Linux'ün Üstünlüğü
----------
----------
----------
Linux’un Üstünlüğü -1-
Linux nedir ve Nasıl ortaya çıkmıştır ?
Linux bir işletim sistemidir ve Finlandiya Helsinki Universitesi ‘ inde bilgisayar mühendisliği öğrencisi olan Linus Torvalds tarafından 1991 yılında geliştirilmiştir. Linus minix ile ilgilenirken , küçük bir unix sistemi ve minix standartlarını aşan bir sistem geliştirmeyi düşündü. Bu işe 1991 yılında başladı ve ilk versiyon olan 0.02 versiyonunu çıkarttı.
1994 yılına kadar sürekli çalışmalarda bulunarak Linux kernel 1.0 versiyonunu çıkarttı. Kernel Linux sistemlerinin kalbidir. GNU - General Public License ( Genel Kamu Lisansı ) altında yayımlandı ve kaynak kodu herkeze açıktı.
Linux’un üstünlüğü ;
Şuan için birçok Linux dagıtımı mevcut. Bunların %99’u tamamı ile açık kaynak kodludur. İsteyen herkez istediği sistemi ücretsiz olarak indirebilir.
İstediğiniz şekilde de düzenleyebilirsiniz. Kod bilginiz var ise sistemi geliştirebilirsiniz. Kendi özel sisteminizi oluşturabilirsiniz.
Tamamı ile şeffaftır. Hiç bir gizlisi saklısı yoktur.
İşletim sistemlerinin kalbi olan kernel , Linux’ta herkeze açıktır. The Linux Kernel Archives adresinden indirilebilir.
Peki bu kadar şeffaf olması güvenlik açığı doğurmaz mı gibi bir soru oluyor akıllarda.
Hayır , olmaz . Nedeni ise ;
Yüzlerce , binlerce geliştirici tarafından incelenmekte. Bir kişinin yaptığı hatayı diğeri , diğer geliştiricinin yaptığı hatayı diğeri kapatmakta , düzeltmekte .
Dağıtımlar direkt olarak kararlı halde sunulmamakta. alpha , beta , rc sürümleri çıktıktan sonra stabil yani kararlı sürümü çıkartılmaktadır.
Her çıkan sürüm , denemek isteyen herkez tarafından değerlendirilmekte , test edilmektedir. Bulunan bug lar ilgili dagıtımın bugzilla’sına bildirilir ve kısa bir zaman zarfında o bug giderilmiş olur.
Bu süre o hatanın önemine göre değişiklik göstermektedir. Eğer hata güvenlik yönünden tehlike oluşturuyor ise iyileştirilmesi , sorunun giderilmesi 1-2 gün hatta saatler içerisinde yapılmaktadır.
Bu kadar gönüllü çalışanı çok olan Linux’ta güvenlik zaafiyeti çok çok azdır. Virüsün bilgisayarınızda etkili olabilmesi için root (yönetici) haklarına sahip olması gerekmektedir. Siz istemediğiniz sürece o hakkı zorla alamaz. Nereye gitmeye çalışsa sistem ona soracaktır ; buraya girmek ve bu işlemi yapmak için hakkın varmı ? Olmadığı içinde engellenecek ve sisteminize zarar veremeyecektir. Bu yüzden de virüsler Linux’ta tehdit değildir.
Programları yine açık kaynak ve ücretsizdir. Binlerce program mevcut. Sizin yapmanız gereken kullandığınız dağıtımın deposunda arama yapmaktır. Paket yöneticisi ile . Konsole’dan da bu işlem yapılabilir. Alternatifler çoktur. İstediğiniz bişeyi farklı farklı yollar izleyerek yapabilirsiniz. Paket yöneticisinde yapmanız gerekenler ise ;
Programı aratmak ve bulmak. Sonrasında programı işaretleyip uygulama demek. Paket yöneticisinden kurulum için yapmanız gerekenin hepsi bu kadar.
Konsole’dan kurulum ise ;
Kullandığınız dağıtıma göre komutlar değişir. Gentoo için "emerge" Debian ve türevleri için "apt-get" Pardus için "pisi" vs. Öncelikle konsole’da root olunur. sonrasında gentoo için ; emerge program_adı ,Debian ve türevleri için ; apt-get install program_adı vs... root olmadan kurmak için ise sudo kullanabilirsiniz. sudo apt-get install program_adi.
Peki ya aradığım program depolarda yoksa ?
Programın sitesine yada dağıtımın yapıldığı yere gidip kaynak kodunu indirerek , kaynak kodundan kurulum yaparsınız. İndirdiğiniz programı arşivden çıkarttıktan sonra konsole üzerinden o dizine gidip şu komutlar ile yaparız. ./configure , make , make install genel olarak bu şekildedir.
Fakat indirdiğimiz programın içinde read me dosyası olur. O dosyanın içinde programın kurulması ile ilgili bilgiler mevcut. O dosyayı okuyarak program kurulumu yapılır.
Gördüğünüz gibi kısaca 3 farklı yol anlattım sizlere. Kısacası Linux’ta program kurulumu çok kolaydır.
Tek bir masaüstü grafik yöneticisi yoktur. Gnome , Kde , xface gibi farklı masa üstü grafik yöneticileri mevcut. İstediğinizi kurabilirsiniz. Hangisi sizin kullanımıza uygun hangisi görsellik yönünden size daha iyi geliyor... İstediğinizi kullanırsınız.
Size illa şunu kullanacaksınız diye bir dayatma yok. Ayrıca bu grafik yöneticilerini zevkinize göre istediğiniz şekilde özelleştirebilirsiniz.
Tek masa üstü ortamı yoktur. 4-5-6 vs. Masaüstü oluşturabilirsiniz. Her masa üstünde farklı programları çalıştırabilirsiniz.
Swap alanı vardır. Nedir bu swap alanı ?
Sizin ek ram miktarınızdır. Ram’inizin 1 bucuk yada 2 katı olarak oluşturursunuz. Bu size ram’inizin yetmediği yerde ek ram sunar ve bilgisayarınızda kasma yavaşlama yada sınırlı sayıda program kullanma oranını en aza indirger.
Diyelimki makinanızda 2 Gb ram var. 2 Gb da swap alanı ayırdınız. Yani sizin 4 Gb ram ’iniz oldu. Swap alanı ram ’inizin yetmediği yerde devreye girer ve sisteminizi rahatlatarak çalışmalarınıza devam etmenizi sağlar.
Herhangi bir sorunla karşılaştınız ve nası düzeltemedeniz sorunu...
Yapmanız gereken kullandığınız dağıtımın bulunduğunuz ülkedeki forumuna giderek orda o sorunla ilgili araştırma yapmak yok ise konu açmaktır. Yüzlerce binlerce gönüllü yardım için hazır beklemekte. Dil sorununuz yoksa tabi kullandığınız dağıtımın farklı dillerdeki forumlarında da araştırma yapar ve konu açarsınız. Sorununuz kısa sürede çözüme kavuşmuş olur. mail ağlarına kayıt olur sorunlarınızı orda dile getirebilirsiniz. Tüm dünyadan binlerce gönüllü orda da yardım için hazır beklemekte.
Kısaca sorunlarınızı çok kısa süreler için de halledilebilmekte.
Linux’un bazı özelliklerini anlatmaya çalıştım. Ücretsiz , Bu kadar şeffaf , bu kadar kolay , bu kadar güvenli , bu kadar stabil ve bu kadar yardım sevdalısı olan bir sistem.
Yoksa siz hala Linux ile tanışmadınız mı ? O zaman ne bekliyorsunuz ?
Linux nedir ve Nasıl ortaya çıkmıştır ?
Linux bir işletim sistemidir ve Finlandiya Helsinki Universitesi ‘ inde bilgisayar mühendisliği öğrencisi olan Linus Torvalds tarafından 1991 yılında geliştirilmiştir. Linus minix ile ilgilenirken , küçük bir unix sistemi ve minix standartlarını aşan bir sistem geliştirmeyi düşündü. Bu işe 1991 yılında başladı ve ilk versiyon olan 0.02 versiyonunu çıkarttı.
1994 yılına kadar sürekli çalışmalarda bulunarak Linux kernel 1.0 versiyonunu çıkarttı. Kernel Linux sistemlerinin kalbidir. GNU - General Public License ( Genel Kamu Lisansı ) altında yayımlandı ve kaynak kodu herkeze açıktı.
Linux’un üstünlüğü ;
Şuan için birçok Linux dagıtımı mevcut. Bunların %99’u tamamı ile açık kaynak kodludur. İsteyen herkez istediği sistemi ücretsiz olarak indirebilir.
İstediğiniz şekilde de düzenleyebilirsiniz. Kod bilginiz var ise sistemi geliştirebilirsiniz. Kendi özel sisteminizi oluşturabilirsiniz.
Tamamı ile şeffaftır. Hiç bir gizlisi saklısı yoktur.
İşletim sistemlerinin kalbi olan kernel , Linux’ta herkeze açıktır. The Linux Kernel Archives adresinden indirilebilir.
Peki bu kadar şeffaf olması güvenlik açığı doğurmaz mı gibi bir soru oluyor akıllarda.
Hayır , olmaz . Nedeni ise ;
Yüzlerce , binlerce geliştirici tarafından incelenmekte. Bir kişinin yaptığı hatayı diğeri , diğer geliştiricinin yaptığı hatayı diğeri kapatmakta , düzeltmekte .
Dağıtımlar direkt olarak kararlı halde sunulmamakta. alpha , beta , rc sürümleri çıktıktan sonra stabil yani kararlı sürümü çıkartılmaktadır.
Her çıkan sürüm , denemek isteyen herkez tarafından değerlendirilmekte , test edilmektedir. Bulunan bug lar ilgili dagıtımın bugzilla’sına bildirilir ve kısa bir zaman zarfında o bug giderilmiş olur.
Bu süre o hatanın önemine göre değişiklik göstermektedir. Eğer hata güvenlik yönünden tehlike oluşturuyor ise iyileştirilmesi , sorunun giderilmesi 1-2 gün hatta saatler içerisinde yapılmaktadır.
Bu kadar gönüllü çalışanı çok olan Linux’ta güvenlik zaafiyeti çok çok azdır. Virüsün bilgisayarınızda etkili olabilmesi için root (yönetici) haklarına sahip olması gerekmektedir. Siz istemediğiniz sürece o hakkı zorla alamaz. Nereye gitmeye çalışsa sistem ona soracaktır ; buraya girmek ve bu işlemi yapmak için hakkın varmı ? Olmadığı içinde engellenecek ve sisteminize zarar veremeyecektir. Bu yüzden de virüsler Linux’ta tehdit değildir.
Programları yine açık kaynak ve ücretsizdir. Binlerce program mevcut. Sizin yapmanız gereken kullandığınız dağıtımın deposunda arama yapmaktır. Paket yöneticisi ile . Konsole’dan da bu işlem yapılabilir. Alternatifler çoktur. İstediğiniz bişeyi farklı farklı yollar izleyerek yapabilirsiniz. Paket yöneticisinde yapmanız gerekenler ise ;
Programı aratmak ve bulmak. Sonrasında programı işaretleyip uygulama demek. Paket yöneticisinden kurulum için yapmanız gerekenin hepsi bu kadar.
Konsole’dan kurulum ise ;
Kullandığınız dağıtıma göre komutlar değişir. Gentoo için "emerge" Debian ve türevleri için "apt-get" Pardus için "pisi" vs. Öncelikle konsole’da root olunur. sonrasında gentoo için ; emerge program_adı ,Debian ve türevleri için ; apt-get install program_adı vs... root olmadan kurmak için ise sudo kullanabilirsiniz. sudo apt-get install program_adi.
Peki ya aradığım program depolarda yoksa ?
Programın sitesine yada dağıtımın yapıldığı yere gidip kaynak kodunu indirerek , kaynak kodundan kurulum yaparsınız. İndirdiğiniz programı arşivden çıkarttıktan sonra konsole üzerinden o dizine gidip şu komutlar ile yaparız. ./configure , make , make install genel olarak bu şekildedir.
Fakat indirdiğimiz programın içinde read me dosyası olur. O dosyanın içinde programın kurulması ile ilgili bilgiler mevcut. O dosyayı okuyarak program kurulumu yapılır.
Gördüğünüz gibi kısaca 3 farklı yol anlattım sizlere. Kısacası Linux’ta program kurulumu çok kolaydır.
Tek bir masaüstü grafik yöneticisi yoktur. Gnome , Kde , xface gibi farklı masa üstü grafik yöneticileri mevcut. İstediğinizi kurabilirsiniz. Hangisi sizin kullanımıza uygun hangisi görsellik yönünden size daha iyi geliyor... İstediğinizi kullanırsınız.
Size illa şunu kullanacaksınız diye bir dayatma yok. Ayrıca bu grafik yöneticilerini zevkinize göre istediğiniz şekilde özelleştirebilirsiniz.
Tek masa üstü ortamı yoktur. 4-5-6 vs. Masaüstü oluşturabilirsiniz. Her masa üstünde farklı programları çalıştırabilirsiniz.
Swap alanı vardır. Nedir bu swap alanı ?
Sizin ek ram miktarınızdır. Ram’inizin 1 bucuk yada 2 katı olarak oluşturursunuz. Bu size ram’inizin yetmediği yerde ek ram sunar ve bilgisayarınızda kasma yavaşlama yada sınırlı sayıda program kullanma oranını en aza indirger.
Diyelimki makinanızda 2 Gb ram var. 2 Gb da swap alanı ayırdınız. Yani sizin 4 Gb ram ’iniz oldu. Swap alanı ram ’inizin yetmediği yerde devreye girer ve sisteminizi rahatlatarak çalışmalarınıza devam etmenizi sağlar.
Herhangi bir sorunla karşılaştınız ve nası düzeltemedeniz sorunu...
Yapmanız gereken kullandığınız dağıtımın bulunduğunuz ülkedeki forumuna giderek orda o sorunla ilgili araştırma yapmak yok ise konu açmaktır. Yüzlerce binlerce gönüllü yardım için hazır beklemekte. Dil sorununuz yoksa tabi kullandığınız dağıtımın farklı dillerdeki forumlarında da araştırma yapar ve konu açarsınız. Sorununuz kısa sürede çözüme kavuşmuş olur. mail ağlarına kayıt olur sorunlarınızı orda dile getirebilirsiniz. Tüm dünyadan binlerce gönüllü orda da yardım için hazır beklemekte.
Kısaca sorunlarınızı çok kısa süreler için de halledilebilmekte.
Linux’un bazı özelliklerini anlatmaya çalıştım. Ücretsiz , Bu kadar şeffaf , bu kadar kolay , bu kadar güvenli , bu kadar stabil ve bu kadar yardım sevdalısı olan bir sistem.
Yoksa siz hala Linux ile tanışmadınız mı ? O zaman ne bekliyorsunuz ?
----------
Linux’un Üstünlüğü -2 -
Linux tamamı ile şeffaf demiştik.
windows(vindoz) tamamı ile kapalı kaynaktır. İçinde ne olduğu sadece microsoft(mikrofoş) tarafından bilinmekte. İçinde zararlı uygulama yok diyorsa inanmak zorundasınız. Kısaca microsoft(mikrofoş) ne dedi ise sizlerin inanmaktan başka çareniz yok. Hemen güzel bir örnekle açıklayalım ;
Lisanssız kullandığınız xp’leri microsoft(mikrofoş) ekranlarını karartmıştı. Oturduğu yerden. Bunu nasıl yaptı ? Hiç düşündünüz mü ? Sadece bir örnek...
Linux’u istediğiniz şekilde değiştirebilir ve geliştirerek kendi özel dağıtımınızı yapabilirsiniz demiştim.
Peki ya windows(vindoz)’da ?
İstediğiniz şekilde değiştiremezsiniz. Kaynağıyla oynayıp kendinize özel bir dağıtım yapamazsınız. microsoft(mikrofoş) size ne verdiyse onla yetinmek zorundasınız.
Güvenlik Linux’ta yüksek düzeyde demiştim. Ev kullanıcısı olarak ek önlemler almadan güvenli bir şekilde kullanabiliyorduk.
Ama bunu windows(vindoz) ’da anti vürüs programları , firewall ’lar anti-adware vs... Ücretli programlar ile sağlamaya çalışıyoruz.
Peki bunları yaptığımız zaman güvenliğimizi sağlamış olabiliyormuyuz ? Hayır . Kullandığımız programlar bize %100 güvenlik sağlayamıyor. Sağlayamadığı gibi biz bunları para vererek alıyoruz.
Düşünün hem güvenliğinizi sağlasın diye para veriyorsunuz hem de %100 güvenlik sağlayamıyorsunuz. Ama Linux’ta böyle bir durum yoktu. Herşey ücretsizdi.
Linux’ta yüzlerce binlerce gönüllü geliştirici vardı.
microsoft(mikrofoş) ’ta sadece belirli sayıda. Hiç bir zaman da Linux’taki gönüllü emek verenlerin sayısına ulaşamayacak. Arada çok büyük fark var.
Güvenlik önemi yüksek bir açığın kapatılması Linux’ta 1-2 gün hatta önemine göre saatler içinde giderilebiliyordu.
Windows(vindoz)’da haftalar hatta aylar alabiliyor. Neden peki ?
Hemen yukarda demiştim geliştirici sayısı arasındaki uçurum.
Ve bu tespit Linux’ta çok kısa sürede iken windows(vindoz)’da uzun sürede oluyor. O tespit yapılana kadar da isteyen istediğini elde edebiliyor.
Program kurma’yı açıklamıştım Linux’ta. İsmini yaz arattır , işaretle ve onayla. Bu kadar basitti. windows(vindoz) ’da ;
Önce programı bul. Lisanslı ve full olarak kullanmak istiyorsan para verip satın al. Sonra programı indir. Daha sonra çift tıkla kuruluma geç. Sonra Lisans sözleşmesini oku (pek kimse okumuyor ama) sonra ileri ileri ileri tıklamalar ile programı kur. Ve o programın kaynagı yok.Yani yayımcı o programın içine ne koyduysa siz onu kurarak baştaki lisans anlaşmasında kabul etmiş oluyorsunuz.
Hem para verip satın al hem sana desinler şunları şunları kabul ettiğini tahattüt et sonra da kur. Ben ne dersem onu yapacaksın. Microsoft (mikrofoş) mantığı.
Masaüstü grafik yöneticilerinden bahsetmiştim. Gnome , Kde , xface vs. İstediğiniz gibi özelleştirebilirsiniz demiştim.
windows(vindoz)’da tek bir yönetici. Sen para veriyorsun sana diyorki ben sana bu verdim. Bundan başkasını kullanamazsın. İstediğin gibi özelleştiremezsin.
Linux’ta çoklu masaüstünden bahsetmiştim.
windows(vindoz) ’da bu durum sabit. Tek bir masa üstünüz var. Artık tek bir masa üstünde neler yapabilirseniz...
Swap alanı yani ek ram den bahsetmiştim.
windows(vindoz)’da yok. Bilgisayarınızda ne kadar ram’iniz varsa onu kullanmak zorundasınız. Ram’in yetmediği yerde ya mavi ekran hatası alacaksınız ya size diyecek program kapat yoksa ben kapatırım... Siz maalesef onun dediklerini yapmak zorundasınız...
Program yüklüyorsunuz. Bi aksilik çıkıyor. Görev yöneticisini açıp sonlandırmak istiyorsunuz yaptığınız işlemi. Ama o da ne ;
Görev yöneticisi sistem yöneticiniz tarafından devre dışı burakıldı... Eee ben buna para verdim aldım hani sahibi bendim ? Sistem benimdi ? Değil ...
Herhangi bir hata ile karşılaştığımızda o hatanın sebebini bize Linux açık bir şekilde söylüyordu. Ve forumlarda yüzlerce binlerce gönüllü size yardım için hazırdı.
windows(vindoz)’da hata kodları... O kodu alacaksın google’da yazacaksın aratacaksın.. İlgisi alakası olmayan birsürü siteye yöneleneceksin vs. vs. vs. Ve o hatayı daha önce hiç karşılamaşmamış büyük bir çoğunlukla karşılaşacaksın.
Herşeyi paralı , herşeyi gizli saklı , bu kadar zor ve meşaggatli , bu kadar güvensiz , size her dediğini zorla yaptıran bir sistem...
Yoksa siz hala windows(vindoz)’mu kullanıyorsunuz ? Linux ile tanışma vakti sizce daha gelmedimi ?
Linux tamamı ile şeffaf demiştik.
windows(vindoz) tamamı ile kapalı kaynaktır. İçinde ne olduğu sadece microsoft(mikrofoş) tarafından bilinmekte. İçinde zararlı uygulama yok diyorsa inanmak zorundasınız. Kısaca microsoft(mikrofoş) ne dedi ise sizlerin inanmaktan başka çareniz yok. Hemen güzel bir örnekle açıklayalım ;
Lisanssız kullandığınız xp’leri microsoft(mikrofoş) ekranlarını karartmıştı. Oturduğu yerden. Bunu nasıl yaptı ? Hiç düşündünüz mü ? Sadece bir örnek...
Linux’u istediğiniz şekilde değiştirebilir ve geliştirerek kendi özel dağıtımınızı yapabilirsiniz demiştim.
Peki ya windows(vindoz)’da ?
İstediğiniz şekilde değiştiremezsiniz. Kaynağıyla oynayıp kendinize özel bir dağıtım yapamazsınız. microsoft(mikrofoş) size ne verdiyse onla yetinmek zorundasınız.
Güvenlik Linux’ta yüksek düzeyde demiştim. Ev kullanıcısı olarak ek önlemler almadan güvenli bir şekilde kullanabiliyorduk.
Ama bunu windows(vindoz) ’da anti vürüs programları , firewall ’lar anti-adware vs... Ücretli programlar ile sağlamaya çalışıyoruz.
Peki bunları yaptığımız zaman güvenliğimizi sağlamış olabiliyormuyuz ? Hayır . Kullandığımız programlar bize %100 güvenlik sağlayamıyor. Sağlayamadığı gibi biz bunları para vererek alıyoruz.
Düşünün hem güvenliğinizi sağlasın diye para veriyorsunuz hem de %100 güvenlik sağlayamıyorsunuz. Ama Linux’ta böyle bir durum yoktu. Herşey ücretsizdi.
Linux’ta yüzlerce binlerce gönüllü geliştirici vardı.
microsoft(mikrofoş) ’ta sadece belirli sayıda. Hiç bir zaman da Linux’taki gönüllü emek verenlerin sayısına ulaşamayacak. Arada çok büyük fark var.
Güvenlik önemi yüksek bir açığın kapatılması Linux’ta 1-2 gün hatta önemine göre saatler içinde giderilebiliyordu.
Windows(vindoz)’da haftalar hatta aylar alabiliyor. Neden peki ?
Hemen yukarda demiştim geliştirici sayısı arasındaki uçurum.
Ve bu tespit Linux’ta çok kısa sürede iken windows(vindoz)’da uzun sürede oluyor. O tespit yapılana kadar da isteyen istediğini elde edebiliyor.
Program kurma’yı açıklamıştım Linux’ta. İsmini yaz arattır , işaretle ve onayla. Bu kadar basitti. windows(vindoz) ’da ;
Önce programı bul. Lisanslı ve full olarak kullanmak istiyorsan para verip satın al. Sonra programı indir. Daha sonra çift tıkla kuruluma geç. Sonra Lisans sözleşmesini oku (pek kimse okumuyor ama) sonra ileri ileri ileri tıklamalar ile programı kur. Ve o programın kaynagı yok.Yani yayımcı o programın içine ne koyduysa siz onu kurarak baştaki lisans anlaşmasında kabul etmiş oluyorsunuz.
Hem para verip satın al hem sana desinler şunları şunları kabul ettiğini tahattüt et sonra da kur. Ben ne dersem onu yapacaksın. Microsoft (mikrofoş) mantığı.
Masaüstü grafik yöneticilerinden bahsetmiştim. Gnome , Kde , xface vs. İstediğiniz gibi özelleştirebilirsiniz demiştim.
windows(vindoz)’da tek bir yönetici. Sen para veriyorsun sana diyorki ben sana bu verdim. Bundan başkasını kullanamazsın. İstediğin gibi özelleştiremezsin.
Linux’ta çoklu masaüstünden bahsetmiştim.
windows(vindoz) ’da bu durum sabit. Tek bir masa üstünüz var. Artık tek bir masa üstünde neler yapabilirseniz...
Swap alanı yani ek ram den bahsetmiştim.
windows(vindoz)’da yok. Bilgisayarınızda ne kadar ram’iniz varsa onu kullanmak zorundasınız. Ram’in yetmediği yerde ya mavi ekran hatası alacaksınız ya size diyecek program kapat yoksa ben kapatırım... Siz maalesef onun dediklerini yapmak zorundasınız...
Program yüklüyorsunuz. Bi aksilik çıkıyor. Görev yöneticisini açıp sonlandırmak istiyorsunuz yaptığınız işlemi. Ama o da ne ;
Görev yöneticisi sistem yöneticiniz tarafından devre dışı burakıldı... Eee ben buna para verdim aldım hani sahibi bendim ? Sistem benimdi ? Değil ...
Herhangi bir hata ile karşılaştığımızda o hatanın sebebini bize Linux açık bir şekilde söylüyordu. Ve forumlarda yüzlerce binlerce gönüllü size yardım için hazırdı.
windows(vindoz)’da hata kodları... O kodu alacaksın google’da yazacaksın aratacaksın.. İlgisi alakası olmayan birsürü siteye yöneleneceksin vs. vs. vs. Ve o hatayı daha önce hiç karşılamaşmamış büyük bir çoğunlukla karşılaşacaksın.
Herşeyi paralı , herşeyi gizli saklı , bu kadar zor ve meşaggatli , bu kadar güvensiz , size her dediğini zorla yaptıran bir sistem...
Yoksa siz hala windows(vindoz)’mu kullanıyorsunuz ? Linux ile tanışma vakti sizce daha gelmedimi ?
----------
Linux’un Üstünlüğü - 3-
Linux’un üstülüğü yazı dizimize devam ediyoruz. Bu makalede diğer bazı özelliklerinden bahdeceğim... Birçok farklı dağıtım olduğu olduğu için tek tek o dağıtımlar üzerinde durmak yerine genel özelliklerden bahsediyorum. Hemen hemen tüm Linux dağıtımlarında olan özelliklerden. Tek tek başlıklar halinde değil gen olarak bilgiler veriyorum.
ext4 dosyalama sistemi ile açılış ve kapanış süreli çok çok kısaldı. Tamamen optimize edilmiş bir sistemin açılış süresi 10 sn kadar kapanış süresi ise 7 sn kadar sürmekte. Normal kurulmuş bir sistemin açılış süresi 15-20 sn ve kapanma süresi 10-15 sn arasında değişmekte. Bu kadar hızlı açılış ve kapanış süresi bizlere zamandan çok çok tasarruf ettirmekte.
Bilgisayar açıldığı andan itibaren istediğimiz işlemlere hemen başlayabiliyoruz. Hiçbir bekleme süresi yaşanmamakta. Bunun nedeni ise servislerin açılış esnasında yüklenmesinden kaynaklanmakta. Sistem açılırken bizim istediğimiz ve gerekli olan servislerin otomatik olarak başlatılmasıdır.
Linux bize üstün bir şekilde güç tasarrufu ve performans sunuyor.Sistem bizim yaptığımız işlemleri otomatik olarak algılayarak işlemci frekansını otomatik olarak ayarlıyor. Yaptığımız işlemlere göre işlemcimizi çalıştırıyor.
Tabi bu sistemi kendinizde ayarlayabilirsiniz. İstediğiniz seviyede çalışma ortamına sahipsiniz. Windows(vindoz)’daki gibi , ben çalışma yapacağım performansı yükseğe çıkartayım işim bitti performansı düşüreyim gibi can sıkıcı işlemlerle uğraşmıyoruz. Sistem bizi anlıyor ve bizim davranışımıza göre davranış sergiliyor. Ve bilgisayarımız yormayarak bilgisayar ömrünün uzamasına katkıda bulunuyor.
Pc’mizde ki donanımların %99’unu otomatik olarak tanımakta. Sistem bize herşeyi hazır sunuyor. Kurulum bitti driver yükleme derdi yok. Windows(vindoz)’u kurduktan sonra driver yüklüyoruz ve her bir driverı yükledikten sonra sistemi yeniden başlatıyoruz. Fotmat süresi herşeyi ile birlikte 2 saati buluyor ve hatta geçiyor. Driver yüklemesi araması vs...
Linux’ta ise format atma süreniz donanım ve kurduğunuz normal dağıtıma bağlı olarak 15 dakika ile 45 dakika arasında değişiyor. Zamandan büyük bir tasarruf sağlıyoruz.
Windows(vindoz) çöktüğünde veri kayıpları yaşıyoruz. Ve bu kayıpları en aza indirgemek için live cd ler vs. kullanarak sistemden veri kurtarmaya çalışıyoruz.
Linux’ta ise böyle bir derdimiz yok. Kurulum esnasında "/"root ve /home dizini oluşturarak kurar isek sistemimiz çökse bile biz direk kurtarma yada format atabiliyoruz.Hiç bir veri kaybımızda olmuyor. Nedenine gelirsek ;
Sistemimizi biz "/" dizinine kuruyoruz. Verilerimizi ise /home dizininde muhafaza ediyoruz. Herhangi bir sorunda hiçbir çaba sarfetmeden ve en önemlisi veri kaybına uğramadan format atabiliyoruz.
Gnome masaüstü ortamı çok esnek bir ortam sunuyor. İstediğimiz her şekilde düzenlemeler yapabiliyoruz. Tamamen sizin hayal gücünüze kalıyor.
Compiz Fusion yardımcı aracı ile görsel efektler verebiliyoruz. Pencere davranışları dosya davranışlar ortam değişkenleri vs. İstediğimiz şekilde efektler uygulayabiliyoruz. Bunlarda bazıları ise ;
Pencere dekorasyonlarında ; Katlama , havadan süzülme , kağıt uçak şekli , alev , ışıma gibi efektler verebiliyoruz.
Ekrana alev şeklinde yazılar yazabiliyoruz.
Ekranımızı su damlacıkları ile kaplayabiliyoruz.
Pencereleri sürüklerken pencerelerimizin sallanmasını sağlayabiliyoruz.
Masaüstleri arasında animasyonlu geçişler yapabiliyoruz.
Çalışan programlarımız arasında animasyonlu şekilde geçişler yapabilmekteyiz.
Masaüstü küp , daire ,silindir vs. oluşturabiliyoruz.
Pencere dekorasyonları için emerald theme meneger ile pencerelerimize özel efektler verebilmekteyiz.
Bu saydıklarım sadece bazı özellikleri.
Linux bize sistem kaynaklarını en az düzeyde kullandırarak görsel bir şölen sunuyor.
Diğer makalelerimde güvenlik konusuna değinmiştim fakat tekrar değinmek istiyorum ;
Linux’ta portlarımız kapalı olarak gelmekte. Sizler isterseniz istediğiniz protu açabilirsiniz. Buda sistemimizi büyük bir güvenlik açığından kurtarmakta. Ek olarak Linux altında port taramalarınızı yapabilirsiniz. Gerek yok ama firewall kullanabilir ve trafiklerinizi tamamı ile kontrol altına alıp izleyebilirsiniz. Ve yine antivirüs programı kullanarak windows(vindoz) altında bulunan virüslerinizi temizleyebilirsiniz.
Bunları anlatmamın nedeni ise ;
Windows(vindoz) ’dan alışıla gelmiş bir alışkanlıktan kaynaklanmakta. Kullanıcı bakıyor antivirüs programı yok , firewall yok ... Kendini kısa sürede olsa rahatsız hissedip bu tip programlara ihtiyaç duyabiliyor. Sadece edindiği alışkanlıklardan dolayı.
Ayrıca virüs programları sürekli işlemde ve çalışır durumda değil. Sürekli sistemi takip etmiyor. Sadece siz istediğiniz zaman çalışıyor. Bazı kullanıcılar bu tip programları sadece windows(vindoz) altında bulunan virüsleri temizlemek için kullanıyor.
Bunların yanı tor kullanarak nette dolaşırken kendinizi gizleyebilirsiniz.
Kısaca Linux’ta iken güvendesiniz... Paralı sisteminizi yoran ek program ve programcıklara ihtiyacınız yok. Sistem tamamı ile sizin kontrolünüzde .
ext4 dosyalama sistemi ile açılış ve kapanış süreli çok çok kısaldı. Tamamen optimize edilmiş bir sistemin açılış süresi 10 sn kadar kapanış süresi ise 7 sn kadar sürmekte. Normal kurulmuş bir sistemin açılış süresi 15-20 sn ve kapanma süresi 10-15 sn arasında değişmekte. Bu kadar hızlı açılış ve kapanış süresi bizlere zamandan çok çok tasarruf ettirmekte.
Bilgisayar açıldığı andan itibaren istediğimiz işlemlere hemen başlayabiliyoruz. Hiçbir bekleme süresi yaşanmamakta. Bunun nedeni ise servislerin açılış esnasında yüklenmesinden kaynaklanmakta. Sistem açılırken bizim istediğimiz ve gerekli olan servislerin otomatik olarak başlatılmasıdır.
Linux bize üstün bir şekilde güç tasarrufu ve performans sunuyor.Sistem bizim yaptığımız işlemleri otomatik olarak algılayarak işlemci frekansını otomatik olarak ayarlıyor. Yaptığımız işlemlere göre işlemcimizi çalıştırıyor.
Tabi bu sistemi kendinizde ayarlayabilirsiniz. İstediğiniz seviyede çalışma ortamına sahipsiniz. Windows(vindoz)’daki gibi , ben çalışma yapacağım performansı yükseğe çıkartayım işim bitti performansı düşüreyim gibi can sıkıcı işlemlerle uğraşmıyoruz. Sistem bizi anlıyor ve bizim davranışımıza göre davranış sergiliyor. Ve bilgisayarımız yormayarak bilgisayar ömrünün uzamasına katkıda bulunuyor.
Pc’mizde ki donanımların %99’unu otomatik olarak tanımakta. Sistem bize herşeyi hazır sunuyor. Kurulum bitti driver yükleme derdi yok. Windows(vindoz)’u kurduktan sonra driver yüklüyoruz ve her bir driverı yükledikten sonra sistemi yeniden başlatıyoruz. Fotmat süresi herşeyi ile birlikte 2 saati buluyor ve hatta geçiyor. Driver yüklemesi araması vs...
Linux’ta ise format atma süreniz donanım ve kurduğunuz normal dağıtıma bağlı olarak 15 dakika ile 45 dakika arasında değişiyor. Zamandan büyük bir tasarruf sağlıyoruz.
Windows(vindoz) çöktüğünde veri kayıpları yaşıyoruz. Ve bu kayıpları en aza indirgemek için live cd ler vs. kullanarak sistemden veri kurtarmaya çalışıyoruz.
Linux’ta ise böyle bir derdimiz yok. Kurulum esnasında "/"root ve /home dizini oluşturarak kurar isek sistemimiz çökse bile biz direk kurtarma yada format atabiliyoruz.Hiç bir veri kaybımızda olmuyor. Nedenine gelirsek ;
Sistemimizi biz "/" dizinine kuruyoruz. Verilerimizi ise /home dizininde muhafaza ediyoruz. Herhangi bir sorunda hiçbir çaba sarfetmeden ve en önemlisi veri kaybına uğramadan format atabiliyoruz.
Gnome masaüstü ortamı çok esnek bir ortam sunuyor. İstediğimiz her şekilde düzenlemeler yapabiliyoruz. Tamamen sizin hayal gücünüze kalıyor.
Compiz Fusion yardımcı aracı ile görsel efektler verebiliyoruz. Pencere davranışları dosya davranışlar ortam değişkenleri vs. İstediğimiz şekilde efektler uygulayabiliyoruz. Bunlarda bazıları ise ;
Pencere dekorasyonlarında ; Katlama , havadan süzülme , kağıt uçak şekli , alev , ışıma gibi efektler verebiliyoruz.
Ekrana alev şeklinde yazılar yazabiliyoruz.
Ekranımızı su damlacıkları ile kaplayabiliyoruz.
Pencereleri sürüklerken pencerelerimizin sallanmasını sağlayabiliyoruz.
Masaüstleri arasında animasyonlu geçişler yapabiliyoruz.
Çalışan programlarımız arasında animasyonlu şekilde geçişler yapabilmekteyiz.
Masaüstü küp , daire ,silindir vs. oluşturabiliyoruz.
Pencere dekorasyonları için emerald theme meneger ile pencerelerimize özel efektler verebilmekteyiz.
Bu saydıklarım sadece bazı özellikleri.
Linux bize sistem kaynaklarını en az düzeyde kullandırarak görsel bir şölen sunuyor.
Diğer makalelerimde güvenlik konusuna değinmiştim fakat tekrar değinmek istiyorum ;
Linux’ta portlarımız kapalı olarak gelmekte. Sizler isterseniz istediğiniz protu açabilirsiniz. Buda sistemimizi büyük bir güvenlik açığından kurtarmakta. Ek olarak Linux altında port taramalarınızı yapabilirsiniz. Gerek yok ama firewall kullanabilir ve trafiklerinizi tamamı ile kontrol altına alıp izleyebilirsiniz. Ve yine antivirüs programı kullanarak windows(vindoz) altında bulunan virüslerinizi temizleyebilirsiniz.
Bunları anlatmamın nedeni ise ;
Windows(vindoz) ’dan alışıla gelmiş bir alışkanlıktan kaynaklanmakta. Kullanıcı bakıyor antivirüs programı yok , firewall yok ... Kendini kısa sürede olsa rahatsız hissedip bu tip programlara ihtiyaç duyabiliyor. Sadece edindiği alışkanlıklardan dolayı.
Ayrıca virüs programları sürekli işlemde ve çalışır durumda değil. Sürekli sistemi takip etmiyor. Sadece siz istediğiniz zaman çalışıyor. Bazı kullanıcılar bu tip programları sadece windows(vindoz) altında bulunan virüsleri temizlemek için kullanıyor.
Bunların yanı tor kullanarak nette dolaşırken kendinizi gizleyebilirsiniz.
Kısaca Linux’ta iken güvendesiniz... Paralı sisteminizi yoran ek program ve programcıklara ihtiyacınız yok. Sistem tamamı ile sizin kontrolünüzde .
----------
Linux’un Üstünlüğü - 4-
Bu makalede Linux için virüs yazma ve çeşitli programlardan bahsetmeye çalışacağım.
İlk olarak Linux’a virüs yazan birinin yaptıklarını anlatalım...
‘‘ Linux’un acik kaynak kodlu olmasi, virus yazmak icin elverislidir. Örnegin ’Konqueror’ tarayıcısına bir virus yazdınız, çok iyi bir "C" uzmanıysanız, bu yazılımın kaynak kodunu okumanız yaklaşık 15 gün sürer. Aklınızın hayalinizin alamayacağı kadar çok iş için fonksiyonlar vardır. Bunların bir çoğu da hazır Runlib’lere bağlıdır. O runlib’leri de tekrar decompiler etmeniz gerekir. Ettiğinizi varsayarak, 1 aylık bir kod incelemesi sonucu, bulduğunuz bir açık için virüsü yazdınız. Emin olun, ertesi gün o kod yamalanır... Siz tekrardan uğraşıpta o virusu yazmazsınız ... Gereksiz bir uğraş olur..’’BSD_Daemon
Gördüğünüz gibi yukardaki yazı herşeyi açıklamakta.
Bunlara ek olarak daha öncede bahsetmiştim fakat tekrar değinmek istiyorum. Size gelen bir virüsün etkili olabilmesi için yetkili olması gerekiyor. Yani root izinlerine sahip olması gerekiyor.
Kullandığınız dağıtımın deposundan yada ilgili programın resmi sitesinden başka yerden program indirip kurmaya kalkarsanız derleme esnasında sizden istediklerine dikkat etmeniz gerekir. Fakat buna ihtiyacınız yoktur. Kullandığınız sistemin deposunda ihtiyacınız olan bütün programlar mevcuttur.
Debian’nın unstable deposunda 70.000 testing deposunda 30.000 program mevcut. Aradığınız herşeyi bulabilirsiniz.
Bazı programları tanıtmak gerekirse ;
İlk programımız ‘ oppen office ’. Microsoft Office programımın bütün özelliklerinin yanı sıra PDF dosyalarını açmak düzenleyip kaydetmek oppen office eklentisi ile bu özelliği bizlere sunuyor.
Çoklu format desteği sayesinde sunularınızı ,belgelerinizi , hesap çizelgelerinizi çok farklı formatlarda kayıt edebiliyoruz. Microsoft Office ile yazılmış belgeleri açabilir düzenleyebilir ve tekrar Microsoft Office formatında kaydedebilirsiniz.
Empati ,pidgin gibi programlar ile google talk , yahoo , msn ,Jabber , AIM , ICQ gibi sohbet programlarına bağlanabilirsiniz. Bunların yanı sıra Amsn , skype gibi programlar kullanabilirsiniz.
Rhythmbox Music player , kaffeine , audacious , Mplayer vs. ile video ve müzik lerinizde farklı programlar kullanabilirsiniz.
Brasero ,K3b gibi programlarla cd ve dvd lerinizi oluşturabilirsiniz.
İnternet tarayıcıları olarak Opera , Mozilla firefox , Konqueror gibi tarayıcılar kullanabilirsiniz.
wine emulatörü ile windows altında çalışan programlarınızı Linux altında çalışabilir hale getirebilirsiniz.
PlayOnLinux sayesinde windows altında oynadığınız oyunların büyük çoğunluğunu Linux altında oynayabilirsiniz.
Samba ile dosyalarınızı paylaşabilirsiniz.
Gparted sayesinde disklerinizi biçimlendirebilir ve yeni disk bölümleri oluşturabilirsiniz.
Gimp ile fotoğraflar üzerinde oynama düzenleme yapabilirsiniz.
Yukarıda bahsettiklerim binlerce programdan sadece bazıları. Sırf yukardaki yazılanlara bakarak Linux’taki çeşitliliği görebilirsiniz. Hangisini kullanıp kullanmamak tamamen size kalmış durumda. Şu ağa girmek için zorla bunu kullanman gerekir gibi saçma sapan bir dayatma yok.
Çok çeşit programlar arasından size uygun olanı seçiyorsunuz.
Buda Linux’un alternatifler dünyası olduğunun bir göstergesi.
İlk olarak Linux’a virüs yazan birinin yaptıklarını anlatalım...
‘‘ Linux’un acik kaynak kodlu olmasi, virus yazmak icin elverislidir. Örnegin ’Konqueror’ tarayıcısına bir virus yazdınız, çok iyi bir "C" uzmanıysanız, bu yazılımın kaynak kodunu okumanız yaklaşık 15 gün sürer. Aklınızın hayalinizin alamayacağı kadar çok iş için fonksiyonlar vardır. Bunların bir çoğu da hazır Runlib’lere bağlıdır. O runlib’leri de tekrar decompiler etmeniz gerekir. Ettiğinizi varsayarak, 1 aylık bir kod incelemesi sonucu, bulduğunuz bir açık için virüsü yazdınız. Emin olun, ertesi gün o kod yamalanır... Siz tekrardan uğraşıpta o virusu yazmazsınız ... Gereksiz bir uğraş olur..’’BSD_Daemon
Gördüğünüz gibi yukardaki yazı herşeyi açıklamakta.
Bunlara ek olarak daha öncede bahsetmiştim fakat tekrar değinmek istiyorum. Size gelen bir virüsün etkili olabilmesi için yetkili olması gerekiyor. Yani root izinlerine sahip olması gerekiyor.
Kullandığınız dağıtımın deposundan yada ilgili programın resmi sitesinden başka yerden program indirip kurmaya kalkarsanız derleme esnasında sizden istediklerine dikkat etmeniz gerekir. Fakat buna ihtiyacınız yoktur. Kullandığınız sistemin deposunda ihtiyacınız olan bütün programlar mevcuttur.
Debian’nın unstable deposunda 70.000 testing deposunda 30.000 program mevcut. Aradığınız herşeyi bulabilirsiniz.
Bazı programları tanıtmak gerekirse ;
İlk programımız ‘ oppen office ’. Microsoft Office programımın bütün özelliklerinin yanı sıra PDF dosyalarını açmak düzenleyip kaydetmek oppen office eklentisi ile bu özelliği bizlere sunuyor.
Çoklu format desteği sayesinde sunularınızı ,belgelerinizi , hesap çizelgelerinizi çok farklı formatlarda kayıt edebiliyoruz. Microsoft Office ile yazılmış belgeleri açabilir düzenleyebilir ve tekrar Microsoft Office formatında kaydedebilirsiniz.
Empati ,pidgin gibi programlar ile google talk , yahoo , msn ,Jabber , AIM , ICQ gibi sohbet programlarına bağlanabilirsiniz. Bunların yanı sıra Amsn , skype gibi programlar kullanabilirsiniz.
Rhythmbox Music player , kaffeine , audacious , Mplayer vs. ile video ve müzik lerinizde farklı programlar kullanabilirsiniz.
Brasero ,K3b gibi programlarla cd ve dvd lerinizi oluşturabilirsiniz.
İnternet tarayıcıları olarak Opera , Mozilla firefox , Konqueror gibi tarayıcılar kullanabilirsiniz.
wine emulatörü ile windows altında çalışan programlarınızı Linux altında çalışabilir hale getirebilirsiniz.
PlayOnLinux sayesinde windows altında oynadığınız oyunların büyük çoğunluğunu Linux altında oynayabilirsiniz.
Samba ile dosyalarınızı paylaşabilirsiniz.
Gparted sayesinde disklerinizi biçimlendirebilir ve yeni disk bölümleri oluşturabilirsiniz.
Gimp ile fotoğraflar üzerinde oynama düzenleme yapabilirsiniz.
Yukarıda bahsettiklerim binlerce programdan sadece bazıları. Sırf yukardaki yazılanlara bakarak Linux’taki çeşitliliği görebilirsiniz. Hangisini kullanıp kullanmamak tamamen size kalmış durumda. Şu ağa girmek için zorla bunu kullanman gerekir gibi saçma sapan bir dayatma yok.
Çok çeşit programlar arasından size uygun olanı seçiyorsunuz.
Buda Linux’un alternatifler dünyası olduğunun bir göstergesi.