IMLEGEND
Aileden
Haxball nedir, ne değildir falan diye bir açıklama yapmaya gerek durmuyorum. çünkü duyma kaybım olduğu için böyle! oyunu bilenler biliyor, bilmeyenler ise çok zevkli ve basit bir multiplayer oyundan mahrum kalıyorlar, ama bilenler ne yapıyor? Onlar da o kadar bilmiyorlar aslında. Ki ben mi nereden biliyorum? Oynuyorum onlarla ve çoğu kez takımda bir kişi yarardan çok zarar sağlıyor. Özellikle 3v3 ve üstünde takımınızdaki dandik bir oyuncu iyiden iyiye rakip haline dönüşebiliyor o yüzden bir takım açıklamalar yaparak haxball’da edindiğim üstün tecrübeleri yurttaşlarım ile paylaşmaya karar verdim. not alın veya almayın, herşeye ben karar veremem herhalde?
ANA KURAL 1: Topu kendin ve kendi kalen arasına asla alma! Bu çok basitçe görünen bir laf aslında ama yine de çoğu çömez bunu sıklıkla yapıyor, sanki joystick’in kolunu öbür yana çekip terse vurabileceklermiş gibi. Böyle birşey yok. Topa sadece ona yaklaşma açınız ile vurabiliyorsunuz o yüzden her zaman topun arkasında olmalısınız. Topun önüne geçerseniz bir şekilde hemen bu durumdan kurtulun!
ANA KURAL 2: Basit oyna! Oyunu biraz öğrenince ve çömezleri 5’lemeye başlayınca bir göt kalkması oluyor oyunda. biliyorum çünkü bana da oldu. hemen bir artislikler, bir şov amaçlı hareketler falan. Sonuç genelde karşınızdaki adam oyunun mantığını anlamışsa hüsran oluyor. Birisini çalımlamak falan diye birşey yok oyunda. Çok şanslı iseniz, ikinizinde koştuğu bir topa rakip sektireceğinizi düşürerek açılırarak yaklaşırsa falan vücut çalımı atabilirsiniz ama bu da sizin çalım becerinizden çok rakibinizin yaptığı bir hata oluyor. Dolayısı ile topu ayakta tutmak, ronaldinho’luklar denemek falan genelde geri tepiyor. Top size geçince basit oynayın.
ANA KURAL 3: Açı herşeydir! Topa vurduğunuzda ona yaklaşmış olduğunuz açı ile topa vuracaksınız, o yüzden kontra atak yaparken falan top bir anda sizin önünüze gelirse ve siz boş kale ile karşı karşıya kalırsanız, çoğu pepe gibi DRANK diye hemen topu dağlara vurup, diğer oyuncularda “panik oldu angus” düşüncesini uyandırmayın Küçük hareketlerle açınızı düzeltin ve topa öyle vurun. Diğer durumlarda da top ile ona sahip olan (ya da birazdan olacak olan) adamın açısına bakarak pozisyon alın. Rakip o an topa vurursa topun gideceği ve sekeceği rotayı sürekli kafanızda çizin ve buna göre hareket edin. Rakibe karşı da ona göre pozisyon alın.
Yukarıdaki ana kuralları uygulamaya başlayınca artık orta düzey bir haxball oyuncusu olmuş olacaksınız. Şimdi de diğer insanlarla oynarken onları kanser etmemek için gereken bir kaç ipucu verelim.
1) Her topa dalma be kardeşim! : Bu kural gereği top sizin takımdan birinin kontrolündeyse onu salmanız gerekiyor. Özellikle karşı yönden geliyorsanız (top sizle kendi kaleniz arasındaysa) takım arkadaşınıza hemen topu salmalısınız. Bu tersten gelenler adeta asbestos içmiş etkisi yaratıyor takım arkadaşlarında.
2) Dağılın lan: Yine birinci kuralın devamı bir durum bu. O da sadece takım arkadaşınıza topu bırakmıyorsunuz, farklı bir yere doğru kaçıyorsunuz. Yine burada da sürekli topun açısına bakarak arkadaşınızın topu atabileceği bir noktaya gitmeniz yararlı ama yine de ayrı bir yere gitmişseniz ve boşsanız, top dan-dun karşılıklı vuruşmaları sonrası da sizin önünüze gelebilir balına. O yüzden takımın sahaya dağılması yararlı ki, bu rastsal uçuşan topları da kapabilesiniz diye.
3) Blokla onu: Bu çok güzel bir taktik ve iyi oyuncular gayet güzel kullanabiliyorlar. Top takım arkadaşınıza giderken, ona doğru hareketlenen rakip oyuncuyu vücudunuzla blokluyorsunuz ve takım arkadaşınıza avantaj sağlıyorsunuz. Ya da rakibi iterek topla gelen arkadaşınıza yol açıyorsunuz. Sahanın her yerinde yapılabildiği için hem ofansif hem defansif yararlı bir hareket.
4) Duvar pasları: Bu da klasik bir hareket aslında ama prodaktif yapması o kadar kolay değil. O yüzden planlı bir şekilde yapması biraz dert oluyor. Ana sorun topun hızının yavaş olması, özellikle birde vurulan toplar (eğer size çok hızlı gelmiyorlarsa) duvara yavaş gidip yavaş sekiyorlar. Ama topu bir süre sürmüşseniz ve duvara da biraz yakınsanız güzel duvar pasları yapabiliyorsunuz. Burada topun hızına dikkat etmek önemli. Eğer yavaş vurmuşsanız, top duvara vurup rakibinize geldiğinde onu bloklamaya başlamalısınız. Ama hızlı vurabilmişseniz dümdüz top ile buluşacağınız noktaya hareketlenmelisiniz.
5) Topa dokunacağın noktaya git: Bu da yukarıdaki duvar pası örneğinin tüm oyuna yansımış hali. Bir sürü kez çoğu oyuncu topun peşinden duvara koşıyor, top ordan sekiyor sonra hala topun peşinde koşuyor, oysa en başta top duvardan sektikten sonra onunla buluşacağı noktaya gitse ve bu esnada topa vuracağı açıyı düzeltse kendi adına daha yararlı bir hareket yapmaz olur mu hiç?
6) Top sana doğru geliyorsa çekil ve önüne al: Yine bir sürü oyuncunun yaptığı bir yanlış. Diyelim orta sahanın oralarda bir yerdesiniz ve rakip ve takım arkadaşlarınız sizin kalenin oraya toplanmışlar ve karşılıklı tepiyorlar ve bir anda top hızla ileri size doğru gelmeye başladı. Bir sürü oyuncu topu stop edip arkasına geçmeye çalışıyor. Onun yerine topun önünden çekilin o sizi geçsin ve arkasından hareketlenin.
7) Atakta köşede öbeklenme oluyorsa 6Pas’a geç. Oyunda sıklıkla karşılaşılan anlardan biri köşe öbekleşmesi ve genellikle sonunda top geriye doğru vuruluyor. Ama bazen savunmanın düzgün pozisyon alamaması ve bazen de balına top oradan çıkıp 6pasa geliyor ve kalenin önünde geçip bu sefer öbür köşede öbeklenme başlıyor. Ama siz arada olup o gelen topa çakarsanız öyle olmayacaktı değil mi?
8) Köşede 2’li duvar pası: Bu taktiğe göre rakip kaleye bir kenardan yaklaşmışsanız topu tam köşenin biraz yanına doğru vuruyorsunuz, yeterli hız ile vurabilirseniz top ön direğin oraya geri geliyor bu durumda rakip refleksif olarak topun peşinden köşeye hareketlenirse onun etrafından dönüp ön direkte size geri dönünce siz de hemen büyük defter kaydını tutuyorsunuz golün, ya da defter’i kebir mi demeliyim?
9) Savunmada ön direkte kapı gibi dikil: Savunmada yine köşe öbeklenmelerinde rakibin üstüne gidip pata küte vurmak çok balına hareketlerin olmasına gebe. Bazen topu ileri vurabiliyorsunuz ama bazen rakipten sekip hızla kendi kalenize de atabiliyorsunuz. Onun yerine rakip köşeden yaklaşırken ön direkte durun ve bırakın o size gelmeye çalışsın. Bu esnada çok rahat hareket edemesin tabi, açısını düzeltmeye çalışırken falan hareketlenip ileri vurun topu.
Bunlar ilk aklıma gelenler, daha da aklıma gelirse daha da yazmamak için sebep sunabilir miyim, bilemiyorum.