IMLEGEND
Aileden
Karakter Adı : Williams Forbisher
Takma Adı : Will
Irk : İnsan
Sınıf : Guardian
Cinsiyet : Erkek
Yaş : 20 yaşlarında ama mesleğinden ötürü büyük gösteriyor
Saç : Omuzlarına dökülmüş uzun kirli sarı saçlı
Dış Görünüm : Uzun boylu atletik yapılı
Kişilik : Kendini boşuna tehlikeye atmaz. Çünkü onu kaygılandıran pek az şey vardır. İnsanları ve nesneleri umursamadığından dürüst davranır, açık konuşur. Gözünde hiç bir şey fazla büyük olmadığı için, hiç bir şeye karşı da fazla hayranlık duymaz. Fakat dostuna karşı alttan almasını bilir. Garez nedir bilmez, hadiseleri unutur, yürek incitecek şeyler üstünde durmaz. Konuşmak için can atmaz.Övülmesi yahut yerilmesi onu ilgilendirmez. Düşman da olsa, başkaları hakkında kötü konuşmaz. Ağır başlı davranır,tok seslidir, sözleri ölçülüdür.
Çocukluk : Babasının uzun yolculuklarından döndükten sonra onla beraber geçirdiği zamanlarından başka hatırladığı başka anıları bulunmuyor. Dougal Forbisher tarafından evlatlık edinilmiş.
Yakın Geçmiş : Dougal'ın babası hakkındaki bildiklerini anlatmasıyla onu aramaya başlar.
Önemli İlişkiler : Edwin Windsor
En güçlü Yönü : Üstündeki ağır zırhla bile sanki çıplakmış gibi çevik hareket edebilmekte. Okumayı sever. Aklıyla hareket eder.
En Zayıf Yönü : Dostlarıdır.
Meslek : Demirci Çırağı
Kullandığı Silah : Çekik / Kalkan
Sözleri : Umarım,ruhum uçacak ve sonsuza kadar yaşayacağım.
GW2 evreninde Williams Forbisher kardeşimizin yaşadıklarını konu alan 5-6 bölümlük bir yazı dizisi hazırlamayı planlıyorum. Role play seven arkadaşları görünce bende böyle bir şey yapıyım dedim ilk bölüme başladım oyunun genel hikayesini de içeren unsurları da katmak istiyorum bu yüzden wikiyi ve blogları devamlı kurcalamaktayım ne kadar sürede sonuçlanır bilemiyorum umarım kısa sürede ulaştırırım.
Not: Williams Forbisher benim tarafımdan hayal edilmiş bir karakterdir. GW senaryosunda böyle bir kişilik bulunmamaktadır.
Bölüm 1 Gerçek
Williams hayatın da hiç bu kadar çalıştığını hatırlamıyordu o kadar çok sipariş almıştılar ki Tyria’ nın yaşlı Ejderhalarının uyandığına sevinmeli miydi acaba. Çekicini ne kadar savurduğunu hatırlamıyordu. Dougal yaşlı ihtiyar bugün ona hiç yardım etmemişti çok yorulmuştu bir an önce eve gidip yatağa girmek istiyordu daha teslim etmesi gereken yüzlerce kılıç hazırlaması lazımdı.
Eve geldiğinde Dougal’ ı ateşin başında oturmuş yarı sarhoş bir vaziyette buldu. Bu kadar işten sonra bir de bu ihtiyarla uğraşmaya hiç niyeti yoktu direk odasına doğru yöneldiğinde arkasından bir ses :
- Evlat seninle konuşmak istediğim bir şey var.
• Yarında konuşa biliriz babalık yorgunluktan ölüyorum. Bugün hiç yardıma bile gelmedin zaten.
- Sana babandan bahsetmek istiyorum. Onu hiç sormadın bana (Will araya girer)
• Beni terk eden bir insanı merak etmemi isteme benden.
- Baban hala yaşıyor olabilir.
• Benim için çoktan öldü.
Will o kadar soğuk konuşmuştu ki Dougal sözlerinin bir şey ifade etkiyeceğini biliyordu daha fazla uzatmadı. Will sabah kalktığında masanın üstünde bir mektup buldu. Dougal el yazısıydı ihtiyar bir demirciye göre çok iyi okuryazardı. Dougal ölmeden önce Soluk Ağacı görmek için yola çıkıyorum seninle tekrar karşılaşacağımızı biliyorum evlat sana elimden geldiğince gerçek baban dan bahsetmeye çalıştım ama hiç beni dinlemedin. Şimdi bu yazdıklarımı iyi oku.
Baban eski bir Parlak Kılıç (Shining Blade) üyesiydi onu çok önemli gizli bir görev için Black Citadel’e gönderdiler ve bir daha ondan haber alamadık. Eski bir dostum Parlak Kılıç üyesi babanın halen yaşadığını düşündüklerini söyledi. Will babasından nefret ediyordu ama bir o kadarda onu tanımak istemişti hep. Şimdi aklı öyle karışmıştı ki ne yapacağını bilemiyordu. O na şuan sadece Edwin yardımcı olabilirdi.
Williams en güvendiği arkadaşı Edwin’e babası hakkındaki gerçeklerden bahsetmek ve ondan akıl almak istiyordu. Bir yandan kafasında planlar yapmasını engelleyemiyordu. Aslında kafasında her şeyi planlamıştı her şey çok basitti zaten sadece onu harekete geçirecek bir desteğe ihtiyacı vardı en iyi dostunun fikirlerine hep güvenmişti.
Williams; Edwin’i şehrin içinde yürürken buldu :
• Nasılsın dostum.
- İyi Will sen nasılsın dostum.
• Kafam çok karışık sana anlatmam gereken bir şey var.
- Söyle Will seni dinliyorum.
• Babamın halen hayatta olduğunu öğrendim.
- Bunu nerden öğrendim peki.
• Dougal bana babam hakkında bir şeyler anlattı onun eski bir Parlak Kılıç üyesi olduğundan ve Black Citadel bir göreve gittiğini bir daha ondan haber alınmadığından bahsetti sanırım babam orada bir yerlerde.
- Dougal o bunak daha önce neden sana bunlardan bahsetmedi hem oraya gitsen dahi bir şey bulabileceğini mi düşünüyorsun yolda bir ejderhaya yem olursun oraya varsan bile seni orada hemen öldürürler Charrları sorgulayan bir insan hah bir dakika bile şansın yok dostum.
Yürüyüşleri bir müddet devam ettikten sonra sessizliği Edwin’in homurdanması bozar.
- Burada kendine bir hayat kurabilirsin ama sen hep macera peşinde koştun seni durdurmayacağım dostum ama babanı gerçekten hayattaysa onu bulmak istiyorsan ve dediğin gibi bir Parlak Kılıç üyesiydi ise onun hakkında cevapları ancak onlardan bulabilirsin. Onlara katıl onlardan biri ol ve babanı bul.
Williams; Edwin’in söylediklerini düşününce nereden başlaması gerektiğini artık biliyordu. Parlak Kılıç’a katılmalıydı ama nasıl.
Not2 : İlk bölümü hemen paylaşmak istedim birazcık diğer arkadaşlarda fikir vermek açısından kendi hikayelerini oluşturmaları için hızlı bir yazı olduğundan betimlemelerden ortamdan bir çok unsurdan eksik yavan bir düz yazı şeklinde oldu birazda uykusuzluktan ama bundan sonra ki yazıları daha detaylı tutmaya çalışacağım.