IMLEGEND
Aileden
Konsolların Arcade platformu olmasa, ne klasik macera oyunlarını ne de özlemini duyduğumuz 2 boyutlu platform oyunlarını oynayamayacağız. Canavar ekran kartları ve kıran kırana geçen konsol savaşlarının arasında, süper grafikli oyunlar bize unutturdu eski sevdiklerimizi. Halbuki ne güzel 2 boyutlu platform oyunları, ne heyecanlı macera oyunları vardı. PC'de daha bol rastladığımız bu tür oyunların yanına güzel bir tam çözüm de yakışıyor doğrusu. Ben de bundan sonra sizlere elimden geldiğince tam çözümler yazmaya çalışacağım. Bu işe ilk olarak Limbo ile başlamak istedim.
Limbo, fragmanları gösterildiğinde bile heyecan uyandıran bir oyundu. Renksiz, kasvetli, karanlık bir dünyası var oyunun. Küçük bir çocuğu canlandırıyoruz. Daha ilk dakikalardan içimizi karartıyor oyun. Büyük bir Limbo yazısı ile bizi karşılayan ana menü, Play seçeneğini seçmemizle bizi karanlık bir ormanın ortasında oyuna başlatıyor.
Baygın yatıyoruz ormanda. Sonra gözlerimizi açıyoruz. O karanlık ormanda en çok parlayan şey gözlerimiz belki de. Bu da içimizdeki umudun bir yansıması olsa gerek. Hemen ayağa kalkıp sağ tarafa doğru ilerliyoruz. Bu ilk bölümde biraz da kontrollere ve oyunun fiziklerine alışmamız istenmiş. Çok fazla zorlanmıyoruz çünkü. Oyunun kontrollerinde de birşey yok aslında. Zıplama ve aksiyon tuşu dışında başka birşey yok. Tüm olay, zamanlama ve biraz da kafa çalıştırmayla alakalı. Sağa doğru ilerleyip bir ağaç kütüğüne geliyoruz ve oradan aşağıya atlayarak yine sağa doğru devam ediyoruz. Bu sağa doğru devam etme cümlesini bol bol kullanacağım sanırım ama neyse ki arada sırada geri dönmeniz gereken ve dolayısıyla sola doğru ilerlemenizi gerektiren durumlar da olacak. İleride bir kuyudan zıplamanız gerekiyor. İçeri düşerseniz, ölüyorsunuz ve biraz geriden oyuna yeniden başlıyorsunuz. Kuyudan sonra, tahta bir kutu bulacaksınız. Onu geri çekin. Fazla çekemeyeceksiniz çünkü iple bağlanmış. Bu yüzden üzerine çıkabileceğiniz kadar çekin ve üzerine zıplayın. Ardından halattan tutunarak aşağıya inin. Platformun sol tarafından yere zıplayın ve çukurun üzerinden atlayarak yolunuza devam edin.
Bir mağaraya giriyoruz. İleride bir göl ve bir de kayık var. Kayığa atlıyoruz ve yol almaya başlıyoruz yavaş yavaş. Kayıktan indiğimizde, ileriki yükseltiye tek başımıza çıkamayacağımızı göreceksiniz. Kayığı oraya çekip, onun yardımıyla yukarı tırmanmamız gerekiyor. Daha sonra merdivenden yukarı tırmanıp sola atlayarak halattan tutunmamız ve yukarı çıkmamız gerekiyor. Yine sağa doğru ilerliyoruz. Ormandayız. İleride tuzaklar var. Ayılar ve kurtlar için olması gereken tuzaklar, belli ki bizim için orada. Yan yana duran iki tuzağın üzerinden atlamamız mümkün değil. Bu yüzden bir tanesini sola doğru çekerek iki tuzağın aralarını açmanız gerekiyor. Daha sonra kolayca üzerlerinden atlayabilirsiniz. İleride bir halat var. Yukarı tırmanmanız gerek ama halatın ucunda bir ağırlık var. Ondan kurtulmalısınız. Sağda bir tuzak var. Onu halatın altına çekin ve halata tutunun.
Halatın ucundaki ağırlık tuzağa takılacak ve siz de kolayca yukarı tırmanabileceksiniz. Yola devam edin. İleride bir ağaç kütüğü daha var. Kütüğün üzerinden ilerlerken dikkat edin çünkü size doğru gelen bir kaya olacak. Biraz ilerledikten sonra sola doğru kaçıp kayadan kurtulmanız gerekiyor.
Yolunuz bir göle daha ulaşıyor. Gölün yanında bir tahta kutu var. Onu kullanarak gölden geçeceğinizi düşünüyorsunuz ilk aşamada ama bu sizin boğulmanızla son bulacak bir deneyim oluyor. Bunun yerine, solda bir ağacın dalına bağlı olan halatın altına çekin kutuyu. Hala tırmanın. Ağaçların dallarına zıplayarak sağa sola ilerlemeniz gerekiyor. Tek yol var zaten.En sonunda üst tarafı kopmak üzere olan bir ağaca geliyorsunuz. Kopmak üzere olan kısmı aşağıya itin. Sonra geldiğiniz yoldan geri dönün.
Limbo, fragmanları gösterildiğinde bile heyecan uyandıran bir oyundu. Renksiz, kasvetli, karanlık bir dünyası var oyunun. Küçük bir çocuğu canlandırıyoruz. Daha ilk dakikalardan içimizi karartıyor oyun. Büyük bir Limbo yazısı ile bizi karşılayan ana menü, Play seçeneğini seçmemizle bizi karanlık bir ormanın ortasında oyuna başlatıyor.
Baygın yatıyoruz ormanda. Sonra gözlerimizi açıyoruz. O karanlık ormanda en çok parlayan şey gözlerimiz belki de. Bu da içimizdeki umudun bir yansıması olsa gerek. Hemen ayağa kalkıp sağ tarafa doğru ilerliyoruz. Bu ilk bölümde biraz da kontrollere ve oyunun fiziklerine alışmamız istenmiş. Çok fazla zorlanmıyoruz çünkü. Oyunun kontrollerinde de birşey yok aslında. Zıplama ve aksiyon tuşu dışında başka birşey yok. Tüm olay, zamanlama ve biraz da kafa çalıştırmayla alakalı. Sağa doğru ilerleyip bir ağaç kütüğüne geliyoruz ve oradan aşağıya atlayarak yine sağa doğru devam ediyoruz. Bu sağa doğru devam etme cümlesini bol bol kullanacağım sanırım ama neyse ki arada sırada geri dönmeniz gereken ve dolayısıyla sola doğru ilerlemenizi gerektiren durumlar da olacak. İleride bir kuyudan zıplamanız gerekiyor. İçeri düşerseniz, ölüyorsunuz ve biraz geriden oyuna yeniden başlıyorsunuz. Kuyudan sonra, tahta bir kutu bulacaksınız. Onu geri çekin. Fazla çekemeyeceksiniz çünkü iple bağlanmış. Bu yüzden üzerine çıkabileceğiniz kadar çekin ve üzerine zıplayın. Ardından halattan tutunarak aşağıya inin. Platformun sol tarafından yere zıplayın ve çukurun üzerinden atlayarak yolunuza devam edin.
Bir mağaraya giriyoruz. İleride bir göl ve bir de kayık var. Kayığa atlıyoruz ve yol almaya başlıyoruz yavaş yavaş. Kayıktan indiğimizde, ileriki yükseltiye tek başımıza çıkamayacağımızı göreceksiniz. Kayığı oraya çekip, onun yardımıyla yukarı tırmanmamız gerekiyor. Daha sonra merdivenden yukarı tırmanıp sola atlayarak halattan tutunmamız ve yukarı çıkmamız gerekiyor. Yine sağa doğru ilerliyoruz. Ormandayız. İleride tuzaklar var. Ayılar ve kurtlar için olması gereken tuzaklar, belli ki bizim için orada. Yan yana duran iki tuzağın üzerinden atlamamız mümkün değil. Bu yüzden bir tanesini sola doğru çekerek iki tuzağın aralarını açmanız gerekiyor. Daha sonra kolayca üzerlerinden atlayabilirsiniz. İleride bir halat var. Yukarı tırmanmanız gerek ama halatın ucunda bir ağırlık var. Ondan kurtulmalısınız. Sağda bir tuzak var. Onu halatın altına çekin ve halata tutunun.
Halatın ucundaki ağırlık tuzağa takılacak ve siz de kolayca yukarı tırmanabileceksiniz. Yola devam edin. İleride bir ağaç kütüğü daha var. Kütüğün üzerinden ilerlerken dikkat edin çünkü size doğru gelen bir kaya olacak. Biraz ilerledikten sonra sola doğru kaçıp kayadan kurtulmanız gerekiyor.
Yolunuz bir göle daha ulaşıyor. Gölün yanında bir tahta kutu var. Onu kullanarak gölden geçeceğinizi düşünüyorsunuz ilk aşamada ama bu sizin boğulmanızla son bulacak bir deneyim oluyor. Bunun yerine, solda bir ağacın dalına bağlı olan halatın altına çekin kutuyu. Hala tırmanın. Ağaçların dallarına zıplayarak sağa sola ilerlemeniz gerekiyor. Tek yol var zaten.En sonunda üst tarafı kopmak üzere olan bir ağaca geliyorsunuz. Kopmak üzere olan kısmı aşağıya itin. Sonra geldiğiniz yoldan geri dönün.