• Forum vBulletin altyapısından Xenforo altyapısına geçirildi, bu sebeple eski şifreleriniz ile foruma giriş yapamayacaksınız, parolamı unuttum adımından mailiniz ile şifre sıfırlayarak giriş yapabilirsiniz.

    Üyeliklerinde geçerli bir mail adresi olmadığı için sıfırlama yapamayacak kullanıcılar forum kullanıcı adlarını ve yeni şifrelerini yazarak info@maxigame.org adresine şifre sıfırlamak istediklerine dair bir mail göndersinler şifrelerini sıfırlayıp mail adreslerini güncelleyeceğiz. Şifreniz sıfırlandıktan sonra foruma giriş yapıp tekrar istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz.

World of Warplanes (WoWP) Chance-Vought F4U Corsair - Islık Çalan Ölüm

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan IMLEGEND
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

IMLEGEND

Aileden
Aktiflik
K.Tarihi
23 Nis 2009
Mesajlar
9,353
Puanı
152
Konum
Damn Of Hell
maxigamebanner1.png

maxayrac3.jpg

Chance-Vought F4U Corsair - Islık Çalan Ölüm

[RESIZE=900]
f4u1.jpg
[/RESIZE]

Bu hafta tarihi spot ışığımızın altında, belirli şartlara özel tasarlanan Amerikan uçağı F4U Corsair var. Battal boy pervaneleri ve tuhaf eğik kanat yapısıyla bu uçağı ilk gördüğünüzde, jelibon kutularından yapıldığını düşünseydiniz kimse sizi ayıplamazdı. Ancak bu uçak, belirli amaçlar doğrultusunda, oldukça dikkatli bir şekilde tasarlanmıştır. Buna rağmen, İkinci Dünya Savaşı’nın en çok yönlü uçaklarından biri olmuştur ve bazı yerlerde 11-1 zafer oranıyla en başarılı uçak olarak da adından söz ettirir.
Her zamanki gibi, önce bu savaş uçağının tarihine bakacağız; daha sonra da bu uçakla World of Warplanes’te neler yapabileceğinize bir göz atacağız.

Asla İmkânsız Deme

Savaş sırasında, ABD Havacılık Bürosu çok zor şartları olan ihaleler açmakla ün salmıştı. Bu ihaleler, uçak tasarımı işi yapan farklı şirketlere gönderiliyordu ve şirketlerin her birine, şartları karşılayacak birer tasarım yapmaları için belli bir süre tanınıyordu. İlk bakışta bu şartlar, mevcut teknolojinin tüm sınırlarını zorlayarak da olsa karşılanması pek mümkün görünmüyordu; ancak burada amaç, üreticileri bu şartların karşılanmasını sağlayacak yeni teknolojiler tasarlamaları için motive etmekti.

1938’de, dört silahı ve bir uçaksavar bombası olan, yüksek performanslı bir uçak gemisi avcı uçağı için böyle bir ihale açıldı. İhale teklifi, o zamanın en büyük üreticilerine gönderildi ve şirketler tasarımlarını göndermeye davet edildi. Chance-Vought teklifi kabul edip, şu ünlü söze sahip Rex Beisel adındaki baş tasarımcıyı işin başına getirdi: “Zoru hemen yaparız. İmkânsız bir hafta, en fazla on gün sürer.”

[RESIZE=900]
f4u3.jpg
[/RESIZE]

Motor Önemli

Hesaba katılması gereken ilk önemli tasarım elemanı motordu. İhale teklifinin garip maddelerinden biri de, güverte motorlarında sadece hava soğutmalı motorların kullanılmasına dair bir önceki yönetmeliğe aykırı olarak, sıvı soğutmalı motor tasarımının talep edilmesiydi. Teklif sürecine dâhil olan şirketlerden bazıları bu seçeneğe yoğunlaşırken, Vought teklifinde hava soğutmalı yıldız tipi motorlara bağlı kaldı.

Yapılan değerlendirmelerin ardından Havacılık Bürosu, Vought tasarımlarının arasında bulunan ve yeni bir Pratt & Whitney R-2800 Double Wasp motoru içeren tasarımı tercih etti. Bu, 18 silindirli, çift sıralı deneysel bir motordu ve her silindir için fazladan 100 beygir gücü anlamına gelen 1.850 beygirlik devasa bir güce sahipti.

Elbette bu devasa motor, büyük uçaklar için tasarlanmıştı. Bu yüzden, motoru uçak gemisi avcı uçağı gibi küçük gövdeli bir uçağa oturtmak için tasarımcıların yaratıcı bir şekilde düşünmeleri gerekiyordu. Motorun devasa gücünü itiş gücüne çevirmek için pervanenin muazzam büyüklükte olması gerekiyordu; neredeyse 4 metre çapında. Ancak muazzam pervaneler, güverte boşluğu konusunda sorun yaratıyordu.

Yaratıcı Düşünme

Tasarımcılar bir açmaz içindeydi. Güvertede yeterli boşluğu elde edebilmek için, ya iniş takımlarının daha uzun olması ya da pervanenin kısalması gerekiyordu. Bu seçeneklerin hiçbiri arzu edilen değişiklikler değildi. Uçak gemisi avcı uçaklarındaki iniş takımlarının güvertenin iniş gümbürdemesine dayanacak kadar güçlü olması gerekiyordu. Ayağı uzatmak, iniş takımlarını çok zayıflatmak demekti; pervaneleri kısaltmak da motorun gücünü boşa harcamak anlamına geliyordu.

Bu sorunu çözmek için tasarımcılar yepyeni bir çözüm geliştirdi: eğik “martı kanadı” kanat tasarımı. Bu sayede iniş takımları, eğik kanatın alt ucuna monte edilerek güverte inişlerine dayanacak kadar güçlü hale gelirken, uzun pervaneler için de yeterli alan elde edilmiş olacaktı. Daha sonra fark edildi ki; bu tasarım, uçağın aerodinamik yapısını da geliştirerek maksimum süratini artırıyordu.

Kanat tasarımı bu uçağın tek yenilikçi tarafı değildi. Ayrıca, tasarımcılar uçağın parçalarını “punto kaynak” adı verilen yeni bir teknikle birleştirmeyi tercih etmişlerdi. Böylece, hava akışına müdahale eden perçinlerin çıkıntı yapması da önlenmiş oluyordu. Elbette, punto kaynağın icat edildiği 1930’lardan günümüze gelindiğinde, bu tekniği hemen her yerde görmek mümkün!

Uçak gövdesinin kalan kısmı da benzer ilkelere göre tasarlandı. Hiçbir parçanın çıkıntı yapmaması sağlanarak, tüm çizgiler aerodinamik bir biçime sokuldu. İniş takımları bile bu prensibe göre tasarlandı. Tekerin bir kısmını açıkta bırakan içeri alınabilen klasik takımların yerine, Corsair’de bulunan lastikler, kanatın altına düz bir şekilde yerleşebilmesi için, 90º dönerek katlanabilecek şekilde tasarlandı.

[RESIZE=900]
f4u4.jpg
[/RESIZE]

Hiçbir Şey Mükemmel Değil


1940’ta, saatte 640 km (saatte 400 mil) sınırına ulaşan ilk tek motorlu ABD avcı uçağı olma rekorunun kırıldığı ilk uçuş denemeleri başarıyla gerçekleştirildi. Anında bu uçaktan 584 adet sipariş verildi.

Ancak uçaklar, 1941 yılında birçok ABD uçak gemisinde deneme uçuşlarına başladığında sorunlar ortaya çıktı. Bu sorunların büyük çoğunluğu, uçağın, pilotun önünde 4 metreden fazla bir mesafeye yayılan uzun burnuyla bağlantılıydı. Uçaklar kalkış pozisyonunda beklerken uçağın burnu yukarı bakıyordu; bu da, pilotun hiçbir şey görememesine neden oluyordu. Ayrıca inişlerde de, pilotun İniş Sinyal Personeli’ni görmesi de imkânsız hâle geliyordu. Motor bölümündeki yağ ve sıvı sızıntıları da sorunu katmerleştiriyor, ön cama bulaşarak görüşü iyice kısıtlıyordu.

Bu sorunlardan sonra anlaşıldı ki; Corsair uçakları, uçak gemilerinde kullanılmaya uygun değildi (asıl tasarım amaçları bu olsa da). Tüm uçaklar, kara görevlerinde kullanılmak üzere ABD Donanması’na gönderildi. Kara görevlerinde ise şaha kalkarak inanılmaz bir savaş performansı gösterdiler. Corsair’ler, İkinci Dünya Savaşı süresince Britanya, Fransa, Yeni Zelanda ve Avustralya’ya da gönderildi.

Öyle ki, son yaklaşma iniş grafiğini, güverteyi son saniyede yere dokunacak şekilde ağır bir sürekli eğri hâline dönüştürerek bu uçakları uçak gemilerinde kullanmanın bir yolunu bulmayı başaran da Britanyalılar oldu. Böylece pilot, son âna kadar Sinyal Personeli’ni görebiliyordu. Panelleri telle kapatarak sıvı sızıntısını da gidermeyi başardılar. Böylece sıvı, kokpite değil, gövdeye akıyordu.

Islık Çalan Ölüm

ABD Donanması ve Corsair’i kullanan diğer ülkeler için bu uçak olağanüstü bir performans gösterdi. Donanma, Pasifik Cephesi’nde bulunan adaları uçakların havalanacağı mobil birer üs olarak kullanarak, Japonlar’a karşı bu cephede verilen savaşta uçaklardan ciddi biçimde yararlandı.

Uçak, muazzam bir başarı oranına sahipti. Tam rakamlar kesin olarak bilinmese de, bazı metinlere göre uçak, hava muharebesinde düşen her Corsair uçağı başına on bir zafer kazanabilmişti. Ne yazık ki, sıklıkla avcı bombardıman uçağı olarak kullanıldığı için, çok daha fazlası uçaksavar atışlarına maruz kalarak düştü. Ancak Japonlar, bu uçağı öylesine ciddi bir tehdit olarak algıladı ki; motor kanallarından geçen rüzgârın çıkardığı dikkat çekici tiz sesi nedeniyle ona “Islık Çalan Ölüm” lakabını verdi.

Bu uçaklar,Britanya Kraliyet Donanması’nda da uçak gemilerinden kaldırılıp, Japonlara karşı başarıyla görev yaptı.

Yenilik ve Evrim

Corsair’de birçok değişiklik yapıldı. Orijinal Corsair’in adı F4U-1’di. F4U-2, gece operasyonlarında hava koruması sağlamak için kullanılan gece avcı uçağı modeliydi. F4U-3 ise motorun gücünü maksimumda daha uzun süre tutabilmek için turboşarj kullanan deneysel bir modeldi. Bunlardan yalnızca birkaç tane üretildi.

F4U-4, bu uçağın ilk ciddi alt modeliydi. Daha da büyük bir motoru barındıran (2.769 beygir güç üretme kapasitesine sahip) bu modelde, üç kanatçıklı pervane yerine dört kanatçıklı pervane vardı. Kokpit de yeniden tasarlanarak güvenliği ve görüş kabiliyeti iyileştirildi. F4U-4, savaşta bir fark yaratamayacak kadar geç üretildi; ancak, Kore Savaşı’nda kapsamlı bir şekilde kullanıldı.

Hemen ardından iki alt model daha üretildi: F4U-5 ve F4U-7 (F4U-6 yoktur). F4U-5, temelde üzerinde küçük oynamalar yapılan bir F4U-4 idi, ancak F4U-7 özel olarak Fransız Hava Kuvvetleri için geliştirilmişti.

[RESIZE=900]
f4u2.jpg
[/RESIZE]

Savaştan Sonra


İkinci Dünya Savaşı sona erdiğinde, F4U-Corsair (artık büyük oranda F4U-4 alt modeliyle bilinen) uçağı, Kore Savaşı’nda yakın destek olarak kapsamlı bir şekilde kullanıldı. Savaşta sona gelindiğindeyse gitgide daha da yaygınlaşan yeni jet uçaklarının yanında gözden düştü. Corsair’ler, İkinci Dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda tüm dünyada kullanıldı; ancak, jet motorlarının gelmesiyle birlikte göklerden yavaş yavaş çekildi.

Çok sayıda Corsair uçağı günümüze kadar ulaşmayı başardı, birçoğu özel koleksiyonerlerin elindedir. Amerika’da ve dünyada bulunan havacılık fuarlarında sıklıkla görülebilir. Bu video hareket hâlindeki bir Corsair’i gösteriyor. Uçağın kamera önünden geçişinde, ona “Islık Çalan Ölüm” lakabını veren dikkat çekici sesi duyabilirsiniz!

World of Warplanes’te bulunan F4U Corsair

World of Warplanes’te bulunan F4U, Amerikan Teknoloji Ağacı’nda yer alan bir Kademe VI Uçak Gemisi Avcı Uçağı’dır. Her biri F4U-1’i temel alan birçok farklı yapılandırmaya sahiptir. Uçak, gerçek hayatta olduğu gibi alışması biraz zaman alan çok güçlü bir canavardır. Usta birinin ellerinde ölümcül bir rakip hâline gelir. Düşmanlarınızın bir adım önünde olmak için bu gücü kullanın ve taktikleri uygulayarak uçun; en hızlı manevra yapanlardan biri değilsiniz, bu yüzden saldırıları savuşturabileceğinizi düşünmeyin. Saldırıları elinizden geldiğince atlatmaya bakın ve devam etmeden önce kendi ölümcül gücünüzü düşmanınızın üzerine salın. Bu uçağın yapılandırmalarından bazılarında iki bomba vardır. Bombanız varsa, hedefleri dikkatle seçin ve elinizden geldiğince çabuk bırakın. Manevra kabiliyetiniz bu sayede yükselecektir. Aksi takdirde, manevra kabiliyetine hemen sahip olmak için bombasız bir yapılandırma tercih edebilirsiniz, ancak bu durumda takımınızın üstünlük gücüne katkı sağlayamamış olursunuz.

İyi uçuşlar!

 
Geri
Üst