve yük taşımacılığının % 50'sini karşılamaktadır. Yolcu taşımanın % 50'sini Kara, % 30 demir ve % 2 ise hava yoluyla yapılmaktadır. Demiryolları ağı 13.600 km uzunluktadır. Kazakistan 400.000 taşıtlık bir karayolları filosuna ve taşımacılığına sahipti. Verilere göre her 100 kişiden sadece 13'ü telefon kullanmaktadır. Türk-Kazak ortaklığıyla (Netaş.Teletaş, HES Grubu) Telekomünikasyon alanında üretim ve montaj için çalışmalarını bitirmek üzeredir.
Bankacılıkta ise Kazak Merkez bankası kurulmuştur.
Sosyal Yapısı
Eğitim: Göçebe olarak doğan ve 19. yy.'ın sonunda yerleşik yaşama geçen Kazaklar XVIII. ve XIX yy. başlarından itibaren sağlıklı bireğitim çalışmalarına başlamışlardır.
İlk kez 1823 te Cihangir Han cami ve okullar açılmasını sağlamış, 1841'de de Kazak Lise'si kurulmuştur. Kazaklar bütün yaşamları boyunca Rusların, Ruslaştırma ve Hristiyanlaştırma politikalarına şiddetle karşı koymuşlardır. Büyük Türkçü îsmail Gaspiralı'nın bu konuda ve Kazakistan'da ileri anlamda çalışmaları olmuştur.
Böylece 1958'de Kazak okullarında Kazak tarihi okutulmaya başlanmıştır. 1988 de alınan bir kararla "Kazakça" resmi dil olarak kabul edilmiştir.
Bugün Kazakistan'da Kazak Devlet Üniversiteleri, Kazakistan Bilimler Akademisi, El Farabi Üniversitesi, Ahmet Yesevi Üniversitesi bulunmaktadır.
Türk Dünyasının büyük düşünürü Ahmet Yesevi'nin türbesi buradadır.
Kazakistan'da Sağlık hizmetleri devlet eliyle yürütülmekte olup, ölüm ve hastalık oranlarının yüksek olduğu. bilinmektedir ve çağdaş anlamda bir sosyal güvenlik sistemi yoktur.
Turizm ise istenilen düzeyde gelişmemiştir.
Kazakistan nükleer silahlara sahip bir ülkedir. Sovyetlerin Uzay çalışmalarını yaptığı Baykonur Uzay merkezi de Kazakistan Cumhuriyetindedir.
Bugün Kazakistan egemen ve bağımsız bir devlet olarak BM, AGIK ve diğer uluslararası kuruluşlarda yerini almış ve hızla kalkınma sürecine girmek istiyen bir ülkedir ve Türkiye Cunıhuriyeti ile çok sıcak, dostane ilişkiler içinde önemli anlaşmalar yapmıştır.
- TAN -TV
-31.KANAL-TV
- KTK -TV
- TOTEM -TV
- RAHAT -ATV
-KAZAKÎSTAN-1
- ALATAU -TV, kanalları vardır.
Tacikistan
Resmi adı: Tacikistan Cumhuriyeti
Başkenti: Duşanbe (Nüfusu: 612.000)
Diğer önemli şehirleri: Hocent, Kul'ab, Novabad.
Yüzölçümü: 143.100 km2
Nüfusu: 5.710.000 (1993 tahmini). Nüfusun % 33'ü şehirlerde yaşamaktadır. Ortalama ömür 67 yıldır. Çocuk ölümlerinin oranı binde 41'dir. Nüfusun % 43'ünü 14 yaşın altındakiler oluşturmaktadır.
Km2 başına düşen insan sayısı: 39.9
Nüfus artış hızı: % 2.6
Etnik yapı: Tacikistan'ın yerlisi olan Tacik Türkleri ülke nüfusu içinde % 62.2'lik bir oranı oluşturmaktadırlar. Ülkedeki ikinci büyük etnik grup % 23.5 orana sahip olan Özbeklerdir. Diğer etnik unsurlar ve genel nüfusu içindeki oranları ise şöyledir: Rus (% 9.6), Tatar (% 1.4), Kırgız (% 1.25). Bunların dışında kalan etnik unsurların hiçbirinin oranı % 1'i bulmamaktadır. Onların da başında gelenler Ukraynalılar, Almanlar ve Türkmenlerdir. Tacikler, Farisi soyludurlar ve Farsça'nın bir şivesini konuşurlar. Afganistan'da yaşayan Taciklerin sayısı Tacikistan'da yaşayanların sayısından çoksa da burada ülke nüfusunun % 24'ünü oluştururlar. (Afganistan'ın etnik yapısına bkz.) Tacikler Özbekistan, Rusya ve Kazakistan'a da yayılmışlardır. İranlılar genellikle Şii olmakla birlikte onlarla aynı soydan gelen Taciklerin büyük çoğunluğu özellikle Orta Asya Tacikleri sünni ve hanefidir. Ruslar, Ukraynalılar ve Almanlar dışında kalan diğer etnik unsurlar Türk kökenli ve Müslümandırlar. (Bunlar hakkında Türk cumhuriyetlerinin etnik yapılarına bkz.)
Dil: Resmi diller Tacikçe, Özbekçe ve Rusça'dır.
Din: Tacikistan nüfusunun % 90'ı Müslümandır. Müslümanların büyük çoğunluğu sünni ve hanefi, az bir kısmı Şiidir. Geriye kalan nüfus hıristiyan ve çoğunluğu ortodoks, az bir kısmı protestandır.
Coğrafi durumu: Orta Asya ülkelerinden olan Tacikistan, doğudan Çin, güneyden Afganistan, batıdan ve kuzey batıdan Özbekistan, kuzeyden Kırgızistan ile çevrilidir. En yüksek yeri Komünizm Tepesi (7483 m.)'dir. Topraklarının % 93'ü dağlıktır. Ancak dağlık alanlarda da tarım arazisi veya otlak olarak kullanılan araziler mevcuttur. Topraklarının % 7'si tarım alanı, % 23'ü otlaktır. Ülkeye sert bir iklim hâkimdir. Kışlar çok soğuk yazlar çok sıcak geçer. Sıcaklık kışın dağlık bölgelerde bazen - 60 dereceye kadar düşmekte, yazın ise vadilerde + 48 dereceye kadar çıkmaktadır.
Yönetim şekli: Tacikistan bağımsızlık sonrasında çok partili demokratik düzene geçtiyse de iç çatışmalar sonrasında Rusya'nın askeri desteğiyle yeniden eski komünistlerin hâkimiyetinde bir diktatörlük rejimi hâkim kılındı. Hükümet muhalefet partilerini kapatarak 80 kişilik bir ara dönem parlamentosu oluşturdu. Tacikistan, BM, BDT (Bağımsız Devletler topluluğu) ve IMF (Uluslararası Para Fonu) gibi uluslararası örgütlere üyedir.
Siyasi partiler: Tacikistan yönetimi muhalefet partilerini anayasal düzene karşı silahlı ayaklanma başlatmakla suçlayarak kapattıysa da bu partilerin halk arasındaki etkisi devam etmektedir. Bu partilerin başta gelenleri şunlardır: İslâmi Diriliş Partisi: (İslâmi Hareket kısmına bkz.) Demokrasi Partisi: Liberal anlayışa sahip ve komünizm karşıtı bir partidir. Komünistlere karşı İslâmi Yenilik Partisi'yle işbirliğine girmiştir. Rastohez Milli Cephesi: Gelenekçi bir İslâmi anlayışa sahip ve Tacik milliyetçiliğini savunan muhafazakâr bir partidir. Sosyalist Halk Cephesi: Eski Komünist Parti'nin devamıdır.
İdari bölünüş: 3 idari bölgeye ayrılır.
Tarihi: (Tacikistan'ı da içine alan Türkistan bölgesinin yani Orta Asya'nın Rus hâkimiyetine kadarki genel tarihi hakkında Özbekistan tarihine bkz.) Tacikistan 1920'de Sovyet askerleri tarafından işgal edildi ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra 9 Eylül 1991'de bağımsız bir devlet oldu. Bağımsızlıktan sonra Kasım 1991'de gerçekleştirilen hileli seçimlerde eski komünist ve eski başkan Rahman Nabiyev cumhurbaşkanlığına seçildi. Resmi açıklamalara göre Nabiyev oyların % 58'ini İslâmi Diriliş Partisi ise % 33'ünü almıştı. Muhalif partiler hile karıştırıldığı gerekçesiyle seçimlerin yenilenmesini istediler. Ancak Yüksek Seçim Kurulu bu isteği reddetti ve seçimleri geçerli saydı. Bunun üzerine muhalif gruplar Mart 1992'den itibaren yönetimin istifası isteğiyle gösteriler düzenlemeye başladılar. Zamanla gösteriler ülkenin her tarafına yayıldı ve 2 Eylül 1992'de Nabiyev istifa etmek zorunda kaldı. Ardından İslâmi Diriliş Partisi genel başkan yardımcısı Devlet Osman'ın başbakan yardımcısı olduğu ve bütün siyasi partilerin temsil edildiği bir milli ittifak hükümeti kuruldu. Nabiyev'in yerine de eski meclis başkanı Ekber Şah İskenderov geçirildi. Ancak komünistler bu hükümete karşı çıktılar ve Sosyalist Halk Cephesi adında bir milis cephesi oluşturarak güneydeki Kul'ab bölgesine ve kuzey kesimlere yığınak yapmaya başladılar. Çok geçmeden de silahlı saldırılar başlattılar. Öte yandan Tacikistan'da İslâmcıların da katıldığı bir milli ittifak hükümeti kurulması Rusya'yı ve Tacikistan'a komşu Türk cumhuriyetlerini endişeye sokmuştu. Bu cumhuriyetlerin yöneticileri İslâmi uyanışın kendi ülkelerini de etkilemesinden korkuyorlardı. Rusya, Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan 7 Eylül 1993'te Tacikistan'a asker gönderme kararı aldı. Bu karar doğrultusunda 24 Ekim 1992'de 201. Rus zırhlı tümeni Tacikistan'ın başkenti Duşenbe'ye girdi. Daha önce istifa ettiğini bildiren Rahman Nabiyev de Rus askerlerinin ve Sosyalist Halk Cephesi milislerinin desteğiyle Duşenbe'ye döndü. Nabiyev 7 Kasım 1992'de Rusya cumhurbaşkanı Boris Yeltsin'le Tacikistan'a gönderilen askeri birliklerin bu ülkede konuşlandırılması üzere bir anlaşma imzaladı. Nabiyev kısa bir süre iğreti bir şekilde devletin başında tutuldu ve arkasından İmamali Rahmanov cumhurbaşkanlığına getirildi. Nabiyev ise 11 Nisan 1993'te hayatını kaybetti. Tacikistan halkı komünistlerin yeniden yönetimi ele geçirmelerine ve Rus işgaline karşı çıktı. Bunun üzerine işgal kuvvetleri ülke genelinde bir temizlik hareketi başlattı. Çıkan çatışmalarda 100 binden fazla Tacikistanlı hayatını kaybederken 500 bin kişi de ülkesini terk ederek Afganistan'a sığınmak zorunda kaldı. Muhalefet liderleri de ülkelerini terk etmek zorunda kaldılar. İşgal kuvvetlerinin desteğiyle işbaşına geçen hükümet ülkelerini terk eden muhalefet liderlerini anayasal düzene karşı silahlı ayaklanma başlatmakla suçlayarak haklarında gıyabi davalar açtı. Muhalefet partilerini de aynı ithamla kapattı. Afganistan'a sığınan muhalif milisler zaman zaman Tacikistan içlerine girerek askeri mevzilere saldırılar düzenlemeye devam ettiler. Bu saldırılarda çok sayıda Rus askeri hayatını kaybetti. Buna karşılık Rus uçakları da Afganistan sınırını geçerek Tacik mültecilerin yaşadığı bazı bölgeleri bombaladılar. Rusya, Tacikistan'daki yönetimi İslâmi Diriliş Partisi, Demokrasi Partisi ve Rastohez Cephesi'nin oluşturduğu ortak cepheye karşı korumak için bu ülkeye çok sayıda asker yerleştirdi.
Dış problemleri: Rusya ve Tacikistan'a komşu BDT üyesi ülkeler, Tacikistan'da halk iradesinin yönetime aksetmesini askeri güçleriyle önlemektedirler. Yani bu ülke bağımsızlığına kavuşmuş görünse de bu fiilen gerçekleşmemiştir. (Ayrıca Tarih ve Yönetim kısımlarına bkz.)
İç problemleri: Ülkenin en önemli iç problemi bağımsızlıktan buyana yaşanan yönetim sorunu ve yüzbinlerce Tacik Müslümanın Afganistan'a iltica etmesine yol açan gelişmelerdir. Yönetimin mültecileri geri çekmek için yaptığı güven vaadleri inandırıcı olmadı. Yönetim bu mültecilerin Afganistan'daki İslâmi çalışmalardan etkilenmelerinden endişe etmekteydi. (Bu konuda Tarih, İslâmi Hareket ve Yönetim kısımlarına bkz.)
İslami Hareket: Tacikler Farisi olmakla birlikte genellikle sünnidirler ve dinlerine bağlılıklarıyla bilinirler. Bu yüzden Tacikistan'da İslâmi Hareket daha Sovyetler Birliği dağılmadan önce başlamıştır. Bunda Afgan mücahitlerle doğrudan bağlantı içinde olmalarının da etkisi olmuştur. Eski Sovyet cumhuriyetleri içinde siyasi kimliğe sahip ve İslâm'ı devlete hâkim kılmayı amaçlayan ilk hareket Tacikistan'da başladı. Bu harekette öncülüğü İslâmi Diriliş Partisi yaptı. Bu partinin genel başkanlığına Muhammed Şerif Himmetzade getirilmişti. Parti, hükümetin baskıcı tutumu karşısında bir de milis güçleri oluşturdu. Çıkan iç çatışmalardan sonra Rusya'nın askeri desteğiyle yönetime el koyan hükümet bu partiyi kapattı ve İslâmi faaliyetleri de büyük ölçüde engelledi. Ancak halk arasında İslâmi uyanış tamamen durmuş değil. Özellikle Afganistan'a sığınan ve ülke nüfusunun yaklaşık % 10'unu oluşturan mültecilerin vatanlarına dönmeleri halinde önemli bir İslâmi potansiyel oluşturacakları sanılıyor. (Ayrıca "Tarih" kısmına bkz.)
Ekonomi: Diğer Orta Asya cumhuriyetlerinde olduğu gibi Tacikistan'da da ekonomi birinci derecede tarım ve hayvancılığa dayanır. Bu sektörlerden elde edilen gelirin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı % 37'dir ve çalışan nüfusun % 43'ü bu alanlarda iş görmektedir. Üretilen tarım ürünlerinin başında pamuk, tahıl ve çeşitli meyve ve sebzeler gelir. 1992'de 320 bin ton tahıl, 170 bin ton yer bitkileri, 10 bin ton baklagiller, 250 bin ton meyve, 800 bin ton sebze üretilmiştir. Hayvancılık da ülke ekonomisinde önemli bir yer tutar. 1992'de ülkede 1 milyon 400 bin baş sığır, 2 milyon 650 bin baş koyun, 100 bin baş domuz bulunuyordu. Tacikistan'da birçok aile de geçimini ipekçilikle sağlamaktadır.
Para birimi: Ruble.
Gayri safi milli hasılası: 5 milyar 995 milyon dolar. (Yıllık safi artış: % 1.8)
Kişi başına düşen milli gelir: 1050 dolar.
Dış ticaret: İhraç ettiği ürünlerinin başında bazı gıda maddeleri, çeşitli tarım ürünleri, tekstil ürünleri, deri, ipek, maden cevherleri ve bazı kimyasal maddeler gelir. İthal ettiği malların başında da ulaşım araçları ve yedek parçaları, makineler, petrol ürünleri, ilaç, elektrikli ve elektronik araçlar, bazı kimyasal maddeler ve dayanıklı tüketim eşyaları gelir. 1991'deki dış ticaret açığı yaklaşık 2.5 milyar dolar olmuştur.
Sanayisi: Tacikistan'da en çok tekstil, halıcılık, deri ve konfeksiyon sektörü gelişmiştir. Bu sektörlerle ilgili sanayi kuruluşları tüm sanayi kuruluşlarının % 48'ini oluşturmaktadır. Bunun dışında gıda, meşrubat, ağaç işleri, kimyasal maddeler ve inşaat malzemeleri üretimi, toprak ve madeni eşya imalatı ve bazı küçük ev ve büro eşyaları üretimi alanlarıyla ilgili sanayi kuruluşları bulunmaktadır. Ağır sanayisi yoktur. İmalat sanayisinin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı yaklaşık % 15'tir. Çalışan nüfusun yaklaşık % 13.5'i sanayi sektöründe iş görmektedir.
Enerji: 1991'de 17.5 milyar kw/saat elektrik üretilmiş ve tamamı yurtiçinde tüketilmiştir. Kişi başına yıllık elektrik tüketimi ortalama 3.235 kw/saattir.
Ulaşım: Ülkenin tek havaalanı başkent Duşenbe'deki uluslararası trafiğe açık havaalanıdır. 5136 km. demiryoluna, 12.460 km'si asfaltlanmış olmak üzere 13.400 km. karayoluna sahiptir. Bu ülkede ortalama 27 kişiye bir motorlu ulaşım aracı düşmektedir.
Eğitim: Eğitim ücretsizdir. İlkokulların ve tüm ortaöğretim kurumlarının sayısı yaklaşık 3200'ü bulmaktadır. Tacikistan'ın en önemli yüksek öğretim kurumu 18 araştırma enstitüsü bulunan Tacikistan İlimler Akademisi'dir. Bunun yanı sıra 1 üniversitesiyle 7 yüksek okulu mevcuttur. Okuma yazma bilenlerin oranı ise % 90 civarındadır.
Sağlık: Tacikistan'da 375 hastane, toplam olarak 14.500 doktor ve diş doktoru, 44 bin ebe ve hemşire mevcuttur. Ortalama 394 kişiye bir doktor düşmektedir. (Buna diş doktorları da dahildir.)
TÜRKMENÎSTAN CUMHURİYETİ
Yüzölçümü : 448.000 km2
Nüfusu : 4.500.000 (1991 Verilerine göre)
Başkenti :Aşgabat
Türkmenler daha çok Güneybatı Türk ya da Oğuzca gurbuna giren ve Azeri Türkçesiyle Türkiye Türkçesine yakın bir dil kullanmaktadırlar. Bu dumm onları Orta Asya Türk halklarından ayırır.
Türkmen Türkçesi Türk dilleri ailesinin güneybatı yada Oğuz grubundandır. Oğuz grubu , Türk dili ve lehçeleri iki alt gruba ayrılır.
a) Doğu Oğuzcası
b) Batı Oğuzcası
Türkmen Türkçesi ; Doğu Oğuzcasını bugün tek başına temsil eder. Batı Oğuzcası ise Türkiye Türkçesi, Azeri türkçesi ve Gökoğuz yazı dilinden oluşur.
Türkmen Türkçesi, Selçuklu Oğuzları gibi Batıya göç etmeyip anayurtta kalan Oğuz Türklerinin dili olarak gelişmiştir. Türkmen adına ilk olarak Kaşkarlı Mahmudun sözlüğünde rastlanır.
Türkmen Türkçesi , bugün Türkmenistan dışında Özbekistan, Kazakistan ve Tacikistan Cumhuriyetleri ile Karakalpak Özerk Bölgesinde ve Kuzey Kafkasya'da Stravropol bölgesinde konuşulur.
Bazı kaynaklara göre "Türkmen" "Ben Türk" anlamına geldiği savunulmakla beRaber Iran, Irak, Suriye, Anadolu Türkmen boylarma ait olanlar içinde "Türkmen" deyimi kullanılır. Türkmenler, Türklerin Oğuz soyundadırlar. Ancak, Türkmenleri diğer Ona Asya Türklerinden ayrı tutmak elbetteki olanaksızdır.
Özellikle Safevi Türk hükümdarı Nadır Şah'tan sonra tranlıların saldırılarına uğrayan Türkmenler 1835 ten sonra Merv bölgesine doğru yayılmaya başlamışlardır. 1860'da da Kuşid Han'ın önderliğinde FARSLARI yenilgiye uğratmışlar ve bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir.
Ancak, 1873 te Ruslar Hive'yi işgal etmişler ise de daha sonra Ruslar yenilgiye uğramışlardır. 1916 da başlayan Türkistan ulusal ayaklanması devam etmiş, 1920'de de Hiveyi tamamen işgal etmişlerdir. 1924'te de Türkmenistan SSCB kurulmuşlur.
7 Ocak 1990 Tarihinde ise Türkmenistanda, seçimler yapılmış, resmi dil Türkmence kabul edilmiş, 22 Haziran 1990 tarihinde Türkmenistan egemenliğine, 27 Ekim 1991 tarihinde de bağımsızlığına kavuşmuştur.
Coğrafi Konumu
Bağımsız Türkmenistan 488.100 km2 yüzölçümüne sahiptir. Türkmenistan 35-43. Kuzey enlemleri ile 53°-67° doğu boylamları arasında yer almaktadır.
Türmenistan, Iran, Afganistan, Özbekisıan, Kazakistan ve Hazar Denizi ile çevrilidir.
Başkenti Aşgabad'dır. Nüfusu (1993): 4.254.000 dır. bu nüfusun:% 72Türkmen, % 8 Rus, % 9 Özbek,% 11 KAZAK-TATAR'dır. Nüfusun % 48 şehirlerde, % 52'side köylerde yaşamaktadır. Nüfus artışı 1.17 dır. Ortalama yaş seviyesi 68-70 civarındadır. Türkmenistan'da km2'ye 111 kişi düşmektedir.
Bugün dünyada yaşayan Türkmenlerin 2,5 milyonu Türkmenistan'da,400.000 Afganistanda, 500.000 iranda, 500.000 üzerinde Irak'ta, 600.000'e yakın da Türkiye'de bulunmaktadır.
Türkmenler dillerinin korunmasına yüzde 99 bağlıdırlar.
Ekonomi
Türkmenistan topraklannın büyük bölümü çöldür. Tarıma elverişli toprakları sadece % 3'tür. Türk Cumhuriyetleri arasında Özbekistandan sonra ikinci pamuk üreticisi ülke durumundadır. Bitki örtüsü yönünden yoksuldur. Ancak zengin maden yataklarına sahiptir. Buğday, sebze, üzüm, kavun, karpuz, yetiştirmektedir.
Bu ülkenin başlıca doğal kaynaklan; doğal gaz, krom, sodyum sülfat, sülfür, kurşun, galyum, krom, bentonit, petrol. Enerji üretimi doğal gaz çevrimli santrallarla yapılmaktadır. Yıllık üretim 15 milyar kwh dır.
Tarım ve Hayvancılık
Türkmenistan milli gelirin % 48'ini tarım sektöründen alır. Bu nedenle bir tarım ülkesi görünümündedir.Ceyhun (Amu Derya) Irmağının getirdiği alüvyonlu topraklarda tarımın yapılmasına elverişlidir. Özellikle toprak ve iklim koşulları sulamayı zorunlu kılmaktadır.
Türkmenistan'da tarımsal üretimin büyük bölümü kolhoz ve sohvozlarda (devlet kuruluşları) yapılır. En çok pamuk üretimidir ve onu tahıllar ve yem bitkileri izlemektedir. Şeker pancarı, seracılık da önemli yer tutar. Hazar kıyıları subtropik iklime sahip olup meyvecilik önemlidir. Ve ülkede gıda sanayi %14 paya yükselmiştir. Türkmenistan'da küçükbaş hayvan yetiştiriciliği gelişmiş olup Astragan Kürk yapımı ileridir.
Sanayi
Türkmenistanda ağır sanayii merkezi planlama yürütmekte olup, silah ve ağır sanayiye öncelik verilmektedir. Özellikle 1994-1995 sonrası, petrol rafinerileri, gaz çıkarılnıası, kimya sanayii ve makine imalatı, gübre, tekstil ürünleri ve Hazar Denizinde sülfür endüstrisi gelişme göstermiştir. Bu sektör genelde doğal kaynaklara, enerji ve Pamuk'a dayaldır. İki büyük petrol rafınerisinin yıllık kapasitesi 55 milyon tondur. Çimento, suni gübre, bira, konserve, meşrubat, et sanayi, süt sanayi, yem sanayi önemli gelişmeler göstermiştir. Makine endüstrisi, petrol makinaları, vantilatör ve buldozer'dir.
Ulaştırma
Türkmenistan ulaşımını, demiryolu, karayolu, havayolu ve deniz yoluyla yapmaktadır. Demiryolları, ağının uzunluğu 2.138 km dir. Yük taşımacılığı demir yollarına kaydırılmış olup bu yolların hir hölümü de çift hatlıdır. Türkmenistan demiryolları İngiltere Rusya-Çin hattı üzerinde önemli bir bağlantı noktalarınını, ileride oluşturacaktır. Karayolu: Türkınenistanda 21.400 km uzunluğunda bir karayolu ağı bulunmaktadır. Deniz yolu olarak Hazar Denizi kıyısındaki Krasnovodsk (Türkmenbaşı) limanı önemli bir ulaşım merkezidir. îleride nehiryollarıy'a Avrupa'ya bağlanması düşünülmektedir. Havayolu ulaşımı ise Aşgabat Türkmenbaşı hava limanından yapılmaktadır.
Eğitim
12 Nisan 1993 tarihinden itibaren Kiril harfleri bırakılarak belli bir süreç sonra Latin harflerine (alfabesine) geçilmesi kararlaştırılmıştır.
Türkmenistan'da 8 yıllık zoruıılu eğitim bulunrnaktadır. Ayrıca 8 yıllık meslek okulları ve bunlara bağlı 4 yıllık yüksek eğitim okulları vardır.
Ülkede Makdum Kulu Devlet Üniversitesi ve Türkmenistan Bilimler Akadenıisi mevcuttur.
Mahdum Kulu :18. asırda yaşamış milli şair ve düşünür. Türkmenlerin en büyük şairi kabul ediliyor. Bütün Türkmenler onun üzerine titriyorlar.Şiirleri , 18. yüzyıldaki Türkmen hayatının aynası durumunda. Şiirlerinde çağın iç ve dış sorunlarını , Türkmen halkının çektiği sıkıntıları işlemiş.
Sağlık ve Sosyal Güvenlik
Sağlık hizmctleri tamamen devlet tarafınndan verilmekte olup, askeri ve demiryolu personeli kendi kurumları tarafından bıı hizmeti almaktadır.
Sağlık sektörü dört bölümde yürütülmckledir.
a- Araşıtrma hastahaneleri,
b- îl şehir düzeyinde sağlık kuruluşları, doğumevi ve dispan.serleri
c- îlçe düzeyinde sağlık kuruluşları
d- Köylerde, köy hastalıaneleri, doğumevleri
Bunlann yanında koruyucu sağlık hizmetleri de sağlık sektöründe önemli yer tutar.
Türkmenistanda sosyal yardımın büyük çoğunluğu emekli fonundan karşılanmaktadır.
Emekli ve Sosyal Güvenlik fonları çalışırken Maliye Bakanlığının kestiği kesintilerle ödenmektedir.
Para birimi Manat'tır. Yönetim şekli cumhuriyettir.
Türkmenistan'a T.C. tarafından büyük yatırımlar ***ürülmüştür. Türkmenistan, BM'e diğer uluslararası kuruluşlara üyedir.
Devlet Televizyon Kuruluşu vardır. Özel televizyon yayını bulunmaktadır.
tarihcininyeri