IMLEGEND
Aileden
FF X-2 bir devam oyunu olduğu için ilk olarak önceki oyunu yani FFX’u hatırlayalım. Tidus,Yuna,Rikku,Wakka,Lulu,Kimahri ve Auron,hep birlikte Spira’ya terör saçan Sin isimli canavarı yok etmişler ve Sin’in kaynağı olan Yu Yevon’u ortadan kaldırmışlardı. Bundan hemen sonra ise Tidus ortadan kaybolmuş ve Spira yeniden yapılanmaya başlamıştı. Aradan iki yıl geçmesine rağmen her ne kadar her şey normale dönmüş gibi gözükse de aslında düzeltilecek daha çok şey vardır. Sin yüzünden Spira’nın insanları Yu Yevon’a olan güvenini kaybetmiştir.İnsanların bir kısmı Yeni Yevon’a tapmaya başlamışken bir kısmı da Yevon’a karşı olan Youth League’in tarafına geçmiştir.Yani Spira halkı ikiye ayrılmıştır. Ayrıca daha önceden Yevon tarafından yasaklanan makine üretimi yasağına karşı gelen ve Yevon’a inanan insanlar tarafından hor görülen Al Bhed toplumu da artık normal karşılanmaya başlamıştır. Fakat ben hala Al Bhed’leri hiç sevmiyorum.Özellikle de o sinir bozucu dillerini.
Tüm bu olaylar gelişirken diğer tarafta Spira’nın içine düştüğü duruma endişelenen ve Tidus gittiği için yalnız ve mutsuz günler geçiren High Summoner Yuna bulunmaktadır.
Yuna Spira’yı Sin’den kurtardığı için halk arasında saygı değer ve popüler birisi haline gelmiştir; fakat bunlar onu tatmin etmemiştir.Aklı Tidus’ta kalmıştır. Bir gün Yuna ile buluşan Rikku ona Kimahri’den aldığı bir küreyi gösterir. Kürede Tidus gibi gözüken birisinin bir yerlerde tutsak edildiğini gören Yuna’nın içinde bir umut ışığı doğar ve daha çok ipucu toplamak için daha çok küre bulmak zorundadır. Bu amaçla Yuna,Rikku ve ekibe yeni katılan Paine,”Gullwings” ekibini oluşturarak küre avcılığına başlarlar. Böylece macera da başlamış olur ve Spira’yı kurtarmak yine Yuna’ya kalır.
Oyundaki dünya FFX’dakinden aynen aktarılmış.Sadece bazı bölümlere ek alanlar eklenmiş ve yenilenmiş. Mesela FFX’da Sin tarafından yıkıma uğrayan Kilika Adası FF X-2’de yenilenmiş. FFX’dan kalan karakterlerin hepsini yine görebileceksiniz.Wakka, Lulu ve Kimahri’yi oyun boyunca istediğiniz zaman görebilme şansınız var.Hatta ara sıra onlara da yardım etmek zorunda kalacaksınız. Ayrıca oyuna FFX’da gözükmeyen bir kaç yeni karakter de eklenmiş.
Oyun boyunca baştan itibaren dünya haritasında bulunan bölgelerden istediğinize “Celsius” isimli enteresan bir dizayna sahip olan hava aracınız ile gidebilecek ve bölgelerde çeşitli görevler alıp Spira halkına yardım etmeye ve dünyayı düzeltmeye çalışacaksınız. Bu görevler bazen savaş,bazen araştırma tabanlı ve bazen de ikisinin karışımı olabiliyor. Oyunda alabileceğiniz pek çok görev bulunuyor.Bunlardan bazıları hikayede önemli bir yere sahip,tamamlanması mecburi görevlerden bazıları da yapması sizin isteğinize bağlı olan ek görevlerden oluşuyor. Bu ek görevlerin bazıları klasik Blitzball ve yeni getirilen Sphere Break ve Shooting isimli minik oyunları da barındırıyor.
Ekibimiz daha oyunun başında tamamlanmış oluyor;çünkü yönetebileceğiniz karakterler sadece Yuna, Rikku ve Paine. Karakter azlığı sizi ilk başta üzebilir;fakat bu kesinlikle bir kusur değil.
Hatırlarsanız FF5’te de elimizde sadece dört karakterimiz vardı;fakat onları çeşitli joblara atayabiliyorduk. Bu da oyundaki karakter azlığı kusurunu tamamen kapatıyordu.Aynı olay FF X-2’de söz konusu. Karakterlerinizin bulduğunuz kıyafet küreleri ile çeşitli joblara ve yeteneklere kavuşmasını sağlayabiliyorsunuz. Üstelik job değişimi bu defa savaş içinde de mükemmel sahneler eşliğinde gerçekleştirilebiliyor.
Savaş sistemi yine sıra tabanlı olarak varlığını sürdürüyor; fakat bu defa ki sistem FFX’te yapılan değişiklikleri barındırmıyor.Yani savaş sisteminde eskiye dönüş söz konusu. ATB barı yani oyundaki aktif zamanlı savaş sistemini sağlayan özellik geri dönmüş durumda. Karakterlerinizin sırası geldiğinde onlara komut verme hakkınız doğuyor.Aynı şekilde düşmanlarınızda da birer ATB barı bulunuyor;fakat her zaman olduğu gibi biz bunları göremiyoruz. Savaş içerisinde normal saldırı,özel yetenekler,eşya kullanma ve kıyafet değişimi gibi özelliklerin dışında bir de zincirleme saldırı özelliği eklenmiş.Savaşlar artık daha hızlı ve daha gerçekçi geçiyor. Üç karakterinizin ATB barı dolduğunda üçü de aynı andan saldırarak kombo yapabiliyorlar.Yani biri saldırırken diğeri kenarda sırasını beklemek zorunda kalmıyor artık.
Karakterlerimiz yeteneklerini joblar sayesinde kazanıyorlar.Karakterler aktif durumda olan jobları ile savaştıklarında,zafer kazandıkça o joba ait yeni yetenekler öğreniyorlar ve zamanla o jobta uzmanlaşabiliyorlar. Ayrıca bize job çeşitliliği sağlayan kıyafet kürelerini menüde bulunan “Garment Grids” isimli tablolarda dizerek çeşitli özellikler(defans,güç vb.) de kazandırabiliyorsunuz joblarınıza. Oyun boyunca almış olduğunuz görevlerde çeşitli kıyafet küreleri edinebileceksiniz. Ve bazı gizli kıyafet kürelerini bulmak için gizli görevler keşfetmek zorunda kalacaksınız. Fakat maalesef bunlar arasında “Summoner” yok bu defa.Zaten olmaması mantıklı;hatırlarsanız FFX’in sonunda Yuna tüm Aeonları serbest bırakmıştı.Hem yaratık çağırma bu defa oyunun savaş sistemi uymayabilirdi;çünkü savaşların hızlı temposunu düşürebilirdi.
Karakterleri kuşatma olayı ise bu oyunda çok fazla detay sunmuyor.Araştırmalarınızda etraftan bulduğunuz ve ya satın aldığınız çeşitli takılarla karakterleriniz çeşitli özelliklerini geliştireceksiniz;fakat zırh ve silah kuşatma bu oyunda bulunmuyor.Siz karakterinizi bir joba atadığınızda o joba uygun silah karakterinizde beliriyor.Kıyafetle bir bütün halinde silahlar.
Gezinti modunda Yuna ile ilerliyorsunuz ve etrafta koşturmak dışında artık bazı yükseklilere tırmanabilecek ve bazı engellerin üzerinden zıplayabileceksiniz.Yuna eski oyundaki halinden çok daha çevik bir yapıya sahip bu defa. Kontroller de oldukça rahat;fakat savaşlara çok sık yakalanma ve bazı uzun, yorucu boss savaşları canınızı epey sıkabilir ve bir süre sonra savaşlar çabuk bitsin diye kendinizi hep aynı taktikleri uygularken görebilirsiniz. Ben bayılacak oldum bir ara.
Oyundaki grafiklerin çoğu da FFX’dan kalma; fakat Yuna ve Rikku gibi yeniden tasarlanan karakter grafikleri de bulunuyor. Özellikle oyundaki baş karakterler çok güzel tasarlanmışlar ve detaylı tasarımları(tıpkı FFX’da olduğu gibi düşük detaylı halleri de mevcut) PS2’nin grafik gücünü sonuna kadar gösteriyor. Müzikler ise bu defa Nobuo Uematsu tarafından bestelenmemiş; fakat yine oyunun atmosferine iyi uyum sağlayan çok kaliteli bestelerle karşı karşıyayız.Ayrıca bu defa da bizi “real emotion” ve “1000 words” isimli iki mükemmel şarkı bekliyor oyunda. Seslendirmeler ise FFX’daki kadar çok olmasa da yine oldukça detaylı ve uzun.
Savaş sistemi,kontroller,müzikler ve oyun mantığı FFX’dan farklı olsa da FF X-2 kesinlikle bir devam oyunu olmaya layık bir yapım.Özellikle hikaye konusunda kafanızda kalan tüm soru işaretlerine bu oyunda cevap bulabileceksiniz. FFX’u oynayıp bitirenler bu oyunu mutlaka oynayacaklarından onlara söyleyecek bir şeyim yok fakat henüz FFX’u oynamamış olanlar ilk önce onu alıp mutlaka oynamalılar.Daha sonra da FF X-2’ye bakabilirler.
Ayrıca 19 Şubat’ta çıkacak olan “Final Fantasy X-2:International+Last Mission”da son bir görev (Yadonoki Kulesi), yeni joblar, canavar yakalama gibi bir kaç ekstra özellikler bulunacak. Bu yüzden oyunun bu versiyonunu da bekleyebilirsiniz. Ayrıca Square-Enix tarafından yapılan bir duyuruya göre Japonya’da Mart-2004’te “Final Fantasy X-2:Ultramania Omega” isminde bir FF X-2 oyunu daha çıkacak piyasaya.Onu ve sunacağı yenilikleri de merakla bekliyoruz.